Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Masada Bekleyenler Pusuda Bekleyenler

Masada Bekleyenler Pusuda Bekleyenler

Sen 2013’ten beri, “Silahı ve Türkiye’yi terk ediyorum.” diyeceksin; kamuoyu da ve en çok da Kürtler “Silahlar sussun, demokrasi konuşsun” diyecek ve “Aman kimseyi üzmeden normalleşme sürecine girelim” kontenjanından faydalanan PKK şehirlerde eşkıya ve silah yığınağı  yapacak ve hatta kazandıkları belediyelerin olduğu şehirlerde, sokaklara hendek kazacak kadar cesaretlenecek… Her gün 2-3 polisimizi şehit edecekler, ondan sonra çalgıcı başı Selo, “Barış için PKK masada bekliyor.” diyecek.

Sevsinler senin mantığını çalgıcı başı!...

90 yıldan beri hem Türklere Hem Kürtlere yapılan zulmün bitirilmesi için siyasî irâde, âdetâ kellesini giyotine uzatacak, sen bu tavrı zaaf olarak görecek ve “şehir eşkıyalığı” evresine geçme çabaları göstereceksin; bir de hiç utanmadan, PKK’nın kıydığı binlerce kana rağmen, sözde “barış” lafları edeceksin.

Hem saldır, hem pusu kur, hem sabotaj yap ve kalleşçe can al, ondan sonra ağzına “barış” sakızı al. “barış” kelimesi, senin ve senin dayandığın eşkıya güçlerinin ağızlarına asla alamayacağı bir kelimedir ve barış kelimesi senin ağzında yıprandığı kadar hiçbir ağızda yıpranmamıştır.

Kalleşçe öldürenlere arka çıkacaksın; pusularda can veren Mehmetçikleri görmeyecek ama Zergele kampını dilinden düşürmeyeceksin; ondan sonra “PKK masada bekliyor.” diyeceksin!...

Biz seni de, PKK’yı da, o sırtını  nerelere verdiğini sayan eş başkanını da çok iyi biliyoruz çalgıcı başı!... 

Siz hiçbir zaman demokrasi ahlakıyla hareket etmediniz!....

Siz her zaman dağdaki ve şimdi de şehirdeki kalleş adamlarınız ve silahlarına güvendiniz!...

Siz hiçbir zaman masada beklemediniz!...

Siz hep pusuda beklediniz!...

Masada otururken bile pusu pozisyonundaydınız!...

Masada otururken bile aklınızda silah vardı!...

Yok çalgıcı başı, yok!...  Bu milletin müsamaha sınırını  zorladınız!...

Bundan sonra masaya göre değil, pusuya göre muâmele!...

Evinde uyuyan polisleri katleden katil, masa adamı değil, pusu eşkıyasıdır.

Hasta var, kaza var, kavga var.” diye pusuya düşürülen polislerin intikamı, masada alınmaz; pusudaki eşkıya alnından mıhlanarak alınır.

Yok çalgıcı başı yok!...

Masayı unut!... Sen hâlâ pusudakilerin yanında yer tut; yanındaki o kadın, arkasını pusudakilere dayasın.

Masayı gören Kürt halkı, 30 yıldan beri hiç o kadar umutlanmamıştı… 2013 başından beri hayatı cıvıl cıvıl yaşayan Kürt halkı, artık yeni bir umutsuzluğa düştü. Çünkü Türkiye iki buçuk yıldan beri mutluluğun kapısını aralamaya çalışırken PKK eşkıyası, o kapının arkasına pusu atmayı planlamış.
Yok çalgıcı başı yok!...

Pusudaki eşkıyaya masa olmaz!...

O eşkıya, pusu için masanın altında ne silahlar saklıyor, biliyoruz!... 

Pusudaki, pusu şartlarını kabul etmiş demektir

Bundan sonra, masa kanunları değil, pusu kanunları geçerli!...

Yerseniz!.... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi