Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

PKK’nın Arka Planı

PKK’nın Arka Planı

28 Şubat’ta kreşte olanlar nereden hatırlayacak?.. 12 Mart müdahalesiyle dağılan marjinal sol örgütler, Ecevit’in 1974’te çıkardığı af ile terör piyasasına tekrar salıverildiler. 1976-1980 arasında yaşanan sokak terörü, bu afla çıkanların eseridir.

Ecevit gene 1977-78’lerde Diyarbakır’a gittiğinde “Doğunun başkentine hoş geldiniz” pankartıyla karşılandı. Biz onun “Kürdistan’ın başkenti” demek olduğunu anlamayacak kadar saf ve salaktık. O yıllarda kurulan Milliyetçi Cephe hükûmetlerine karşı, sokak yoğun bir şekilde kullanılıyordu ve özellikle 1978’den itibaren sokaklardaki çatışmalarda Kürtçü Marksistler etkin olmaya başlamışlardı.  Kürtçü Marksistlerle beraber diğer marjinal sol grupların her eylemi, Milliyetçi Cephe hükûmetlerini yıprattığı düşünülerek CHP tarafından desteklenirdi. Eylemlerden dolayı karakola düşenlerin hâmisi CHP yöneticileri veya milletvekilleri idi. 

12 Eylül’de dağıtılan marjinal sol grupların içinde illegalitedeki varlığını muhafaza eden PKK, 1984’te eylemlere başlayınca, topyekun bir nefretle karşılandı ama bir yandan da Kürt ırkçılığı yapan ve soldan beslenen bir grup, CHP içinde varlığını sürdürdü. 1991 seçimleri ile 21  Halkın  Emek Partisi (HEP)’li milletvekili SHP listelerinden meclise girdiler. 

Giriş o giriş!.. 

Meclis’te de temsil edilen Kürt ırkçılığı, 1990’larda, PKK’nın daha saldırganlaşmaya başlamasıyla daha da kanlı bir ideoloji hâline geldi. Ordu ve emniyet güçlerinin her operasyonundan sonra, meclistekiler iktidara, orduya, emniyete, kısacası Türkiye’ye saldırmışlardır. O yıllarda Doğu ve Güneydoğu’da  onlarca öğretmen şehit edilmiştir. 
Bugünlerde entel-dantellerce çok söylenen “90’lara mı dönüyoruz?” lafı,  doğru bir laftır. Çünkü PKK eşkıyası, 90’lardaki gibi saldırmaya başlamıştır. Bu açıdan manzara tıpkı 90’lardaki gibidir. Nasıl 90’larda SHP desteğiyle, ilk defa 21 milletvekili ile mecliste dayanak buldularsa, şimdi de CHP’nin desteğiyle (Ben söylemiyorum; CHP’li yetkililer söylüyor.) mecliste 80 kişi  arkalarını YPG, YPJ, PYD (PKK uzantısı örgütler)’ye dayayarak  Türkiye’ye karşı güç gösterisinde bulunuyorlar. Birisi tükürükle boğdurmaya kalkıyor, birisi arkasını dağlara vermiş, diğeri PKK’ya silah kuryeliği yapıyor ve yaralı PKK’lıyı hastanelere taşıyor, bir diğeri, Pozantı’da 2 polisi şehit eden PKK eşkıyasının cenazesinde salyalarını akıtıyor… 

Daha durun!.. Önümüzdeki günlerde bunlar daha ne haltlar yiyecek, göreceğiz.

Gelecek haftalarda “Ağrı kantonu, Iğdır kantonu, Şırnak kantonu, Hakkari kantonu…” laflarıyla ortalıkta dolaşırlarsa şaşmayın. Kuzey Suriye’de “bilmem ne kantonu” dendiğinde tepki gösterdiniz mi? Kuzey Suriye bir “alıştırma”dır; bu türden esas uygulama Türkiye’de yapılacaktır.

Niye?

Çünkü artık mecliste 80 kişilik bir grupları vardır ve bu 80 kişinin ardında da tıpkı 1991’de SHP’nin olması gibi, şimdi de CHP vardır. Yani, arka güçlüdür. Bir yandan arkanı dağlara, öbür yandan CHP’ye verdin miydi, rahat rahat kanton-manton ilan edebilirsin demek ki. 

Tabii, meclistekilerden bazılarını ekranlarından eksik etmeyen, onları “ne sevimli şeylersiniz siz yaaa?!...” üslubuyla takdim eden “İslamcı kardeşlerimiz”i de hatırlatmamız lazım. O TV’lerden birinde program yapan bir arkadaşa “Bunları niye çıkarıp duruyorsunuz ikide birde?” dediğimde; “Abilerimiz istiyor çıkarmamızı.” demişti. Şimdi o “abiler”, aynı televizyonlarda, “Nerden çıktı 80 milletvekili? diye hayretler içinde konuşuyorlar.   

Hasılı, onlar dışarıdan, biz içerden PKK terörüne cesaret verecek sosyal siyasal ortamı hazırladık. Şimdi kimsenin ağlamaya ve şaşmaya hakkı yok. Artık şaşma zamanı değil, terörü sıfırlama zamanıdır. Artık laf değil, iş üretmek şarttır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi