Daima Teröriste Terörist Dedik..!
19 Eylül 2012’de Tunceli Ovacık Savcısı Murat Uzun’un şehit edilişini hatırlayanınız var mı? Hani PKK’nın üstlendiği menfur terör olayını..? Tıpkı Savcı Mehmet Kiraz’ın şehit edildiği olayda olduğu gibi birçok soru işaretini, ihmal ve kusuru içinde barındıran elim bir olaydı: MİT’in saldırıdan 27 gün önce, Tunceli ve ilçelerindeki savcılar için terör saldırısı yapılacağı istihbaratını tüm güvenlik birimlerine iletmesine rağmen hiçbir güvenlik önlemi alınmamıştı. Tehlike altında bulunan savcı silah talebinde bulunmuş olmasına rağmen silah verilmemişti… Bulundukları lojmana polis kulübesi konulması talepleri sonuçsuz kalmıştı. Lojmana yönelik güvenlik tedbiri alınması (kamera vs.) talepleri sonuçsuz kalmıştı... Adli süreç sonrasında, savcı Murat Uzun cinayetini PKK üstlenmesine rağmen olayla ilgili tutuklu sanıklarda salınıvermişti!
Bu elim olay Çözüm Süreci zevale uğramasın diye siyasi otorite ve medya tarafından sistemli şekilde gözden uzak tutulmuştu. Bu olayın yaşandığı günlerde ve sonrasında bırakın PKK’yı ağzınıza almayı, “terörist” dediğiniz anda Çözüm Süreci’ni sabote etmekle suçlanırdınız!
Sahi ne günlerdi o günler;
PKK-Kandil-İmralı-HDP dörtlüsünün devlete ve millete karşı savurduğu küçük düşürücü tehditler ve racon kesmelere karşı, siyasi iktidarın “duymadım-görmedim-bilmiyorum” umursamazlığı üst seviyedeydi!
“Din” bile Çözüm Süreci’nin vazgeçilmez propaganda ve psikolojik savaş malzemesi olmuştu… Piyasada ne kadar medyatik hoca varsa Çözüm Süreci’ni ‘Hudeybiye’ye benzetebilmek için akla gelmedik taklaları peşi sıra atmıştı medyada! Binlerce gencin, ailenin ve ülkenin geleceğini dipsiz kuyuya çeviren suç dosyası kabarık bir teröristbaşını halk gözünde dindar biri olarak göstermek için sürekli ‘maneviyat’ yükleniyordu!
Çapsız âkiller, kozmopolit İslamcı ve solcular; “Türk”, “Türk bayrağı”, “Türkiye” kavramlarını “Kürt Açılımı” hatırına iğdiş etmek için adeta birbirleriyle yarışıyorlardı! “Ben olsaydım ben de dağa çıkardım” demek modaydı! PKK terörizmi yerine “Kürt Sorunu”, terörist yerine “aktivist” tanımı kullanılıyordu! Öcalan ‘Sayın’sız ağza alınmıyordu!
Bu “sevgi pıtırcığı” ve “barış kelebeği” aktivistler(!), alan hâkimiyeti uğruna bölgede ve anakentlerde iç savaş provaları yaparken öldüklerinde ortalığı ayağa kaldıranlar; sivil kıyafetli ve silahsız olarak alışveriş yaparlarken kahpece pusu kurularak katledilen ve üzerleri örtülmeden basına resimleri servis edilen Mehmetçikleri görmezden geliyorlardı! Hükümet yetkilileri apar topar haber yasağı koyuyorlar veya ellerindeki medya hâkimiyeti sayesinde, kamuoyu ile bu acı tablo arasına mesafe koymak için olağanüstü kalori harcıyorlardı! “Şiddetsizlik” yalanları ve “analar ağlamıyor” ajitasyonları havada uçuşuyor, olan bitenler Çözüm Süreci’ni sabote etmek isteyenlerin işiymiş gibi lanse ediliyordu!
Ne zaman ki 7 Haziran Genel Seçimi atlatılması gereken ciddi bir eşik olmaya başlandı… Ne zaman ki Çözüm Süreci önce teknik olarak sonrada filli olarak bitti… Ne zaman ki onca propagandaya rağmen Çözüm Süreci’nin seçmen indinde itibarının kalmadığı anketlerde ortaya çıktı… Politikalar ve beyanlar değişmeye başladı; süreç, seçim sonrasına kadar siyasi iktidar ve müzakere edilen terör kanadı tarafından askıya alındı!
Hülasa,
Yani anlayacağınız Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Teröriste terörist diyemeyen teröristin ortağıdır… Teröriste çiçek çocuk muamelesi yaparak asıl niyetlerini amaçlarını ifşa ediyorlar. Türkiye bu anlayışla yoluna devam edemez” demesinin, siyasi iktidarın daralan politik manevra alanını genişletmeye çalışmasından öte anlamı ve tesiri yoktur!
Haliyle; düşüncelerini, kalemlerini, keselerini, enerjilerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre ayarlayan ve PKK meselesini seçim sonrasına kadar askıya alıp DHKP-C ile birlikte terörizm ve terörü yeniden keşfeden yazar-çizer takımın zaten iğrabda mahalli yok!
Sadece seçim sath-ı mailine girildiğinde baş tacı edilen, seçimlerden sonra tekrar ayaklar altına alınan milliyetçiliğin istismar edildiği dönemde değil; her zaman teröriste terörist diyebilenlere selam olsun! Şehitlerimizin ve fedâ edilenlerin hukukunu koruyanlara selam olsun!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.