Mevcut düzende; rant sistemleri çalışıyor, cepleri doluyor, her geçen gün daha da zenginleşiyorlar. 

Ülke yangın yerine dönmüş, gencecik fidanlar toprağa düşmüş umurlarında değil.

Elde ettikleri haksız kazançları kaybetme ihtimali doğunca korkunç bir şekilde saldırıya geçtiler.

Bunu yaparken milleti, vatandaşı, bizleri aptal yerine koyuyorlar.

Evet, açıktan milletin hafızasıyla, aklıyla dalga geçiyorlar.

Türkiye’nin her yerinden terör haberleri geliyor. Seçimlerden sonraki şehit sayımız 60’a yaklaşmış, 100’ün üzerindeki alan “güvenli bölge” ilan edilmiş… 

Böyle bir ortamda işi gücü bırakmışlar, MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi olayların sorumlusu olarak göstermek istiyorlar.

Rantçı, goygoycu gazetelerin dünkü manşetlerini ve köşe yazarlarını yakından inceleyin.

Hükümetin kurulamamasının, erken seçime gidilmesinin mesuliyetini Bahçeli’ye yıkmak istiyorlar.

Akçeli işlere bulaşmayan, siyasi hayatında yolsuzluğun ‘y’ si bulunmayan bir insanı linç etmeye, onun nazarında MHP’ye oy veren vatandaşları görmezden gelmeye çalışıyorlar.

El birliğiyle Meclis’e getirdikleri, değirmenine su taşıdıkları, birlikte masa kurup müzakereler yürüttükleri HDP’nin vebalini MHP’ye yıkmaya kalkışıyorlar.

Bu kadarına da pes arkadaş!

Siz değil miydiniz, bölücübaşına, bebek katiline övgüler düzen,

Siz değil miydiniz, PKK’nın Kürtleri temsil ettiğini ilan eden, 

Siz değil miydiniz, “çözüm süreciyle eski Türkiye geride kalıyor, yeni Türkiye ile “Artık analar ağlamayacak” diyen,

Siz değil miydiniz, Öcalan’ı normalleştirip “aslında o da bir bebekti” diyerek masumlaştırmaya çalışanlar,

Siz değil miydiniz, şehit ailelerinin feryatlarını kısıp, medyanızda yer vermeyenler…

Devlet Bahçeli, çözüm sürecini en baştan bu yana “ihanet süreci” olarak tanımladı. PKK ile mücadeleye geçilmesi gerektiğini söyledi, “Öcalan’la, teröristlerle müzakere kabul edilemez” dedi.

Şimdi onun söylediklerini tekrarlıyor, manşetlerinizi öyle atıyorsunuz. Bunu yaparken de MHP’yi HDP’ye ortakmış gibi gösteriyorsunuz.

Bu nasıl bir aymazlık, nasıl bir yalancılık, nasıl bir manipülasyondur.

Neden “Bahçeli haklı çıktı” demekten imtina ediyorsunuz. Hadi bunu demiyorsunuz neden bizleri kandırmak istiyorsunuz.

Neden Öcalan ile ilgili tek bir kötü söz söylemeyip, yüzde 16’lık oy kesimini görmezden geliyorsunuz.

Milliyetçilik, vatan, Türklük kavramlarıyla alıp veremediğiniz var biliyoruz.

Ülkeyi bölmek için çözüm süreciyle birlikte tüm gücünü seferber eden PKK’yı ve elebaşlarını eleştirmekten kaçındığınızı da görüyoruz.

VEBAL, VEBAL, VEBAL… Sizler vebal alıyorsunuz, hem de öyle böyle bir vebal değil…

Bu yalan gazeteciliğin tek bir adı vardır: Rantçı Gazetecilik…

Televizyonlarınızda, gazetelerinizde, konuşmalarınızda Öcalan’a toz kondurmayıp, örgütün Öcalan’ı dinlemediğini iddia ediyorsunuz.

Rantınıza zarar gelecek diye, şehit cenazelerinde acısını haykıran aileleri hedef gösterecek kadar hainsiniz!

Açık konuşmakta fayda var.

Bu düzen elbet değişecek, bu vatanın öz evlatlarını sistem dışına itenler elbet hesap verecek.

Gelecek nesil bunun hesabını sormaya geliyor.

Öyle bir geliyor ki, korkuyorsunuz.

Korkunuzdan nereye saldıracağınızı şaşırıyorsunuz.

Ama artık bu milleti kandıramayacaksınız.

Çünkü izin vermeyeceğiz.