Sürücüsüz Araçlar mı, Akıllı Trafik İşaretleri mi Önemli?
Akıllı trafik ışıklarına dikkat çekmemin sebebi, son günlerde sürücüsüz araç alanında onlarca örneğin tanıtılmasıdır.
Evet, gelecekte sürücüsüz araçlar, trafiğin ana oyuncuları olacak. Planlamaya göre 2020 yılında, trafik kuralları sürücüsüz araçlara göre yeniden düzenlenecek.
Ben akıllı trafik işaretlerinin özellikle de trafik lambalarının daha önemli olması gerektiğini düşünüyorum. Önce sürücüsüz araçlardaki son duruma bakalım:
Dünyanın navigasyon şirketlerinden TomTom ve otomobiller için geliştirdiği teknolojilerle tanınan Bosch, otonom yani kendi kendine yol alabilen sürüş sistemi konusunda işbirliğine gitti.
Bosch otomatik sürüş yapabilen test araçlarında TomTom’un özel haritalarını kullanacak. Sürücüsüz araçlar, Almanya’da bu yılın sonunda otoyollara inecek.
Malum Tesla’nın ve Google’ın sürücüsüz araçları 25 bin kilometreden fazla yol kat ettiler bile.
Haritalar, şimdiden Bosch’un Almanya ve ABD’nin bazı ana yollarında test ettiği otomatikleştirilmiş araçlarda kullanılıyor. Otomatik sürüş için yüksek hassasiyetli haritalar gerekiyor.
Mevcut navigasyon sistemlerindeki haritalar ile yüksek otomasyonlu sürüş için kullanılan haritalar iki açıdan farklılık gösteriyor. Birincisi, doğruluk oldukça yüksek (desimetre hassasiyeti açısından). İkincisi, yüksek otomasyonlu sürüş için harita bilgileri birden fazla katmandan oluşuyor.
Konumlandırma tabakasının üstündeki planlama tabakası sadece yol şerit tipleri, trafik işaretleri, hız limitleri gibi nitelikleri içermekle kalmıyor aynı zamanda yokuş ve yamaç gibi yol geometrisi içeren 3 boyutlu bilgileri de sağlıyor.
Olaya bir de trafik işaretleri açısından bakalım.
Enerji verimliliği sadece araçlarla ilgili değildir. Sağlıklı trafik akışı olmazsa, araçların akıllı olmasının ne anlamı kalır.
Kazaların yüzde 50’si kavşaklarda oluşuyor.
Trafik işaretleriyle kazalarda yüzde 40 azalma, yüzde 76 daha az yaralanma yaşanıyor.
Ölümcül kazalar yönünden incelediğimizde ise azalma yüzde 90’ı buluyor.
Konu sadece kazalarla ilgili değildir. Enerji tasarrufu, çevre kirlenmesi ve vakit kaybını da akıllı kavşaklar yani akıllı trafik lambaları ve işaretleriyle çözebilirsiniz.
Trafik işaretleri bu kadar iyi ise artıralım da diyemezsiniz. Artırmak sorunu çözmüyor, karmaşık hale getiriyor.
Dur işareti 1915 yılında, yol ver
işareti 1950 yılında trafiğe çıktı. Şimdi yenileri lazım...
Moskova’da kavşaklarda kırmızı
ışık kabusu yaşadığımı hatırlıyorum. Beş dakika yanmaya devam eden kırmızı ışık görmüştüm. 5 km mesafeyi yaya yarım saatte, arabayla 45 dakikada gidersiniz.
Geçen yıl, Kimya Ar-Ge pazarında akıllı boyalar görmüştüm. Bir sensör aletiyle, duvardaki boyanın markasını ve cinsini öğrenebiliyordunuz.
Bu sistem trafikte kullanılabilir. Yol kenarı ve yaya geçitlerindeki boyalar arabadaki veya trafik işaretlerindeki sensörler ile yol ihlali ve yönlendirmeler için kullanılabilir.
Aynı şekilde akıllı trafik lambaları, trafik akışını ilerideki yol durumuna göre yönlendirebilir. Yaya yoksa trafiği durdurmaz veya araç gelmiyorsa yayaya daha fazla yeşil yanmaya devam eder. Aynı şekilde araçlardaki uygulamalar ve sensörler ile şehrin trafiğini yeniden düzenleyebilir. MOBESE gibi lambalar yerine de trafik lambaları kullanılmalıdır. Aynı şekilde bütün trafik işaretleri de akıllı hale getirilmeli ve şehrin akıllı trafik sistemine entegre edilmelidir.
Aksi takdirde sıkışık trafikte ister sürücülü isterse sürücüsüz araçlarla gidin, ulaşıma bir katkınız olmaz.
Bilişim Pazarının Liderleri
Türkiye bilişim pazarının 2015 yılında, 2014 yılına göre yüzde 12 büyüyerek 78 milyar liraya ulaşması bekleniyor.
Peki, sektörün liderleri kim?
Bu yıl 16. kez gerçekleştirilen Türkiye’de bilişimin önde gelen şirketlerinin belirlendiği “İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması” açıklandı. Türk Telekom, Türkiye’nin en değerli bilişim ve iletişim teknolojileri şirketi oldu.
Şirketlerin net satış gelirlerine göre sıralama yapıldı.
Donanım, perakende, yazılım, sistem analisti gibi farklı kategorileri de listelemede görmek mümkün oldu.
BTHaber’in gerçekleştirdiği listenin tamamını ve farklı analizlerini grup önümüzdeki günlerde açıklayacak. Ben de size listedeki özellikleri aktarmak ve kendi görüşlerimi sunmak istiyorum.
Listenin ilk 3 sırası geçen yıldakilerle aynı: Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone Türkiye...
Ardından perakendeciler geliyor. Teknosa, performansını sürdürüyor ve Genpa’yı geçerek dördüncü sıraya yerleşti.
Geçen yıl altıncı sırada olan Genpa beşinci sırada yerini aldı.
Teknoloji market dediğimiz perakendecilerin şansı önümüzdeki yıllarda da devam edecek gibi görünüyor.
Bu alanı tehdit eden en önemli olgu ise internet ve mobil üzerinden alışverişlerin artması olacaktır.
Apple, Samsung gibi ünlü markaları listede görmüyoruz. Çünkü bunların küresel genel dağıtıcıları var ve listede onlar görünüyor. Brighstar gibi...
Sanayi sektörü bilişimi çok kullanıyor ve sistem yazılımcıları listede öne çıkmaya devam ediyor.
En büyük eksikliğimiz ise, yazılım şirketlerinin listede ilk 50 sırada yer bulamamalarıdır. Listeye kendi kategorilerinde önde girenler de SAP başta olmak üzere yabancı yazılımcılar oldu. Yazılım sektörü teşviklerle desteklenmeli ve yeni küresel oyuncular çıkaracak hedefler belirlemelidir.
Bilişim sektörü listesi, sadece geçen yılın rakamlarını incelemek için değil geleceği okumak açısından daha büyük önem taşıyor. Benzeri araştırmaların artmasını diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.