Seçimlik Kabine tamam.

Artık gelsin anketler gitsin anketler.

Son kamuoyu yoklamaları da göstermektedir ki, bugün itibariyle 7 Haziran tablosunda değişiklik yok.

Barajı yine 4 parti aşıyor ve AK Parti tek başına iktidara gelemiyor.

1 Kasım’a kadarki 2 aylık süreçte ne değişecek de seçmen tercihlerinde ciddi kaymalar yaşanacak?

Malum bir-iki puanlık kaymalar sonucu değiştirmeye yetmiyor.

Ciddi puan kayıpları veya dördünden biri baraj altında kalırsa, ancak o zaman birinci parti 276’yı yakalayabilecek. 

HDP baraj altında kalır mı?

Ne mümkün!

Açılımlar sayesinde HDP’nin artık baraj sorunu kalmamıştır.

AK Parti’de de bu düşünce ağırlık kazanmaya başladı. HDP’ye giden oyların geri dönüşü konusunda çok ümitli değiller.

Ya MHP?

Ankara’da, MHP’yi yeni Türkeş’vari sürprizlerin beklediği konuşuluyor.

12 Haziran 2011 seçimleri öncesi karşı karşıya kaldığı “kaset olayları”na rağmen barajı aşan Bahçeli MHP’si, önümüzdeki iki aylık süreçte yaşayacağı “sürprizler”den nasıl etkilenecek? 

Bu büyük ölçüde kendi becerilerine bağlı.

Hedeflendiği gibi MHP eriye de bilir, “sürprizler” ters de tepebilir. 

AK Parti de, MHP de çok iyi biliyor ki, hitap ettikleri sağ seçmenin önemli bir bölümünün tercihini Çözüm Süreci ve “sonuçları”na dair düşünceleri belirleyecek. 

Bu konuda kim daha güçlü propaganda yapar, kim daha çok çalışır, kim kendini daha iyi anlatırsa, kazanan o olacaktır. 

***

Diğer taraftan ittifak olasılıkları bu seçim öncesi de konuşulmaya başladı.

Görüştüğüm Saadet yetkilileri AK Parti ile ittifaka sıcak. AK Parti de peşinen olmaz demiyor. 

7 Haziran seçimleri öncesi denenmiş ama olmamıştı.

Çünkü AK Parti, Saadet’i özgül ağırlığı ve potansiyeli ile değil, aldığı oy oranı ile değerlendirmek gibi bir hata yapıyor.

Saadet’e komik tekliflerde bulunuyor; 4-5 milletvekili gibi. 

Bu da haliyle kabul görmüyor. 

Saadet’in hedefi TBMM’de grup kurmak. Bu minimum 20 milletvekili demek.

AK Parti bu kez bunu verir mi? MHP ve HDP barajı sınırda geçse bile, Saadet’le 300’lü bir sayıyı yakalayabilir mi? 

SP ittifakıyla 300’ü bulabilir ve Saadet’liler ayrılıp kendi gruplarını oluştursa bile tek başına iktidara gelebilir. Veya Saadet’le koalisyon oluşturarak rahat bir şekilde iktidarını koruyabilir. 

Fakat AK Parti’de hesaplar daha ziyade 3 partili Meclis üzerine yapıldığından, bu ihtimal de zayıflıyor. 

Asıl hedefi Meclis’te grup elde etmek olan Saadet’in kapısı bu noktada diğer partilere de açık.

CHP’ye hatta HDP’ye bile.

Geçtiğimiz hafta Sayın Kamalak’ın, HDP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı’na gerçekleştirdiği ziyarette konu gündeme gelmiş midir, emin değilim ama…

“HDP ile de olabilir” diyen Saadet yetkilileri olduğunu biliyorum.

Anladığım kadarıyla SP için “amaca” ulaşma noktasında biraraya gelinecek “aracın” renginin bir önemi yok. 

Milli Görüş’ün “bir şekilde” Meclis’te grup sahibi olmasının memleket için ümmet için hayırlı olacağına inananlardan biri olarak, Saadet’in bu yöntemine saygı duyuyorum. 

Diğer taraftan, BBP de ittifak tekliflerine açık olduğunu ilan etti.

BBP için ilk akla gelen parti olan MHP’nin bu konudaki uzlaşmaya kapalı tutumu devam eder mi?

Zaman dar, tüm bu görüşmeler kısa sürede sonuca bağlanacak, tüm bu sorular kısa bir süre içerisinde cevaplarını bulacaktır. 

Hayırlısı olur inşallah.