Kenan Evren’e Medyûn-u Şükrânız!
Zulüm ile âbâd olanın, âhiri berbat olur!” atalar sözünü haklı çıkaran en etkili ve ibretlik örneklerden biri olduğu için..!
Bu dünyanın adaletine olmayan inancımızı bir kez daha güçlendirdiği için..! Bilhassa güç, otorite ve servet içinde yüzerken kesinlikle akla getirilmeyen, getirilse bilen hafife alınan “kul hakkı” denen hesaplaşma mekanizmasını ve ‘Mutlak Yargı Günü’nün yaratan Allah’a övgüler sunmaya vesile olduğu için..!
Allah’ın iktidarları, serveti, güç ve otoriteyi insanlar arasında sürekli yer değiştirdiğini ve insanların şahit olduğu olaylar karşında, elinde imkân oldukları halde neleri yapmadıkları konusunda nasıl yaman bir sınava tâbi tutulduğunu “güçlü” ve “ibretli” bir şekilde hatırlattığı için..!
Tek suçlunun kendisi kadar uzun yaşamayan saz arkadaşları ve halkına akla hayale gelmeyecek işkenceleri reva gören binlerce psikopat devlet görevlilerinin olmadığını; 35 yıl sonra bile kendi güç ve otoritelerinin devamı için ihtilal ürünü mevcut antidemokratik sistemi ve anayasal düzeni ayakta tutan gelmiş geçmiş siyasi iktidarlarında bu suça ortak olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdiği için..!
Bu ülkede güç ve iktidar sahibi olma yolunun “our boys have done it” veya “boys in Ankara did it” ifadelerine muhatap olmaktan geçtiğine inananların akıbetlerinin hayırlı olmadığını bir kez daha ispat ettiği için..!
Zamanında bugünün iletişim ve lojistik imkânlarıyla mukayese edilmeyecek şartlar içerisinde dahi onbinlerce insanı meydanlarda toplamanın ve bu kalabalıklara güvenerek meşruiyet aramanın “gerçek hayatta” bir karşılığının olmadığını; şimdiki “çokluklarıyla övünen” ve hükmettikleri kalabalıklarla birbirlerine nazire yapma yarışına giren partilere ve bağımlılarına bir kez daha gösterdiği için..!
Misyonu ve amacı dışında “milleti hizada tutmak” ve yeri geldiğinde “had bildirmek” üzere kullanılan ve içerisi yandaşlarla doldurulan kurum kadrolarının ‘vefa’sının olmadığını ve bu kadroların zamanı geldiğinde tıpkı kazanacak ata oynayan ‘tefeci seçmen’ gibi, gelene ağam gidene paşam zihniyetli “tefeci kadrolara” dönüştüğü gerçeğini ortaya çıkardığı için..!
İbret-i âlem olduğu için Kenan Evren’e teşekkür borçluyuz! Allah layık olduğu şekilde ameliyle muamele etsin!
Hülasa, Kenan Evren’e saldırdıkça kendi günahlarının da döküldüğünü zanneden ve kalabalıklara uyup toptan lanetleme yarışına giren riyakârlara inat; Kenan Evren ve diktatoryasının yüzüne karşı “zalim olduğunu” haykırıp bedel ödeyenler yiğitlere ve “zor zamanda” omurgalı bir duruş sergileyip ihtilal mahsulü anayasaya “ret oyu” veren 1 milyon 626 bin 431 (yüzde 8.63) kişiye “selam” olsun! Demek ki neymiş; % 92 oyla seçilip baş tâcı edilen biri bile, günü gelince lanet abidesi olabiliyormuş! Çokluk veya sayısal üstünlük; ‘doğru yol’da olunduğunun veya ‘haklılığın’ ve ‘niteliğin’ alameti değilmiş… Bunun içindir ki; hiç kimseyi kalabalıklar seviyor diye sevmek, kalabalıklar alkışlıyor diye alkışlamak, kalabalıklar yuhluyor diye yuhalamamak lazımmış..!
***
“…Unutma! Seni yönetenler çok güçlü olsalar bile ruhun her zaman sana ait olur. Tanrının önüne çıktığında ‘bana bunu başkaları emretmişti ya da erdemli olmak o zaman beklenen şey değildi’ diyemezsin; bu yeterli olmaz… Sakın unutma!”
( Kingdom of Heaven, Cennet’in Krallığı adlı filmden bir diyalog)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.