Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Seninki de Laf mı Devlet Baba!

Seninki de Laf mı Devlet Baba!

İşler tıkırında giderken mangalda kül bırakmamak bir şey ifade etmiyor. Doğru olan, iş başa düştüğünde ülke için ne kadar fedakarlığa soyunabiliyoruz.

Soyunuyor muyuz, giyiniyor muyuz, kuşanıyor muyuz?..

Seçim bu, düşen de olur kalkan da olur... AK Parti her şeye rağmen yine de en yüksek oyu alarak ülkenin birinci partisi oldu da tek başına iktidar olamayışın nedenlerini herhalde anlamışlardır. 

Her neyse sandık koalisyon dediğine göre, “sapı vardı çöpü vardı” ayaklarına yatarsak üzüm yemek yerine saplantı haline gelen bağcıyı dövmüş oluruz.

Ülke harap hale geldikten sonra dövsek ne çıkar sövsek ne çıkar!

Bir sefer daha kitaba bakın hele... 

Yolcuya orucun tehiri caizse de politikacıya ülkenin kazası caiz değil.

Hadi seçimi erkene alsak ne değişecek?

Beş aşağı beş yukarı aynı tablo çıkar...

***

Seçim sonuçlarına baktığımızda tabanın isteği doğrultusunda MHP-AK Parti koalisyonunun en uygun olduğu görülüyor. 

Kılıçdaroğlu % 60’ı kendi hesabına yıkıyorsa, işte al sana % 59.

Gerçek bu iken, “AK parti HDP ile koalisyon kursun.” demek hükümet kurma işini  en azından hafife alarak yokuşa sürmektir. Artık aksi bir açıklama bu ülkeye dolarlara mal oluyor. Hele de kırmızı çizgili koalisyonlar kimselere bir şey kazandırmaz.

Sürekli problem, sürekli sürtüşme...

Şimdi ise halkımız hızlandırılmış trenle seyahat etmekle, posta treni ile seyahat etmenin arasındaki farkı anlayacak, görecek... İş başa düşmüşken, MHP-AK Parti koalisyonuna yanaşmaz da üçlü kafadarlar hükümeti kurarsa sorumluluk MHP’ye ait olur. 

MHP bu hatayı geçmişte bir sefer daha yaptı ve cevabını sandıkta aldı, bu sefer de aynı ipte oynamaya kalkışırsa bedeli ağır olur, benden hatırlatması.

***

Yerine göre acı söylüyoruz.

Nedeni ise, ülkenin çıkarlarından başka bir hesabımız kitabımız yok. 

Görücüye de çıkmadık, çıkmayız da... 

İstiyoruz ki tabanın isteğine uygun bir hükümet kurulsun.

Bazılarına göre, MHP hükümette yer alırsa Güneydoğu daha da karışırmış...

Karışacağı mı kaldı?  

Görüyoruz ki HDP’nin barajı aşması sonucu PKK iyice azıttı.

İtaat etmeyen dindar Kürtler yöreden göçe zorlanıyor. 

Aynı zorlamayı Suriye’de görüyoruz.

PKK ile bağlantısı olan PYD’nin, Arap ve Türkmenleri göçe zorlayarak yerlerine kendilerinden olanları yerleştirmesi bir İngiliz oyunudur.

O yüzden, kırmız-beyaz çizgi edebiyatını bırakalım da işimize bakalım. 

***

Hele şu MİT’e ait tırlar işini bir sefer daha düşünelim...

İster yiyecek yardımı götürsünler ister silah... Suriye istikametine doğru giden MİT tırlarını durdurmanın göç dalgaları halinde kokusu çıkmaya başladı bile.

Demek ki neymiş?

Sahayı boş bırakınca karşımıza göç dalgaları çıkıyor... 

İsrail olanlardan memnun.

Türkiye’den başka karşısında düzenli bir devlet kalmayınca Sevr’de olduğu gibi Anadolu’yu yeniden parselleyerek kavmi devletçikler çıkarmaya soyundular. 

Biz de rahat koltuğumuzda bencil kırmızı çizgi hesapları yaparsak olmaz.

Devlet baba, hiç olmaz... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi