Böyle Olur Müslümanın Pastası
Sanıyorum üç yıl önceydi. Mahallemizin câmisinde kutlu doğum programı vardı. Cemaatten birisi, ikram olsun diye pasta yaptırmış. İçimden “Eyvah!” dedim ama sesli söyleyemedim. Hocamız da gönül kırmamak için cemaate ikram etti.
Pasta sevmediğimden değil, bizim Mevlid geleneğimizde böyle bir şey olmadığından dolayı canım çok sıkılmıştı. Hayatta olmayan birinin doğum gününü kutlamamız, sâdece Peygamberimize mahsus ve asırlardır, Mevlid Kandili olarak kutlanıyor. Kendine has gelenekleri var. Oysa doğum gününde pasta kesmek, hem batılılaşma sürecinde bize girdi hem de yaşayanlar için yapılıyor. Artık, günlük hayatın çok sıradan bir geleneği oldu.
Öyle veya böyle, Mevlid Kandili’nde pasta yemenin bir mahzuru yok. Ama pasta üzerine ayetler yazmak nasıl bir buluş çözemedim. Herhangi bir Avrupa ülkesinde olsa İslâm düşmanlığı diyeceğim ama Zile’de ve Kur’an kursunda. Eğer fotoğrafın tamamını değil de sâdece pastayı görsem, direk Hristiyanların günahını alırdım. Neden derseniz anlatayım.
Fransızların çok meşhur bir millî çöreği var. Kruvasan. Bizdeki adı, ayçöreği... Aslında Avusturya’dan Fransız mutfağına girmiş. Rivayete göre, 1683 Viyana kuşatması Osmanlı’nın aleyhine sonuçlanınca, o günün hâtırasına Viyanalı fırıncılar tarafından îcâd edilmiş. Yâni, hilâlin haça yenilmesi adına. Argo ifadeyle, hilâli “ham” yapıp yediklerini anlatmak için hilâl şeklinde çörek yapmışlar. Bu çörek, daha sonra Fransa’da çok tutulmuş.
Abdurrahman Dilipak’ın yazdığına göre, Fransızlar çocuklarına hilâl düşmanlığını çocukken öğretmek adına, “ayçöreğini, böl, ye” oyunu oynatıyorlarmış. Yazar, “Hilâli Parçala” adında bir çocuk programı seyrederken şâhit olmuş. Çocuklar, ortaya gelen ayçöreklerine bir anda saldırarak parçalayıp yiyorlarmış. (Bu vesileyle, hilâl şeklinde baklava yapmayı marifet zannedenleri de îkâz etmiş olalım.)
Neden, Kur’an şeklindeki pastayı görünce, öyle düşündüğümü bilmem anlatabildim mi? Kur’an şeklinde pasta yapmak ve bölüp yemek, ancak İslâm düşmanı bir Hristiyan’ın aklına gelir. Hadi pastayı yapanlar da yaptıranlar da akıl edemedi. Peki, kesip yiyen müftünün de mi aklına gelmedi?
Doğum günlerinde pasta kesmek, batıdan bize geçen bir gelenek... Böyle geleneklere direnemeyen veya direnmeyen dindarlar, dînî bir boyut kazandırınca sorunu çözdüklerini sanıyorlar; rahatlıyorlar. Hâlbuki mesele dinle değil, kültür emperyalizmi ile ilgili. Mutfak kültürümüzün muhafazası ile ilgili. Canın istiyorsa doğum günü kutla; pasta ye. Mevlid Kandili’ne niye karıştırıyorsun?
Başka örnekler de var. Mesela; beyaz gelinlik... Bizim kültürümüzde beyaz gelinlik yok. Neticede, her gelin kızın rüyası olup kültürümüzün bir parçası oldu. Bu konuda kafası karışık olan dindarlar, beyaz gelinliği câmiye sokarak iyice saçmaladılar. Zira bizim kültürümüzde câmide düğün yok. Filmlerde ve dizilerde, Hristiyanların, rahiplerin huzurunda evlenmesine özene özene bizde taklit etmeye başladık. İyi de bu iş nasıl olacak? Kuralları ne? Bugün, tutar bir baba, kızını koluna takarak hocanın huzuruna getirir. Filmlerde öyle ya… Yarın hoca, damada “Gelini öpebilirsin.” derse ne olacak? Hem de câmide…
Konu, uzun ve derin. Şimdilik burada noktalayalım.
Hâsılı, pastayı hak dine katmak adına çuvallamış olduk. Birilerinin, kasten böyle bir pasta yapma fikrini Müslümanların aklına soktuğunu düşünmek istemiyorum. Her ahmaklığımızı komploya bağlayıp işin içinden sıyrılamayız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.