Son 3 senedir “gelin şu işi akl-ı selim ile halledelim. Partizan cumhuriyetçiler, yıllarca kem Türklere hem Kürtlere zulmetti. Bunun hesabını görelim. Falili meçhullerİn hesabını soralım…. Ama siz de silahları terk edin; akl-ı selim egemen olsun. Yoksa bu millet Yavuz Selim politikasını uygulamayı da bilir.” dedik… Bunu birkaç defa da yazdık!...

Bir türlü anlamadınız. Bin yutkunarak ama bir konuşarak, göz yaşımızı içimize akıtarak, hıncımızı, öfkemizi içimize gömerek sustuk. 

Sustuk ki, susmamızdan bir şey çıkarasınız… 

Sustuk ki, “Sizin de ölümlerle evlerinize düşen ateşle dağlanan yürekleriniz  rahatsız olmasın.” dedik… 

“Hiçbir ideoloji, hiçbir ananın yüreğini soğutamaz.” dedik ve Mehmetçik analarının da Kürt anaların da ağlamamasını çok istedik. 

Ama anlamadınız!...

Bizim suskunluğumuzu, sabrımızı ve tahammülümüzü, bir zaaf olarak nitelediniz!...

Yaramazlık yapan çocuğunu tolere eden bir baba gibi davrandık; anlamadınız!...

Sırf yeni ölümler olmasın diye, yürek yangınımızı külledik!...

Tek isteğimiz, sizin de akl-ı selimle düşünmeniz ve barış dilini beraberce kurmamızdı…

Bir yandan sizin, bir yandan da sizi bir avuç suda boğmak isteyen zıt kardeşinizin saldırısına maruz kaldık.

 Desteklediğimiz iktidar siyasi risk aldı ve 7 Haziran sonucu, bu riskin görüntüsüdür…

“Demokrasi mi, silah mı?” denkleminde, biz tereddütsüz “demokrasi” dedik; siz hiç tereddütsüz “silah” dediniz.

 Tahammül sınırlarını çok zorladınız. Bıçak kemiğe dayandı…

Artık “akl-ı selim” devrini, elinizin tersiyle ittiniz…

Madem “akl-ı selim”i reddediyorsunuz; alın size Yavuz Selim!...

Bundan sonra asla bin yutkunup bir konuşmak yok!...

Bundan sonra söylenmesi gereken doğrudan söylenecek ve asker de yapması gerekeni doğrudan yapacak!...

Türklerin de  Kürtlerin de tahammül mülklerini yıktınız!...

Bunu siz istediniz!...

Akl-ı selim devri bitti…

Şimdi Yavuz Selim devri!...

Elinde ve  sırtında silah olanların tepesine bomba ve mermi yağacak!...

Düşen her bomba, yağan her mermi, haraca bağladığınız Kürt’ü de rahatlatacak.

Bu öfke patlamasını siz istediniz!...

Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…

Akl-ı selimi siz bitirdiniz; Yavuz Selim’i siz istediniz!...

Sonucuna da katlanacaksınız…