Hayat Hızlı Ama Boşa Geçiyor
Hız tutkunu bir zaman yitimi yaşıyoruz.
Ulaşım ve erişim vasıtaları ile sürat çağı yaşıyoruz ama zamanı iyi kullanabiliyor muyuz; daha doğrusu zamanı yönetebiliyor muyuz, orası belli değil.
Belli de belli ettiğini bile idrak edemiyoruz.
Hayat pek hızlandı, arabalarımız pek hızlandı, elektronik aygıtlarımızdaki tıklama süreleri pek hızlandı ama yine de zaman boşa akıp gidiyor.
Hızlanıyoruz ama zaman kaybediyoruz.
Şehirlerimize giren yolları genişletiyoruz, hız sınırı giderek yükseltiyoruz, öyle ya artık arabalarımız bastı mı gaza çabucak hızlanabiliyor; fakat şehirleri zamanın kaybolduğu değersizleştiği yığınlar olmaktan kurtarabiliyor muyuz?
Dönüp şöyle düne bakınız.
Geçen bayrama bakınız, elde kalan nedir?
Değerlendirdiğiniz bir ânınız varsa onu kayda geçin. Kıymetlendirebildiğiniz vakitleri tartın, nedir ona kıymet izafe ettiren şey, bir düşünün.
Dün kim vardı yanınızda ya da siz hangi dosta uğradınız?
Anneniz, babanız, hısım akrabanız…
Konu komşu…
Arkadaş, dost, ülküdaş, gardaş, yoldaş, dindaş…
Kimler kaldı…
Hastalar, mezarlar…
Anılar…
Şimdi hızlı bir hayata döndük yeniden. Daha hızlı daha hızlı, geçen zamana nispetle daha hızlı yaşayacağız.
Yarını kuşatacağız mı?
Kimse bilmiyor.
Yaşanan bir gün var ve onu yaşayacağız.
Hızlı, süratli, çabucak, paldır küldür… ama şuursuzca…
Zaman avuçlarımızdan kayıp gidecek ve biz hızlı yaşadığımızı zannedeceğiz.
İvan İlyiç’in zaman tüketici hız kavramını ortaya attığından bu yana daha da hızlandık. Bir bayram süresinde yüzden fazla insanı toprağa verdik.
Trafik keşmekeşi, zaman tüketici hızla birleşince bir savaşta ancak olması gereken insan kaybına sebebiyet verdi.
Allah De Ötesini Bırak(ma)!
Allah de ötesini bırak türünden kitaplar görüyorum piyasada.
Ne demek Allah de ötesini bırak?
Allah diyen biri hiç ötesini bırakır mı?
Allah derse bir mümin ötesini bırakmamalı oysa.
Neden?
Çünkü Allah diyen birisi dünyanın sorumluluğunu üstlenir evvelemirde.
Mesuliyet hissi imandandır.
İmanlı insanlar mes’ûl tutarlar kendilerini her şeyden…
Allah deyip ötesini bırakmazlar.
Aç kalan insanlardan, hastalardan, çaresizlerden, savaşların ortada bıraktıklarından, yetimlerden, öksüzlerden, yanlış ve eksik eğitimden dolayı bilmeyenlerden kendilerini sorumlu tutarlar. Onların dertlerini paylaşırlar.
Yaşadığı ülkenin problemlerini çözmeye çalışırlar.
Bir iş bitende öbür işe koyulurlar.
Elemneşrahleke sadrek diye başlayan suredeki şifreyi çözmeye çalışırlar.
Vedduha’daki mesajı alırlar kesinkes…
Nureddin Topçu mesuliyet kavramını ne güzel irdeler.
Müslüman mesuliyet kavramının zenginliğince Müslümandır.
Kişisel Gelişim Dini
Bir yeni din ile karşı karşıya insanlık.
Kişisel gelişim diyorlar adına…
Ne kadar da çok ritüeli ve ne kadar da çok peygamberi var.
Hepsi de kendinden emin ve iyi giyimli önderler…
Liderlik sanatını öğretiyorlar.
Başarıya ulaşmanın sırlarını veriyorlar.
İnsanları düştükleri bataktan çekip çıkarıyorlar.
Dinlerine bu kadar eğilmiyor insanlar…
Kişisel gelişim dini bütün dinlerin önüne geçmiş…
Ritüelleri var, peygamberleri var, papazları, imamları, öğretmenleri, vaizleri var. Hatta softaları, amigoları bile…
Yüzde yüz ve kesin sonuçlar vadediyorlar.
Gerişi dönüşü olmayan yollar…
Sağlam iddialar.
Kendi kaderini yazan adam olmayı öğretiyorlar.
Yüzlerce kitabı da var.
İsimleri de çok ilginç:
Büyük Düşünmenin Büyüsü
Lider Olmayı Başarmak
Gerçekleşecekse Gerçekleşmesi Benim Elimde
Başarının Sırları
Etkili Konuşma Teknikleri
Kendini Ateşle
On Adımda Başarı
Bir adım Önde Olun
Başarın
Hedefe Giden Yolu Kısaltın
Pozitif Enerji İçin On Kural
Birlikte Kazanmak
Küçük Adımlar Büyük Sonuçlar
Fil İle Karınca
En İyisinden Daha İyisi Olmak
Dünyanın En Büyük Sırrı
Liderlik Yasaları
Liderlik Nitelikleri
At Bu Golü
Altın Başarıyı Yakalayın
Lider Olmak ve Liderleri Liderliğe Taşımak
Altına Bir Adım Kala
Kazanmanın Sırları
Evet Demenin Teknikleri
Yakıt Deponuzu Doldurun
Coşkunuzu Ateşleyin
Lider 360 Derece
Lokumları Biriktirin
Sınırsız Başarı ve Mutluluğu Yakalamanın 21 Kuralı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.