Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

İnanalım mı, Güvenelim mi?

İnanalım mı, Güvenelim mi?

Seçime ramak kala Kılıçdaroğlu’nun en çok kullandığı argüman dar gelirli emeklilerin geçim sıkıntısı. O yüzden, iktidar olduğunda maaşlarını 1500 TL’ye çıkaracakmış…

Bu da bir çözüm, amma Kılıçdaroğlu iktidarı göremeyeceğine göre salla gitsin.

İşin aslı üzüm yemekten ziyade, dar gelirli edebiyatı…

Muhalefet bu edebiyattan lirik şiirler okusa da milletvekili maaşları artacak dendiğinde hiçbirisi çıkıp da “yahu bu kadar dar gelirli emekli varken maaşımızı daha da artırmak ayıp olmuyor mu?” demedi. İstemem, ama yan cebime koy da demediler…

Dar gelirli emekliye en  bonkör davranan Haydar Baş oldu. Onun vermeyi vaat ettiği  maaş 5000 TL de hani nerede!

Seçim sonrası yüzde bir alsa öpüp anlına koyacak.

O halde  olmayacak şeyi dağıt ki garibanlar sevinsin!

Emeklinin maaşı elbette ki çok az, çokça yazıp çizmemiz sonucu iktidar ancak 100 TL verebilmiş. Daha fazlasını kaynak bulmadan vermek Demirel’in işine döner.

Demirel, 1971’lerde memur maaşlarını ikiye katlayınca bir gün sonra et ve fasulye fiyatları üçe çıktı. Memur “ah eski maaşım” demeye başladı.

Öyle olacaksa hiç olmasın daha iyi.

Kaynak yok değil var. Bana göre partilere hazinden verilen külli miktarda ki para hem üretim için hem de dar gelirli emekliler için büyük bir kaynaktır…

Üzerine resmi araç israfını da koyalım.

Hazine yardımı ne demek?

AK Parti hazine yardımı almaksızın iktidar nasıl olmuşsa diğerleri de öyle olsun.

Şimdi de HDP hazine yardımı illa ki alacağı için para hususunda Kandil fazla sıkıntı çekmeyecek. Belediyeler, hazine yardımı derken, besle kargayı oysun gözünü…

Beni en çok düşündüren devşirme/çakma AK Partililer.

AK parti zannediyor ki bir Ermeni veya “din dersleri kaldırılsın” diyenlerden oy gelecek. Hani sosyal barış olsun diye düşünülmüşse bir derece, değilse onlar var diye bu sefer taban oyunu vermiyor. Benim görebildiğim, kayıplar kazançtan daha fazla…

Aday yoklamasında teşkilat yoklamasını esas aldığı için en doğrusunu Kılıçdaroğlu yaptı diyebilirim. Teşkilatına güveneceksin, değilse o teşkilat senin değil demektir.

Partiler demokrasinin asli unsurları diyoruz ya, işte görüyoruz bu asli unsurlar milletin başına ne gaileler açıyor.

Partiler düşman cephesi gibi.

Ne yaparsan, ne söylersen meşru…

Bu arada çamur atma denilen kaset savaşları da sıklaştı.

Geçmişte MHP kasetten bir sarsıntı geçirdi, şimdi de gündemde Meral Akşener var.

Akşener, çokça bizim ailede konuşulurdu.

Rahmetli (hısımım) Ayvaz Gökdemir, “erkek gibi” derdi.

Emsallerine göre aynen öyle, ancak bu erkekliğin bazen de sökmediğini görüyoruz.

28 Şubat soğuğunda Sincan Belediye Başkanı’nın apar topar açığa alınması pek de erkeklik sayılmazdı. Bir başka duruş ise, Allah’ın (cc) emri ile parti emri yan yana geldiğinde hangisine itaat gerekliliğidir. Herkes inancında serbesttir de, Meral hanımın hac sonrası örtü konusunda Allah’ın (cc) emrine uyacağı beklentileri fos çıktı.

Doğru Yol’dan  MHP’ye iltihak olayını da dik duruş sayamayız. Yol arkadaşı Ayvaz Bey, çizgisinden sapmamak için  ne MHP’ye ne de Mehmet Ağar’ın yönetimindeki Doğru Yol Partisi’ne katılmadı. Demek ki ortama göre erkeklikler oluyor.

Şimdi de kaset işi ile had cezası konuşuluyor.

Suudi kralları gibi işine geldiği yerde şeriat, gelmediği yerde laiklik ipine yapışmak bir başka duruşun ifadesi sayılır.

Hadi diyelim kaset işi uydurma da olsa televizyon ekranlarına çıkıp ifşa edilmesi doğru değil, ancak ifşa edene yüklenip kaseti yapanların üzerine gidilmemesi de düşündürücü.

Ne hikmetse, bombalı saldırılardan Erdoğan çıktığı gibi kasetten de Erdoğan çıkıyor.

Birileri kaset yapıyor, birileri de HDP’lilerin olmadığı saatlerde binalarına bombalı saldırılar düzenliyor… Türk polisi bu tip PKK numaralarını yutar mı?

Geçmişte camilere de saldırıyı Aleviler yapıyordu!..

Maksat ortalığı karıştırmak. Onun için ne Kemal Kılıçdaroğlu’nun “%35’den az oy alırsam istifa ederim” sözüne güvenin, ne de Öcalan’ın idam kararı ertelendiğinde sesini çıkarmayan MHP’nin bugünkü tavrına… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi