Vatan Şimdi mi Akıllara Geldi?
Son 20 yılın en kritik genel seçimlerini geride bıraktık.
Seçim sonuçlarına göre AK Parti’nin tek başına iktidar şansı ortadan kalktı, millet iradesi koalisyon istedi.
Tek partili siyasi iktidar dönemi bitti, Türkiye’nin parlamenter sisteme dayalı yapısı korundu, başkanlık sistemine geçiş ihtimali ortadan kalktı.
***
AK Parti’ye yakın kaynaklardan, “el ele verip HDP’yi, PKK’yı Meclis’e getirdiniz, sizin yüzünüzden vatan elden gidiyor” söylemleri gelmeye başladı.
Halbuki, Barzani’yi ‘Bölgesel Kürdistan Başkanı’ sıfatıyla Diyarbakır’a getirip, peşmerge kıyafetleriyle propaganda yapmasına göz yumduklarında vatan elden gitmiyordu.
***
“Öcalan’ı Meclis’e soktular, işte sizin vatanseverliğiniz bu kadar” diyenler, “Öcalan öngörüsü kuvvetli, pragmatist bir siyasetçi. Handikabı, taraftarlarının onu anlamaması” diyenler, Muhsin Kızılkaya’nın AK Parti Mersin Milletvekili olarak Meclis’e girdiğini unutuyorlar.
Dolmabahçe’de HDP ve AK Parti arasında mutabakat imzalanması ihanet olarak nitelendirilmezken, şimdi “ihanet, hainlik, kalleşlik” tanımlamaları havada uçuşuyor.
***
Daha açık konuşmak gerekirse; Üniversitelerde, sokaklarda, Başkent Ankara’nın orta yerinde, İstanbul’da, gencecik çocuklar Türk bayrağı taşırken saldırıya uğradılar, ay yıldızlı kolye taktıkları için darp edildiler.
Seçimden sonra “vatan elden gitti” diye feveran edenler, tüm bunlar yaşanırken ortalarda gözükmüyorlar, adeta 3 maymunu oynuyorlardı.
Olanlar gayet açıktır, nettir.
Mesele memleket, vatanseverlik meselesi değil, iktidardan uzaklaşmanın verdiği rahatsızlık meselesidir.
***
Çözüm süreci ile birlikte kendi ayağına kurşun sıkanlar, bölgeyi PKK’nın kontrolüne terk etmiştir.
2011 genel seçimlerinde AK Parti, Diyarbakır’da %32.95 oy oranıyla 6 milletvekili çıkarmış, bağımsızlar %61 oy oranıyla 5 vekilde kalmıştı.
2015 Genel Seçimlerinde ise AK Parti’nin oy oranı %13’e düşerek 1 vekil çıkarırken, HDP’nin oy oranı ise %80’e çıkıp 10 milletvekiline dönüştü.
Çözüm kısacası HDP’ye yaradı, hem de fazlasıyla…
AK Parti geçtiğimiz seçimlere göre 3 milyon oy kaybederken, HDP 3 milyon yeni oy kazandı.
MHP Rüzgârı
Seçim sonuçları esas alındığında en başarılı partinin Milliyetçi Hareket Partisi olduğu görülüyor.
Devlet Bahçeli, oylarını ciddi bir şekilde artırdı, emanet oylarla değil, artan taban seçmeniyle bunu sağladı.
MHP, milli devleti koruma noktasında, milli hassasiyetler konusunda hiç değişmedi, aynı çizgisini muhafaza etti.
Seçmene her seçimde bambaşka bir MHP sunmadı, yaşanılan mağduriyetler üzerinden siyaset yapmadı.
Aday kadrolarında tartışmalı isimlere yer vermedi.
Mercedes’i diline dolamadı.
Çözüm süreci konusunda değişken olmadı, en başından beri bu süreci “ihanet süreci” olarak tanımladı, akiller heyetine sert tepkiler gösterdi, PKK’nın siyasi uzantılarının dokunulmazlıklarının kaldırılması için konuyu Meclis’e taşıdı.
Üniversiteler başta olmak üzere toplumun birçok yerine yayılan terör eylemleri karşısında daha tepkili bir duruş sergileseydi oylarının daha da artacağı mutlaktı.
Seçim sonrası yaptığı ilk değerlendirmede tüm koalisyon tekliflerine kapıları kapattı.
Süreci böyle yönetirse, AK Parti’de başlayan çözülme dalga dalga MHP’ye yönelebilir.
Mevcut durumda seçmen geçişkenliği olarak AK Parti’nin ilk alternatifi MHP’dir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.