Devletin köpeği...
Son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden bir algı inşa ediliyor. Nedir bu algı? Erdoğan diktatör Erdoğan yolsuzluk yapıyor. Neden bunu yapıyorlar. Sebep gayet açık Erdoğan Ümmet diyor Erdoğan milli sanayi diyor. Bu iki neden Erdoğan’ı hedef haline getirmek için yeterli. Peki bu süreç geçmişte nasılmış. Milli liderlere neler yapılmış. Birlikte bakalım.
İlk olarak Abdulhamit hazretlerine diktatör dediler. Kızıl sultan dediler. Çünkü Abdulhamit Osmanlı’nın dağılmasını engelliyordu. Devleti otuzüç yıl ayakta tutmuştu. O nedenle hedef haline geldi. Halen bazı kitaplarda Kızıl Sultan olarak anılıyor. Sonra 31 Mart vakası ve kirli bir darbeyle tahttan indirildi. Derken Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savası ve dağılan Osmanlı İmparatorluğu.
Rahmetli Menderes’in idam edilmesi Türk siyasal yaşamının unutulmayacak dönüm noktalarındandır. Menderes’in en büyük suçu ezanı Türkçe’den Arapça’ya çevirmesiydi. Yani milletin değerlerine sahip çıktığı için idam edildi. Elbette Menderes’te günahkar bir insandı. Özel yaşamında tartışılacak bir dizi olay var. Ancak hiçbirisi onun idamını meşru kılmaz. Bugün onu idam edenler bu utancı silemiyorlar.
Menderes’le ilgili ilginç bir olay var. Hakikaten ibretlik bir olay. Yassıada mahkemelerinde yargılanırken şu konuda iddialar arasında yer almış. Devletin envanterindeki bir köpeği alıp kendi çiftliğine götürmüş. Böylesine komik bir gerekçeyle suçlanmıştı. Tabi amaç Menderes’in şahsında milleti cezalandırmak olunca her türlü saçmalık ve çirkeflik serbest hale geliyor. Gazete başlıkları yine değişmemiş. Ne diyor başlıklar diktatör ve hırsız. Oyun aynı algı aynı.
Sonra Rahmetli Özal’a gelelim. Şahsen Özal’ı büyük ölçüde eleştiren biriyim. Özal’ın algısını pek beğenmem. Ancak bir gerçek var ki oda şu. Türkiye’deki dindarların önünü açmıştır. Düne kadar ekonomide söz sahibi olmayan Anadolu insanı bu dönemde hem ekonomide hem de sosyal yaşamda etkin hale gelmişti. Askerleri şortla denetleyen ilk sivil Cumhurbaşkanı idi. Rahmetliye cumhurbaşkanlığı döneminde rahat yüzü vermediler. Kendisini yok saydılar. Çankaya Köşkü’ne hapsettiler. Bir ara tekrar siyasete dönmek istedi ömrü yetmedi. O da millet diyordu o nedenle medya tarafından yerden yere vuruldu. Özal’a diktatör dediler.
Gelelim Erbakan Hocamıza. Hocam havuz sistemini kurarak rantiyenin hortumlarını kesti. İlk defa denk bütçe yaparak havuz sistemini kurdu. Ekonomi üretmeye başladı. İslam Birliği’nin ilk adımı olan D-8’i kurdu. Amacı siyonist İsrail’i ve ABD’yi durdurmaktı. Bunu gören batılılar Hoca’yı yerden yere vurdular. İrtica geliyor manşetleri attılar. Ardından trilyon davasını açtılar. Hoca’ya para çaldı dediler. İmajını yıprattılar. Neden Hoca’da ümmet dedi millet dedi.
Buradan şu noktaya gelmek istiyorum. Bu dönemde Erdoğan’a yönelik aynı komplo var. Bu defa millet uyanık olmalıdır. Hadi şer cephesini anladıkta. Arınç’ın açıklamalarına ne demeli. Kırgınlık ve kızgınlık nedeniyle yapılan açıklamalar Arınç’ın kendisine zarar veriyor. Bu doğru değil. Yine Gökçek ile ilgili açıklamaları da seçim öncesi doğru olmamıştır. Erdoğan’ı sevin yada sevmeyin. Erdoğan düşerse Türkiye düşer bu böyle biline....
Son olarak yarın yapılacak seçimlerin sonucu ne olursa olsun. Ülkemize hayırlı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.