Komedi Potansiyeli Yüksek Bir Siyasetçi: Selo!
Çok espri yaptığından mı? Hayır! Ciddiyeti güldürüyor! En ciddi konularla ilgili akıl ve mantık ilintisi kurmaya ihtiyaç duymadan söyledikleri, ayak üzeri uydurduğu yalanları, düşünmekten çok güldürür nitelikte!
Mesela, herkes seçimlerdeki başarısından sonra partisinin terör örgütü ile arasına mesafe koymasını, yani şahsiyetini ispat etmesini bekledi. O tabii bunu yapacak mevkide değildi, bunu ilanı da siyaset adamına yakışmazdı. “Biz kendi kararlarımızı kendimiz alıyoruz, bu binada” dedi. Genel merkez binasını işaret ederek... Ya Başbakan kendi kararlarını kendi alıyor muydu? Farklı düzlemlerdeki ilişkileri bir düzleme taşıyarak güya kurnazlık yaptı. Kendi kararlarını alanların, seçim listelerini bile talimat aldıkları yerlere göndererek/göstererek onay aldıklarını bilmeyen yoktu!
Bir sürü başka şey söyledi...Olaylar adım adım gelişti. Bir süre sonra talimat verici mevkiideki teşkilat ateşkesi bitirdiğini ilan etti...
Gerekçe müthişti: Türk Devleti askeri barajlar ve yollar yapıyordu...
Selo buradan hareketle KCK’nin barışı tamamen bitirmediğini, sadece askerî yollar ve barajlar konusuyla sınırlı konuştuğunu iddia etti!
Benim teklifim şu: Selo’nun konuşmalarını yayınlayan televizyonlar, gülme efektini ihmal etmesinler!
Mesela son olarak “Başbakan bize silah sıkmayana biz de sıkmayız” demeli, demiş!
Buraya kuvvetli bir kahkaha efekti koyduktan sonra şu soruyu soralım: “Başbakanın böyle demesi için nasıl bir sebep gösterilebilir?” Bugüne kadar silahlı mücadele yapanlar dışında kime silah yöneltti devletin güçleri?
Beni güldüren sözlerden bir örnek daha: “Çözüm sürecinin askıda tutulduğu her bir günün halklarımıza maliyeti çok ağırdır. Bir kez daha ülkeyi yönetenleri sorumluluğa çağırıyoruz. Bir an önce çatışmaları ve can kayıplarını sonlandıracak çözüm politikaları devreye girmelidir.”
Yahu bu ne saçmalık? Çözüm sürecini kim bitirdi, ateşkesi sonlandırdığını kim ilan etti? Sen kimi sorumluluğa davet edeceğini gerçekten bilmiyor musun?
Selo’nun komikliğin zirvesine çıktığı an, biraderi, terör örgütü yöneticisi Nurettin Demirtaş’la ilgili konuştuğu andı. Malûm, biraderi terör örgütünün üst kademesinden. Seçimler öncesi meşhur aile fotoğrafını çektirirken, ondan
“Kuzey Irak’ta ticaretle uğraşıyor” diye söz etmişti!
Sonra bu ticaretin kan ticareti olduğu ortaya çıktı!
Pişkin Selo, milletin hafıza yoksunu olduğunu sanarak neler söylüyor bakın: O insanlığın düşmanı DAEŞ ile savaşıyormuş, yaralanabilir veya ölebilir miş…Bu onurlu bir işmiş!
Vatanına ihanet edenin onuru olmaz, çünkü kıymetli biraderleri Türkiye’ye savaş açmış bir terör örgütünün mensubudur, o yüzden insanlık onuru için savaşması palavra. Buna derler “hüsn-i talil” yani güzel sebebe bağlama.
Selo’dan en ciddi çağrı, can değil mal emniyeti konusunda geldi: PKK’ye “araç yakmayın, herkesin malına zarar vermeyin” diye seslendi. Bunun anlamı ne? Öldürmeye devam edin, insanın ehemmiyeti yok!
Yine komiklik zirvesi bir laf daha etmiş: “PKK’nin şiddet eylemlerini tasvib etmiyorum”. Onların başka bir eylemi var mı ki?
Asıl mesele şu: Kürtler adına siyaset yapan ciddi bir şahsiyet yok ortada. O olmayınca, piyasa komiklere kalıyor!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.