Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

MHP Doğu ve Güneydoğu’da Niye Sıfır Çekiyor?

MHP Doğu ve Güneydoğu’da Niye Sıfır Çekiyor?

Mesele basit bir Türkçülük-Kürtçülük tokuşturmasından ibaret değil. Doğru… Türkçülerin yoğun olduğu parti MHP, Kürtçülerin yoğun olduğu parti HDP ve benzerleri. HDP ve benzerlerinin Kürtçülük siyasetinin arkasında dağdaki teröristler var (Ben demiyorum, kendileri diyor.) ve yaptıkları Kürtçülük, terör ve kana dayanan kriminal bir etnik Kürtçülük. MHP’nin Türkçülüğü, kriminal bir vaziyet arzetmiyor ama yıllar sonra, medeniyet milliyetçiliği çizgisinden Kemalist-partizan cumhuriyetçi bir çizgiye gelen MHP, milliyetçilik-Türkçülük anlayışı açısından da alanını ve sınırlarını daralttı.

Türkiye’de hiçbir siyasî hareket farkında değilken, siyasî Kürtçülük tehlikesine ilk ve tek dikkati çeken parti MHP’dir. O yıllarda (1970’ler) CHP, siyasî Kürtçülerin sığınaklarından ve beslendiği kaynaklardan biri idi. (Bunun son tezahürü, 1991  yılında siyasî Kürtçü HEP’lilerin meclise SHP/CHP’den seçilerek girmeleridir.) O zamanın millî görüşçüleri de ümmet merkezli bir bakış açısına sahip olduklarından dolayı Türkçülüğe soğuk bakarlar ve bu arada “Sen ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ dersen, Kürt de ‘Ne mutlu Kürdüm diyene’ der.” derlerdi. Bu yüzden millî görüşün partileri, dindar Kürtlerin oyunu her zaman almıştır. 

Siyasî geleneklerin bazıları politik olarak Kürtlük’ten beslenirlerken, arkadaki bölücülük tehlikesinin farkında değillerdi veya öyle görünüyorlardı fakat MHP, kurulduğu günden beri, Kürtçülüğün bölücülük yönüne devamlı dikkat çekmiş ve bu konuda araştırmalar yaptırmış tek partidir. Yani, Kürt ve Kürtçülük konusunda en donanımlı parti MHP’dir. (“Kart, kurt” saçmalığı, devletin resmî görüşü olmakla beraber, bazı kültürsüz MHP’liler de aynı görüşe inanırlardı.) Kürtlerin sosyolojik, kültürel ve tarihî yönlerini, en fazla MHP’liler araştırmış; doğu ve güneydoğu kalkınması konusunda müstakil çalışmaları ilk defa MHP yaptırmış veya ülkücü gelenekten aydınlar yapmıştır. (Orhan Türkdoğan, Enis Öksüz, Mustafa Erkal, Ahmet Buran, Mustafa Aksoy gibi pek çok akademisyenin çalışmalarını hatırlayalım.)

Kürt olgusunu ve suiistimal edilme boyutunu bütün yönleriyle bilen MHP, tedbirler konusunda da o zamanlar için hayli özgün ve ileri görüşlü fikirler üretilmişti. Ve o zamanın MHP’si sadece Kürtler konusunda değil, diğer etnik yapılar ve dinler hakkına, “Osmanlı barışı”nın takipçisi idi. Yani o zamanın medeniyet milliyetçisi MHP’si toplumsal farklılıklara imperyal vizyon çerçevesinde bakardı. Bu yüzden o yıllarda MHP, Urfa, Bitlis, Van, Bingöl, Muş, Kars, Ağrı gibi illerde ciddi bir varlık gösterirdi. (1999’da MHP’nin Bitlis’ten Halil İbrahim Oral’ı milletvekili çıkardığını, 1977’de Bingöl’de MHP’li şehit Hikmet Tekin’in belediye başkanı olduğunu hatırlayalım.) 

1978-79’da DTCF’deki “reis”, bir Kürt idi ve onun Kürtlüğünü, değil tartışmak, tartışmayı aklımıza bile getirmezdik. (O “reis”in şimdi HDP siyasetinde olması içimizi ne kadar acıtıyor, anlatamam.) 

Şimdi MHP’nin Doğu ve Güneydoğu’daki oylarına bakın. Vaktiyle en fazla donanımı olduğu konularda, şimdi gündem dışı kalmış veya etnik çizgiye gerilemiş bir MHP var. Hepsinden de önemlisi, MHP’de, şimdi “Kürt’tür ama iyidir.” gibi acıtıcı bir cümle kullanılıyor. Bu acıtıcı cümlenin başka versiyonu Alevilerle ilgilidir ve “Alevidir ama iyidir.” Şeklinde bir cümle, aslında MHP’nin yabancı olduğu bir cümle idi. 

MHP, Kürtlük konusundaki birikiminin farkına varır ve tekrar değerlendirirse; medeniyet milliyetçiliği çerçevesinde etnik ayrımcılığa prim vermeyen bir anlayışını benimserse ve hepsinden önemlisi, o acıtıcı cümlenin arka planında yatan zihniyeti terk ederse, MHP Doğu ve Güneydoğu’da sıfır çekmez; tekrar varlık gösterebilir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi