Eskiden beri bir nakarattır  aldı başını gidiyor:  “Terörle hukuk çerçevesinde mücadele edeceğiz.”

Zihniyet doğru da, dediğini hakkıyla acaba yapabiliyor musun? 

“Hukuk çerçevesinde”, çerçevesi mi kaldı?..

Mesela, 16 askerin yoluna mayın döşeyip parçalarını havaya uçuran şakileri ele geçirdiğimizi düşünelim, bu canilere hangi hukuk çerçevesini uygulayacaksınız? 

 “Gereği düşünüldü: “Katillerin ömür boyu bu fakir halkın vergileriyle yedirip içirilmelerine, beslenmesine, fidanların mezarlarına gömülmesine …”

Bu mu hukuk?.. 

Aklı sıra cezayı kime verdiniz?

Şakiye mi, yoksa evladını teröre kurban veren ailelere mi?

Dağ taş idam diye inliyor…

Hukuk deyince, mazluma hakkını, zalime hak ettiği cezayı vereceksin. Veremiyoruz, çünkü tabi olduğumuz Batı bizi Sevr Anlaşma’sının şartlarından daha ağır kafa kola aldı. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi diyerekten elimizi kolumuzu bağladılar…

Terör destekli/eli kanlı siyasetçi çıkıp diyor ki:

“Direnme haklarını kullanıyorlar.”

Vay yüzsüz vay… Bu kişiye devlet en yüksek maaşı veriyor, kırmızı plakalı araç tahsis ediyor, bir de sövsün, saysın, tahrik etsin, kışkırtsın diye dokunulmazlık tanıyor…

Böyle hukuk olur mu kardeşim?..

He de pe’ye oyunu ver, ekranlarını bölücü  taşeronlarına tahsis et, sonra da döktür de ki, bu kadar katliamı Erdoğan yaptırıyor. Bu ne hainlik, bu ne cüret…

“Eş midir, beş midir onun da her seferinde geveleyip durduğu:

“İktidar barış masasını devirdi.”

Barış dediği, PKK’nın domuz mezeli rakı masası olmasın.

Hangi barış masasından bahsediyor bu adam?

Durduk yerde askerin yoluna döşenen mayınları, karakollara yapılan saldırıları, yolda seyir halinde iken asker ve sivilleri katleden taşeronlarla barış masası mı olurmuş?

Bu hainler, öncelikle Kürt halkı ile resmen dalga geçiyor…

Ne yazık ki bir kısım Kürtler de bunlara uyuyor. 

Uymayanlara da örgüt “Uyuz Kürtler” diyor.

İşte o Uyuz Kürt halkı(!) bilmeli, ilk hedef kendileridir…

Ok yaydan çıktığında ateş; ilk önce kendi kucaklarına, hanelerine, iş yerlerine, bağlarına, evlatlarına, bahçelerine düşecek… 

PKK, dağları onların çocuklarına mezar yapacak.

Yazı değil mi? Günah değil mi?

Bu kanlı örgüt, İsrail denilen         terör devletinin taşeronu…        Görmüyor musunuz çevremiz ne halde?

Yemen ne halde? Libya ne halde?

İsrail ne halde? Irak ve Afganistan ne halde?..

Sağlam ve de ayakta kalan tek Türkiye var…

Siyonizm Türkiye’yi Ortadoğu ülkelerine yardım etmekten uzak tutmak için PKK denilen taşeron örgütle iç çatışmaya zorluyor.

Bu işin özgürlüklerle, hakla hukukla alakası yok…

120 aşiret reisinin bir araya gelerek İsrail’in taşeronu PKK’nın topraklarından kovulmasını istemeleri önemli bir gelişme… 

Bu şekilde yöre halkı gözünü açmalı.

Diğer taraftan “PKK’yi lanetliyoruz” diye, oraya buraya saldırarak kurtbaşı işareti yapan provokatörler bu ülkeye değil terörün haklılığına(!) hizmet etmiş oluyorlar. 

Kürtlerin oturduğu masum mahallelere neden saldırırlar?

Aklı kim veriyor, hedefi kimler gösteriyor?

Başa dönersek, hukuk çerçevesinde ama nasıl?..