Bugün sürmanşetten aktardığımız “rapor”u lütfen tekrar tekrar okuyun.

Doğu ve Güneydoğu’da AK Parti oylarının HDP’ye kaymasının nedenleri sıralanıyor.

Tespitlerin sahipleri bölgeden; vatanın milletin birliğinden yana Diyarbakırlı dindar kardeşlerimiz.

AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerimiz bunlar.

7 Haziran’da da tercihleri AK Parti yönünde olmuş.

Özelde Diyarbakır, genelde ise Doğu/Güneydoğu’da AK Parti oylarının neden düştüğü konusunda bir rapor hazırlamışlar.

Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’na sunmak istiyorlar.

İnşallah Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın eline ulaştırır “aracılar”.

Son derece önemli tespit ve öneriler içeriyor çünkü.

Devletin, AK Parti’nin tepesi okuyup öğrenmeli Doğu/Güneydoğu’da gerçek durumu.

Raporda özetle deniliyor ki: 

“Çözüm süreci ile devlet bölgeyi PKK/HDP’ye bıraktı ve olanlar oldu… Baskılar karşısında dindar Kürt seçmen bile yanında devleti göremediğinden istemeyerek de olsa HDP’ye oy verdi.”

Bunu diyenler, Diyarbakırlı dindar Kürt vatandaşlarımız. 

Vahdet gazetesi olarak ilk çıktığımız günden itibaren biz de bu yönde tespit ve uyarılarda bulunuyoruz.

Seçim sonuçları bu konuda bizi haklı çıkardı.

Diğer tüm muhafazakar medya organları bilerek veya farkında olmadan PKK/HDP’nin değirmenine su taşıdılar, yayınlarında çok farklı bir tablo çizerek.

Umarım bugün gelinen noktadan ders çıkarırlar.

Biz dönelim ibretlik rapora.

Bölgede devlet kurumlarının tamamıyla HDP’lilerin kontrolüne bırakıldığı ifade edilen raporda, özellikle okulların yönetimine tümüyle bu zihniyetten kişilerin getirildiği belirtiliyor.

İlköğretimden itibaren okullarda, yurtlarda çocukların, gençlerin PKK/HDP zihniyetinde yetiştirildiği vurgulanıyor.

“Önlem alınmazsa bu gençlerin hepsi elimizden gider. Beyinleri uyuşmuş, ailelerine bile silah doğrultabilecek vahşi birer katil olurlar” deniliyor.

İmam Hatip’lerde bile yöneticilerin hemen hemen tamamının Eğitim Bir Sen görünümlü fakat gerçekte Eğitim Sen/HDP kökenli kişiler olduğu vurgulanıyor.

Yani devlet kurumlarının HDP’ye teslim edildiğinden söz ediliyor.

Çözüm olarak “Devletin bölgede varlığını hissettirmesi” gösteriliyor. 

AK Parti’nin bu hususlardan çok ciddi dersler çıkarması gerekiyor.

Malum 276 yakalanamadı ve koalisyon gündemde.

AK Parti’nin de ilk seçeneği bu. Cumhurbaşkanı’nın görüşünün de bu yönde olduğu haberleri geliyor. 

Sonuna kadar zorlanacaktır tüm koalisyon olasılıkları. 

Koalisyon görüşmelerinde, bizzat Diyarbakırlı dindar Kürt kardeşlerimizin anlattıkları kesinlikle dikkate alınmalıdır. 

“Çözüm Süreci” konusunda önce bir durum tespiti yapılıp, yeni bir yol haritası belirlenmeli ve ona uygun bir koalisyon hükümeti hedeflenmelidir. 

Bu noktada AK Parti-MHP koalisyonu gündeme gelebilir.

Neden olmasın?

Millet koalisyon hükümetine işaret etmişse, başka hangi partilerle olabilir bu?

AK Parti-HDP koalisyonu düşünebiliyor musunuz?

Veya AK Parti-CHP koalisyonu?

Seçimin birincisi AK Parti’siz bir koalisyon hükümeti de düşünülemeyeceğine göre, 

Makul ve mantıklı tek seçenek kalıyor, o da AK Parti-MHP koalisyonu.  

Bu konuda MHP de üzerine düşeni yapmalı, önyargılı yaklaşmamalı; katı tutumunu esnetip yapıcı olmaya çalışmalı.

Aksi erken seçimdir ki, bu aziz milleti daha fazla yormaya, zorlamaya ne gerek var?

Demiş diyeceğini, sonuç değişmez.