Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Kimin Eseri?

Kimin Eseri?

AK Parti’nin Mardin 1. sıradan milletvekili adayı gösterdiği Gazeteci Orhan Miroğlu, önceki gün Star’daki köşesinde seçim bölgesiyle ilgili son derece ilginç bir yazı kaleme aldı.

Bölücü terör örgütü ve şehir yapılanmasından “bir otorite” diye söz ettiği yazısında Miroğlu “Bu otoritenin bölgede AK Partililere baskı uyguladığından, AK Parti teşkilatlarının rahat rahat seçim çalışması bile yapamadıklarından, halkla buluşmalarının engellendiğinden” yakındı.

Seçim çalışmalarını konuştukları bir toplantıda, bir arkadaşının “giydirilmiş araç istemediğini” belirterek, nedenini “güvenlik” daha doğrusu “güvensizlik” olarak açıkladı.

Ardından “Ancak doksanlı yıllarda yaşanabilecek bir durum bu” ifadesini kullandı.

Bölgede o derece bir güvenlik sorunu yaşanıyormuş  yani.

Bölgede bu boyutta bir PKK hakimiyeti varmış yani. 

Miroğlu’nun bu aktarımları karşısında “günaydın” deyip geçmek, eksik kalır.  

Şu hususun da sorgulanması gerekir: 

-Orhan Miroğlu kimin milletvekili adayı?

2002’den bu yana Türkiye’yi tek başına yöneten iktidar partisinin.

-Bugün bölgede böyle bir tablo hakim ise, ki fazlası var eksiği yok, bu kimin eseri?

-Bölgenin bu noktaya gelmesinde birinci derecede siyasi iktidarın sorumluluğu bulunmuyor mu?

-İktidarın seçimlerin yaklaşmasıyla şıp diye dondurup, gündemden düşürmesiyle yanlışlığını kabul etmiş olduğu “Çözüm Süreci” değil mi, terör örgütü ve siyasi uzantılarını bu derece dallandırıp, budaklandıran? 

(Not: Bölgeyi en iyi bilen siyasilerden AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu bile, çözüm süreciyle PKK’nın legalleşerek, bölgeye iyice yayıldığını, gücü eline aldığını söylüyor.)

Şimdi tutmuş “yakınıyoruz”!

Olacak iş değil.

Bu resmen milleti aptal yerine koymaktır.

***

Ve son günlerde Hükümet’ten gelen açıklamalar. 

Devletin bir bakanı önceki gün bir TV kanalında, HDP’ye yüklenirken, bölgede PKK’nın yol kestiğinden, adam kaçırdığından vs. yakındı. 

Ayrıca, bunların asıl amaçlarının “bölgede kantonlar oluşturmak” olduğunu kaydetti. 

Aynen şu ifadeleri kullandı, Devletin Bakanı:

“Söyleyemedikleri şey şu: ‘Güneydoğu’yu biz kanton yapalım, sahibi biz olalım, siz buraya karışmayın ama biz Türkiye’nin diğer tarafına da ortak olalım. Oralarda da söz sahibi olalım.’ Aslında PKK’nın ve uzantıları olan yapının söyleyemediği şey bu.”

Bu tespitlere katılmamak ne mümkün.

Yalnız bir dakika! 

Daha çok MHP’lilerden duymaya alışık olduğumuz ve çok kısa bir süre öncesine kadar AK Partili siyasi ve gazeteciler tarafından “barışı sabote girişimi” olarak yorumlanıp, ağza tıkılan bu “tespitlerin” sahibi ne gariptir ki Çözüm Süreci’nin önemli aktörlerinden. 

Nerden nereye?

Şimdi tutup, bu birbirine zıt duruş ve çıkışların yaklaşan seçimlerle hiçbir alakasının olmadığını söylersek,

Buna kim inanır? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi