Bir süredir AK Parti ile CHP arasında süren “koalisyon görüşmeleri” beklenildiği gibi olumsuz sonuçlandı.

Daha doğrusu “böyle sonuçlandığı” açıklaması yapıldı.

Şimdi ne olacak?

7 Haziran’da sandıktan öyle bir sonuç çıktı ki, tüm gelişmeler kendi içlerinde başka başka senaryolar içeriyor. 

Şimdi ne olacak sorusunun cevabı da tek değil.

Erken seçim kaçınılmaz görünüyor ama nasıl bir erken seçim?

1-AK Parti azınlık hükümeti ile erken seçime gidilebilir.

2-Meclis kararı ile erken seçime gidilebilir.

3-Bunlar olmazsa Cumhurbaşkanı’nın kararıyla erken seçime gidilebilir. 

“Her halükarda erken seçime gidiliyor işte, fark ne” diye düşünenleriniz olabilir.

Çok fark var. 

Şöyle ki:  

-Birinci seçenek mümkün gözükmüyor. Muhalefet AK Parti azınlık hükümetine karşı.   

-İkinci seçenek olan “kararın Meclis’te alınması” demek, seçime kadar AK Parti Hükümeti’nin devam etmesi anlamına geliyor.

Muhalefet buna da sıcak bakmıyor. 

-Üçüncü seçenek olan “kararın Cumhurbaşkanı tarafından alınması” ise, Seçim Hükümeti kurulması anlamına geliyor.

Yani HDP’nin de içinde yer alacağı bir Seçim Kabinesi.

“Seçime gidilecek gidilmesine de, nasıl” sorusunun cevabı işte bu Seçim Kabinesi meselesinde kilitleniyor. 

Partiler için asıl risk de bu noktada başlıyor. 

***

Dün Sayın Davutoğlu ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamalardan da anlaşıldığı üzere, AK Parti, CHP’yle uzun soluklu bir koalisyon hükümetini hiçbir zaman düşünmedi. 

CHP’ye teklifi, bugünkü noktayı öngörmüş olmalı ki seçim hükümeti idi.

Bugün Meclis’te arayacağı desteği istiyordu CHP’den. 

CHP, uzun soluklu bir koalisyon hükümeti kurulmasından yana tavır koyunca, anlaşma sağlanamadı.

Tekrar başa dönüyoruz:

Şimdi ne olacak?

MHP, daha da kilit bir konuma geldi.

AK Parti azınlık hükümetine, erken seçim şartı ile destek verir mi?

Bahçeli’nin son açıklamalarına bakılırsa, vermez. MHP lideri “Milletin iktidar yapmadığını biz niye yapalım” diyor. 

Dünkü görüşmeler sonrası yapılan açıklamalardan Kılıçdaroğlu’nun da bunu kabul etmediği anlaşılıyor. 

Peki 4 parti Meclis’te erken seçim kararı alınması için bir araya gelebilir mi?

O da zor görünüyor.

Bahçeli’nin açıklamaları ortada. Kılıçdaroğlu da dün, “Sayın Davutoğlu hükümet kuramamışsa görevi

Cumhurbaşkanı’na iade eder” şeklinde bir açıklama yaptı. 

Geriye bir tek Cumhurbaşkanı’nın kararı ile erken seçime gidilmesi seçeneği kalıyor.

Bu durumda yasalara göre Seçim Kabinesi kurulması gerekiyor.

Meclis’te bulunan siyasi partilere oyları oranında Bakanlık verilmesiyle oluşacak bir Seçim Kabinesi. 

HDP’liler sabırsızlıkla işin bu noktaya gelmesini istiyor. Dağdan TC’nin bakanlık koltuğuna… Onlar için bulunmaz bir fırsat. 

MHP bu Kabine’ye girmeyecektir. CHP’nin yer alıp almaması ise pek bir önem arz etmiyor.

Bu noktada, AK Parti’nin en büyük endişesi, HDP ile aynı Kabine’de bir araya gelmiş olmak ve MHP’nin bunu aleyhine kullanma ihtimali.

Hele ki hemen her gün şehit cenazelerinin geldiği şu günlerde…

HDP’li bakanlarla, AK Partili bakanlar (ve belki CHP’li bakanlar) ülkeyi birlikte yönetiyor!

MHP’nin en başından bu yana AK Parti’yi itelemek istediği nokta burası mıydı bilemiyorum ama, Kimlere fayda sağladığı ortada olan Çözüm Süreci’nin tarafları, bugün her ne kadar karşı karşıya olsalar da, yeniden aynı masa etrafında buluşacaklar gibi.

Bugün Ankara’da en güçlü senaryo ve kaçınılmaz son olarak bu konuşuluyor.