Çıkma Lastiklerle Yol Kısalır
Ne mi demek istedim?..
Arabanızın orijinal lastiği yerine hurdacıdan temin edeceğiniz çıkma lastikler seni ne kadar uzağa taşırsa devşirme kadrolar da iktidarı o kadar taşır.
Geçmişi gözümün önüne getiriyorum,
“Allah rızası için” yurt dışından koşup gelenlerin katkıları yurt içindekilerle birleşince milli bir heyecan oluşturuyordu.
Şimdilerle öylesi bir heyecan yok.
İhale, mevki makam beklentisi olanlar had safhada...
Politika deyince beklenti akla geliyor...
Adam yumurtaların sayısını çoğaltma peşinde.
O halde ne bu hal?..
Şu hal... Ülkede elle tutulur bir muhalefetin olmayışına dayalı olarak, siyası istikrarın hepten bozulacağı korkusu ile AK parti iktidarı ister istemez yüklendi gidiyor...
İşin doğrusu, bu iktidarın şimdilik muhalefeti yok.
Sağduyulu seçmende; 28 Şubat kadroları ile iş tutanların iktidarı ele geçirmeleri durumunda eskiden olduğu gibi işsizliğin daha da artacağı, piyasaların karışacağı, faizlerin alıp başını gideceği endişesi var.
En başta HDP’nin dağdan şehirlere saldığı terör korkusu...
Sade o kadar değil...
Sazcısından, oyuncusundan, sanatçısından, Ermenicisinden, Alevicisinden, makaracısından müteşekkil bir mürettebatın gemiyi kayalara çarptırma riski yüksek.
İktidar sağlam kadrolarla kaimdir, oradan buradan devşirmelerle gider de uz gider.
AK Parti kendi tabanına ağırlık verse oy oranı % 52’nin altına düşmez.
Ne var ki sazın teli ile davulun tokmağı aynı nakaratta buluşmadığından bu oran ister istemez fire vererek erimelere neden oluyor...
Ne kadar yatırım yaparsan yap, ne kadar projeler üretirsen üret sonuçta iktidar olma iradesini elinde tutan emeklisi ile, çalışanı ile, inançlısı ile sandığa gidecek.
Son sözü sandık söyler.
Büyük bir kitle partisi... Bazı çevrelere şirin görünmek için özüne “nasıl olsa o bendendir” peşinciliği akıbeti sürprizlere dönüştürebilir.
Cumhurbaşkanının “seçim sonrası sürprizler olabilir” sözünü ben de yabana atmıyorum. Birleşik muhalefet de bu sürprizi sağlamaya çalışıyor...
Daha zor günler gelmeden elindekinin kıymetini bilmek lazım.
Bugünkü siyasi istikrar ülke için bir lütuf... Ne var ki bu lütfu bazıları kibirinden, bazıları sonradan görmeliğinden, bazıları da cehaletinden kullanamadı.
Kapılar ardına kadar açılmadı, telefonlara cevap verilmedi, kaçtı, saklandı, büyüklendi, kibirlendi... En tehlikeli mantık: “Arayanlar, soranlar nasıl olsa bizden, bizi bırakıp bir yere gidemezler.”
Geçmişte nasıl çekip gittiyseler şimdi de giderler.
Çok yerde adaylar oy kaybına neden olmuştur...
Örneğin Ankara başı çekenlerden...
Madem seçmen AK Parti’ye oy veriyor o halde üst üste bir adaya oy vermek zorunda bırakıldı. Bu da değişik bir dayatma...
Zorunlu olarak oy verdiğimiz Gökçek faktörü.
Bu kişinin milletvekili adayı gösterilmeyince televizyonları dolaşarak AK Parti lehine bağımsız bağlantısız propaganda yapmaya başlaması dikkat çekici.
Herkes soruyor; bu bir sevda mı yoksa geleceğe yatırım mı?
CHP hakkında söylenenler doğru, ancak bu doğruları aksülamel olacak kişilerin söylemesi ile bir başkasının söylemesi pek farklı olurdu.
Zengin sonuçta neden iflas eder?
AK Parti yolda kalırsa çıkma lastiklerden bilirim...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.