Yaklaşan Haziran seçimleri öncesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu geziyoruz. Anadolu Yayıncıları Derneği olarak bu bölgelerde ortak yayınlar yapıyoruz. İlk olarak Malatya’ya giderken Darende ilçesine uğradık. Somuncu Baba Türbesi’ni ziyaret ettik. Darende, ülkemizin belki de en güzel ilçelerinden biri. Orada Somuncu Baba Türbesi’nin yanında akan dere, kuş cıvıltıları bana Bosna’yı hatırlattı. Sanki Bosna Hersek’teki Sarı Saltuk’un türbesinde gibiydim. Derken orada dua ettik ve yola koyulduk. Malatya’da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık ile yerel kanallarla ortak yayın yaptık. Yaptığımız araştırmalar neticesinde Malatya’da en çok arzu edilen projenin çevre yol projesi olduğunu tespit ettik. Ayrıca bölge halkı hızlı treni de bekliyor. Öznur Çalık’la programda darbeleri konuştuk. Çalık, Türkiye’nin bir darbe günlerine tekrar dönmeyeceğini söyledi. Ülkemizin darbelerden çok canının yandığını ifade etti. Bu darbeler nedeniyle bir başbakan asıldı. 28 Şubat sürecinde bir parti kapatıldı diye konuştu. Çalık, 27 Nisan tarihinde muhtıra verildiğini daha da geriye gidildiği taktirde AK Parti için kapatma davası açıldığını belirterek; “Türkiye’nin bu günlere bir daha dönmemesi gerekir. AK Parti darbelere karşı bir teminattır” dedi.

Bu arada; Malatya sokaklarında Öznur Hanım bakan olsun sesleri var. Gerçekten de Öznur Hanım tecrübesi ve birikimi ile bakan olacak bir isimdir. Malatya Beydağı’nın eteklerine kurulmuş bir kentimiz. Karları görünce de memleketim olan Kayseri’yi hatırladım. Kayseri’de Erciyes ne ise Malatya’da da Beydağı odur.

Malatya programımızın ardından Adıyaman’a uğradık. İlk olarak Adıyaman’ın Menzil ilçesine uğradık ve orada Seyyid Abdulbaki Hazretlerini ziyaret ederek duasını aldık. Bu ilçemizde adeta Medine kokusu aldık. Adıyaman’da AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın’ın konuğu olduk. Ahmet Aydın genç ve dinamik bir insan. Ahmet Aydın Bey, Adıyaman’ın sulu tarıma geçmesi noktasında büyük çalışmalar yapıldığını söyledi. Ahmet Aydın ile Kılıçdaroğlu’nun vaatlerini de konuştuk. Aydın, Kılıçdaroğlu’nun vaatlerini, Bizimkiler dizisinin Cemil karakterine benzetiyor. Kılıçdaroğlu tıpkı dizideki gibi “Benim adım Kemal ben yaparım” diyor. Kardeşim para nerde, kaynak nerede diyerek Kılıçdaroğlu’nun vaatlerinin gerçekçi olmadığını söylüyor. Ahmet Aydın’dan güzel bir öneri geldi. Onu da söylemek isterim. Milletvekilleri nasıl 3 dönem ile sınırlıysa, bunun bürokratları da kapması gerektiğini açıkladı. Belki bu konuya bürokratlar kızacak ama ülkemiz için önemli bir uygulama olur diyor.

Adıyaman programımızın ardından baklava ve kebabın başkenti Gaziantep’e uğradık. Gaziantep’te AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül’ü ziyaret ettik. Şehirde gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde Abdulhamit Gül’ün, Gaziantepliler tarafından sevilen sayılan bir isim olduğunu gördük. Abdulhamit Gül Gaziantep’te benimsenmiş, Gaziantepliler Abdulhamit Gül’ün aday olmasından oldukça memnunlar. Antep gezisi ardından akşam, Abdulhamit Bey’i Anadolu Soruyor programına konuk ettik. Antep’e ve Türkiye ye büyük hizmetler vereceğinin sinyalini aldık. Abdulhamit Gül Beyle sohbetimizin merkezinde HDP’nin barajı aşıp aşmayacağı konusu vardı. Kendisi HDP’nin bir proje haline getirildiğini düşünüyor. CHP, HDP, Paralel yapı ve birtakım çevreler HDP’ye barajı aşırmaya çalışıyorlar diyerek önemli bir noktaya parmak basıyor. Abdulhamit Gül, HDP ve CHP’nin birbirinin aynısı olduğunu düşünüyor ve şunu ekliyor: “Selahattin Demirtaş ile Kemal Kılıçdaroğlu yer değiştirseler biri HDP’nin başına geçse biri de CHP’nin arada bir fark olmaz” diyor.

Bu gezilerde dikkatimi çeken en önemli nokta bu bölgenin AK Parti Hükümetleri döneminde çok gelişmiş olmasıdır. Bölge hem ekonomik açıdan, hem kültürel açıdan çok ileri noktalara gelmiş. Ayrıca hükümetlerin ortaya koyduğu demokratik açılım politikası bölge insanını rahatlatmış. Bölge adeta çağ atlamış. Burada çok önemli bir noktanın altını çizmek gerekir. Bu nokta ise şudur, bunca hizmete rağmen bölgede HDP’ye doğru bir yönlenme var. Kimlik siyaseti maalesef hizmet siyasetinden etkili hale gelmek üzere. O nedenle hükümetin bir an önce bu bölgeye özel bir çalışma yaparak yaptıkları hizmetleri ve demokratik kazanımları iyi anlatması gerekir. Bu noktada Beşir Atalay Hocamıza çok önemli bir görev düşüyor. Kendisi hem Kürt siyasetini, hem de genel siyaseti iyi bilir. Bu arada; bölgedeki izlenimlerimizi yazmaya devam edeceğiz.