Demirtaş’ın Fırsatçı Cehaleti
Cehalet türlü türlü…
Bir-iki tane değil ki… Gerçekten bilgiden uzak ortamlarda yetişen ve bilgiden habersiz büyüyen insanlar vardır. Bunlara olsa olsa “bilgisiz” falan deriz ama bazıları modernitenin tarif ettiği bilgiyi bilmez de “irfan” dediğimiz o kök bilgiyi bilir. Bu tür insanlara “bilgisiz” de denmez; “cahil” de. Olsa olsa bunlara “ümmi” veya “arif” denir.
Bir de mektepler-üniversiteler okuyup da bu halkın irfanından nasipsiz olanlar vardır. Bunların bazılarına “cahil” denir ama iddialı bir şekilde cehaletinin farkında olmadan bunu sürdürenler vardır ki, bunlar “en cahil” anlamında “echel” denir. Bunlardan bir arada bol miktarda varsa, her birine “echel-i cühela” denir.
Etrafınıza bakın, bu kategorilere girecek pek çok insan vardır.
Siz etrafınıza bakınırken, ben birini size anlatayım.
Selahattin Demirtaş…
HDP’nin müzekker “eş başkanı”
(Bunun bir de müennesi var ama adını bilmiyorum.)
Maden türünün hem demiri, hem de taşı olan bu müzekker eş başkan, 24 Nisan günü, Diyarbakır’da, 1915’te ölen Ermeniler için Fatiha okumuş. Mardinkapı’daki, metruk Surp Sarkis kilisesinde, suistimal törenine katılmış (Beş yüz bin Kürt görünümlü kripto Ermeni varmış ve bunların da oyları lazım abi. Onların da bu seçim mevsiminde tavlanması lazım.) ve bu törende, 1915’te ölen Ermeniler için oradakileri Fatiha okumaya davet etmiş ve kendisi de okumuş. Hem demir hem de taş olan bu müzekker eş başkan bilmiyor mu ki Müslüman olmayanlar için Fatiha okunmaz.
Hem demir hem de taş olan bu müzekker eş başkan, ne Müslümanlıktan ve ne de Hristiyanlıktan haberi olan biri. Fatiha, Hristiyan, Musevi, Budist için okunmaz. Hatta onlara “merhum” denmez, “müteveffa” denir. Pek çok din cahilinin yaptığı gibi gayr-ı Müslimler için “Allah rahmet eylesin” de denmez; onlar için bir Müslüman’ın duası “Toprağı bol olsun” veya “Allah dinince dinlendirsin.” şeklindedir.
Türkiye’yi yönetmeye talip ve hatta bir ara az kalsın cumhurbaşkanı olacak(!) birinin, bu konulardaki cehaleti elbette hoş görülemez. Ahmed-i Hanilerin torunları bu tür basit bilgilerden mahrumsa, sözde temsil ettiğini söylediği insanlara yabancılaşmıştır demektir.
O törende, 1915’te ölen Ermeniler için dua etmeyi hatırlayan hem demir, hem de taş olan müzekker eş başkan, o olaylarda ölen Kürtleri aklının köşesine bile getirmemiştir. Bilindiği gibi 1915’teki o mukatelede, ölenlerin büyük bir kısmı Ermeniler ve Kürtlerdi. Müzekker eş başkan, o olaylarda hayatlarını kaybeden binlerce Kürt’ü ağzına almayarak, Kürtlerin oyunu çantada keklik gördüğünü ima ediyor ve onları enayi yerine koyuyor güya.
Artık ilk paragrafla, sonraki paragrafları nasıl harmanlarsınız bilmem. Bildiğim şu ki, Demirtaş, Ahmed-i Hani’nin torunlarının dini bilgilerinden zerrece nasiplenmemiş.
Tabii, bu arkadaşın yaptığı, vıcık vıcık halk dalkavukluğu kokan ve bu yüzden de bir esas üzerinde şekillenmiş hareket olarak görülemez. Fırsatçı, oportünist bir cehalet olarak görülebilecek olan böyle bir hareket, PKK siyasetine Ermenilik olarak eklemlenmenin oportünist bir boyutu olarak da görülebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.