Başlıktaki ifadeyi hatırladınız mı bilmiyorum. Hatırlatayım. Bu sözler Ülkücüler ve MHP’liler için söylenmişti.

Daha sonrasında seçimler yaklaşmış, bu sözler unutturulmuştu. 

Seçimler yine yaklaştı.

Eski Ülkücüler piyasaya sürüldü, MHP’den uzaklaştırılmış isimler üzerinden milliyetçilik yapılmaya başlandı.

Milliyetçi camiaya her yönden saldırılarda bulunan bir kısım medya da değişti.

Mesele, rant, çıkar hesabına dönüştü.

Milliyetçi söylemlerin dozajı artırıldı, MHP ‘öteki’, Ülkücüler ‘kardeş’ ilan edildi.

*   *   *

Dün, Başbakan Ahmet Davutoğlu yanında Tuğrul Türkeş ile birlikte hayatında ilk kez Alparslan Türkeş’in mezarını ziyarete gittiler. 

Dua edip, mezarına su döktüler.

Gördüğümüz kadarıyla Tuğrul Türkeş de babası için Fatiha okuyor.

“Bunlar Fatiha bile bilmez” demelerinin üzerinden de çok geçmemişti oysa ki.

Her ne kadar Tuğrul Türkeş artık MHP çatısı altında olmasa da Fatiha’yı biliyordur mutlaka!

*   *   *

Mezar ziyaretinden sonra HDP’lilerle birlikte bakanlar kurulu toplandı.

PKK’nın siyasi temsilcileri daha ilk günden Türkiye’yi zor durumda bırakmaya başladılar.

Ermeni diasporasının tezlerinin doğru olduğunu, Türklerin katliam yaptığını iddia ettiler.

Nereden tutarsanız tutun, ne yönden bakarsanız bakın; maksatlı, art niyetli bir yaklaşım.

İşte bu yaklaşımda bulunanlar bugün normalleştirilen çözüm süreciyle önce Meclis’e oradan da bakanlar kuruluna sokuldular.

Türkeş’in mezarını ziyaret etmekle bu kara tablo dağılmıyor.

*   *   *

Memleketin her yanından şehit haberleri geliyor. 

Doğru düzgün doyurucu bir açıklama bile yapılamıyor. 

Polisimiz, askerimiz zırhsız araçlarla uzaktan kumandalı ya da kablolu mayınlarla pusuya düşürülüp, şehit ediliyor. 

Ama belli ki Ankara’nın, siyasilerin gündemi çok farklı.

Hesaplar, planlar, algı operasyonları…

*   *   *

Ancak seçmen son yıllarda bu tip basit algı operasyonlarına kanmıyor.

Kolay kolay rengini değiştirmiyor, bir öyle bir böyle konuşanlara kapılmıyor.

İşler değişti… 

Artık seçmen, dün dediğiyle, bugün dediği farklı olan siyasetten ziyade, çizgisini koruyan, değerleri oturmuş siyaset arayışında…

Türkeş’in mezarını ziyaret etmekle, Tuğrul Türkeş’i transfer etmekle, eski Ülkücüler adı altında malum zevatı piyasaya sürmekle; HDP ile yapılan Dolmabahçe mutabakatını unutturabilmek çok kolay gözükmüyor.