Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Sürecin Devamını Kimin İçin İstiyorlar?

Sürecin Devamını Kimin İçin İstiyorlar?

Hükümet ve çevresinin, “Çözüm Süreci” kapsamında PKK’ya dair beklentilerinin hiçbiri gerçekleşmediği gibi güvenlik boyutunu tümüyle ihmal etmesinden kimlerin ne şekilde faydalandığının ortada olduğu düşüncesindeyim.

7 Haziran seçim sonuçları ile PKK’nın bugün il ve ilçe merkezlerinde rahatça eylem yapabiliyor olması bunun teyidi.

Örneğin, Ceylanpınar’da 2 polis memurunun evlerinde uyurken başlarına kurşun sıkılarak şehit edilmesi kahpeliğinin öncesine bir bakın.

KCK’lılar aynı apartmanda daire tutabiliyor, polisleri takip edebiliyor; emir gelince de ellerini kollarını sallaya sallaya hain eylemlerini gerçekleştirebiliyor.

Yine, Doğubayazıt merkezde… Teröristler 2 ton bombayı traktöre yüklüyor, karakolun üzerine sürüyor; 2 şehit 30’un üzerinde yaralı. 

Malazgirt İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız’ın, eşi ve kızının yanında saldırıya uğraması da aynı “üzücü gerçeğe” işaret ediyor: 

Terör örgütü şehir merkezlerinde rahatça eylem yapabilecek hakimiyete ulaşmış durumda. 

Yani, süreç tamamen PKK ve siyasi uzantılarına; bölücü ve hain emellere yaramıştır.

Bugün, PKK eylemlerine misliyle karşılık verilmeye başlanılınca, süreç haliyle dondu ve bu birilerini son derece tedirgin etti. 

Bu tedirgin olanların kimler olduğuna bakınca, sürecin kazananlarını anlamak mümkün. 

Kimdir bu birileri?

Tabi ki sürecin kaymağını yiyenler. 

Başta Kandil’i, KCK’sı, HDP’si, Öcalan’ı geliyor.

Birbiri ardına açıklama yaparak, “Silahlar sussun, Çözüm Süreci devam etsin” diyorlar. 

“Biz Dolmabahçe Mutabakatı’nın arkasındayız” mesajı veriyorlar. 

Aynı şekilde “Hepimiz Ermeniyiz” eylemlerinden tanıdığımız kimi “akiller”, “STK”lar, “akademisyenler” çağrı üstüne çağrı yapıyor; “aman süreç devam etsin” diye. 

Koroya ABD ve AB’nin ardından İngiltere de katılmış durumda.

“Barış süreci devam etmeli, masaya yeniden dönülmeli” çağrıları yapıyorlar. 

Bunu kimin için istiyorlar acaba! 

Türkiye için mi, kendileri için mi? 

Süreç Türkiye’nin birlik ve beraberliğine hizmet ediyor ise, bunlar, devamı için bu kadar istekli olur muydu? 

Bunlar değil mi, bölgemizdeki terör örgütlerini el altından hep destekleyen?

Bunlar değil mi, Öcalan’ın idamını engelleyen?

Bunlar değil mi, Ortadoğu’da PKK’lı haritalar çizen, stratejiler geliştiren?

Bunlar değil mi, PKK/KCK elebaşlarına kol kanat geren; sınırları içinde barındıran? (Malum HDP eş başkanı Demirtaş, KCK’nın önde gelen isimleri ile görüşmek için AB’nin Başkent’i Brüksel’de bulunuyor.)

Bunlar değil mi, PKK’yı Türkiye’ye karşı hep koz olarak kullanan? 

Ayrıca, kendileri El Kaide ile masaya mı oturdu; IŞİD’le masaya oturur mu ki, Türkiye’yi PKK ile masaya oturtmaya çalışıyorlar? 

Samimi iseler, PKK’ya yardım ve yataklığı bırakırlar. PKK’ya şartsız koşulsuz silah bırakması çağrısı yaparlar.

Ama yok.

Aksine, Ortadoğu’daki sömürgeci emelleri doğrultusunda her an ellerine alabilecekleri “maşaları”nın; Türkiye’ye karşı

kullanabilecekleri “koz”un güçlenerek varlığını koruması peşindeler.

***

Hükümet, on yıllar önce söyledikleri bir bir çıkan merhum Necmettin Erbakan gibi bunların, talep ve temennilerinin tam tersini mi yapacak yoksa, peşlerine mi takılacak?

İşte meselenin bam teli burası.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi