Afrika Uçarsa!
Ozwald Boateng, Gana'daki eski Asanthi kraliyet ailesine mensup biri. Haliyle ne krallıktan ne de yönetimden eser kalmış.
Ailesi Londra'ya yerleşiyor ve terzilikle geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Ozwald, küçük yaşta annesinden terziliği öğreniyor ama niyetinde terzilik yapmak yok.
Gana'da ticaret kadınların elinde sayılır. Pazarlarda onlar var, tasarlayan, eden onlar. İşte Boateng ailesini de Londra'da ayağa kaldıran annesi oluyor. Her zaman tasarladığı bir şeyler oluyor evde.
Üniversitede bilgisayar programcılığı okuyan Oswald'a arkadaşı, yeni koleksiyon tasarlamayı teklif ediyor. Böylece çocukluk mesleğine dönüyor.
Londra'nın merkezinde erkek takım elbise ısmarlama terzilerin sokağı olarak bilinen Savile Row'da olmak her terzi için önemli bir mesleki kariyerdir.
Ozwald, Savile Row'un ilk zenci terzisi oluyor. Artık o sadece Londra'nın değil dünyanın popüler terzilerinden biri.
Oswald'dan bahsetmemin sebebi tabii ki ısmarlama terzilik nedeniyle değil.
Kendisi, Gana Cumhurbaşkanı ile karşılaşınca, öz topraklarına bir şeyler yapma ihtiyacı hissediyor. Gidip incelemeler yapıyor. Bakıyor ki bir Türk şirketi altı ayda bir kongre merkezini bitirmiş.
O zaman şuna inanıyor: Kaynakların geliştirileceği ve refahın artırılacağı başka kıta kalmadı dünyada. Bir şeyler yapılması için tam zamanı, diyor. Gittiği her yerde Afrika'ya yatırıma çağırıyor ve bir şeyler yapmak için gayret gösteriyor.
Altyapı diye bir şeyin olmadığı bir kıtadan bahsediyoruz. Su yok, yol yok, demiryolu yok.
THY'nin "Afrika Uçuyor" reklamını her gördüğümde kara kıta için bir yazı yazmak aklıma geliyor.
Boateng'i İstanbul'da dinleyince çok etkilendim ve notlarımı aldım. Sizinle paylaşmak bugüne kısmet oldu.
30 milyon kilometrekarelik bakir bir alandan bahsediyoruz. Duyarlılığımızın son derece yüksek olması gerekiyor.
Çünkü en hızlı şehirleşme bu ülkelerde görülüyor.
Cep telefonu Afrika ülkelerini en hızlı birbirine buluşturan alet olmuş. Bu bir fırsata dönüşür mü?
Eskiden bir saatlik mesafedeki komşu iki ülkeye gitmek için önce Paris'e uçuyordunuz, oradan komşuya geçiyordunuz. Hala ülkeler arası uçuşlar istenilen seviyede değil.
Doğudan batıya, kuzeyden güneye kıta arasında hava trafiği yok denecek kadar az.
Komşu ülkede iş yapacak insan çok ama ulaşmak mümkün değil. Hal böyle olunca, belirsizlikler bıkkınlık getiriyor.
Cep telefonu kullanma yoğunluğu sadece iletişim için değil, Ebola virüsü yaygınlığının ve dolaşımının bu akıllı telefon trafikleri izlenerek haritası çıkarıldı.
Sıkıntı olan yerde fırsat vardır. 15 yıl sonra Afrika kıtası 23 trilyon dolarlık bir ekonomi haline gelecek. Şimdiden pozisyon alınması gerekiyor.
Afrika’ya gidenler görecektir; Çinliler her yerde, Hintliler ticarette aktif ama Türkler yeterince ortalıkta görünmüyor.
İhracatta tıkanma var, yetişmiş insan gücümüzü değerlendirmede istihdam alanı oluşturamıyoruz ve etrafımızda Afrika gibi fırsatlar var.
Afrika uçarsa, birlikte havalanmak için partnerlere ihtiyacı var. O partner niye bizden biri olmasın?...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.