‘Medeni’ küfürbaz

‘Medeni’ küfürbaz

Daha önce bizim Turgay Yener yazmıştı “küfürbaz bunlar küfürbaz” diye

“Ortalıkta ‘aydın’ etiketiyle dolaşan şantajcı gazetenin ‘uyanık’ yayın yönetmeni sosyolog küfürbaz “uygar” göstermeye çalışsa da kendini.

Nafile…

İş takibi yaparken dönemin bakanıyla küfürlü telefon konuşmaları ele veriyor O’nu.

Küfür ve hakaret içeren yazılarından dolayı belediye başkanına sık sık tazminat ödemek zorunda kalan eski küfürbaz yazarlarıyla da küfürlü konuşmaları var.

Yönettiği gazetede, tam orta sayfanın sağ sütununa her seferinde hakaret ve küfürlü yazılar yazılmalı ve oraya küfredecek silahşorlar bulunmalı kaidesi var sanki.

Eski küfürbazın ayrılmasından sonra her önüne gelene küfür etmekle görevlendirilmiş yeni ağzı bozuk küfürbaz görevli orada şimdi.

Oradan ona buna saldırtarak mevzi kapmaya çalışan düzeysiz boş yazan baş katibinden tutun da, bir iki istisna cümlesi hariç koro halinde küfür küfür renkli simalar”

Bu haklı tespitleri yapmıştı Turgay birkaç ay evvel

Her ne kadar bizim kompleksli, din düşmanına hoşgörülü, mümine şiddetli ‘dumanlı’ kafalar “Bilebildiğim kadarıyla medeni, efendi, konuşulabilir bir meslektaş” dese de küfürbaz yobaz için;

Hoca efendilere hakaretler savuran ‘küfürbaz yobaz’, hızını alamadı şimdi de Başbakan’a küfürler savurdu.

Peki şimdi “Benim tanıdığım M.Yakup bu değil. Vakit de bu arkadaşıma "Pornocu" diye hitap ediyor. Ne kadar ayıp ve ne kadar çirkin. 'Kartel medyası' lafı da hoş değil. Aydın Doğan da bundan haz almıyordur herhalde” diyecek kadar feraseti bağlanmış bizim kompleksli ‘dumanlı’ kafalar bu işe ne diyecek?

Diyeceksiniz ki ne alakası var?

Bal gibi alakası var işte!

Biz adam olsak, ciğeri beş para etmez küfürbaz, milletin Başvekil’ine bu hakaretleri edebilir mi?

Varın hesabını siz yapın!

Bu ne cüret bu ne pervasızlık…

Buradan Başvekil’e de bir çift sözüm var: Siz 70 milyonun Başvekilisiniz. Siz içinize sindirseniz de bu küfürleri, bizim içimiz kan ağlıyor. Ne yapacaksanız yapın, bu kirli karanlık odaklara. Daha önce ‘vakti gelince hoplatacağım’ ümidini vermiştiniz!

Vakti ne zaman gelecek?

Neşter mi atıyorsunuz, hesap mı soruyorsunuz?

Değilse bu gidişle Türkiye’nin önü aydınlık değil zifiri karanlık.

Bilemiyorum, karanlığın en koyu olduğu dönemler aydınlığın en yakın olduğu vakit mi?

Arkasında millet desteği olmayan arsız azınlık temsilcileri, makul çoğunluğu daha ne kadar rencide edecek?

Yazık!

Günah! “Bilebildiğim kadarıyla medeni, efendi, konuşulabilir bir meslektaş”

YAKUP YILMAZ'IN BAŞBAKAN'A YÖNELİK HAKARET HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi