Erbay Kücet

Erbay Kücet

Başkentle Yaşlanırken

Başkentle Yaşlanırken

Şehirlerde insanlar gibi, ilişkili bulundukları sistemlerin seyrine göre zaman içinde çeşitli roller üstlenirler. Ankara, tarihinin çok uzun bir kısmında yalnız yakın çevresini değil, geniş mekânları kendisinden uzak alanları etkilemiş bir şehirdir. Ne zaman kurulduğuna dair kaynaklarımızda farklı tarihler yer alsa da elimizdekilerin incelenmesinden görülmektedir ki, Ankara şehri kuruluşundan günümüze gelinceye kadar sürekli yerleşmelere tanık olmuştur. Ankara ülkenin kalbi mesabesindedir.  Anküra, Ankyra, Ankir, Angur, Enguru, Engürü, Angora ve nihayet Ankara olarak bazı ses değişiklikleri ile ilk çağdaki adını sürdürmesi de ilginçtir.

 

Ankara’nın başkent olmasının TBMM de kabul edildiği 13 Ekim 1923 tarihinden tam 32 yıl sonra kemanıyla kendi adıyla birlikte cümle âleme ülkemizin adını duyuran Suna Kan’ın ünlü İtalyan Kemancı Giovanni Battista Viotti adına düzenlenen ‘Viotti Keman Yarışması’nda birinci olduğu haberleri yer alırken doğmuşum.

Doğum günümde başkent kutlamalarını gerçekleştiren devlet erkânının neler yaptığını bilemezdim ama biraz büyüdüğümde 13 Ekim kutlamalarının akşamında düzenlenen fener alaylarının Atilla Mahallesi Plevne Caddesi’nden geçtiği dakikalarda ayrıcalıklı bir günde dünyaya merhaba demenin hazzını ailemle yaşatanlara müteşekkirim.

Ankara ve Ankaralılıkla ilgili bilgileri bugüne kadar muhtelif yayınlarla öğrenmeye gayret ettim. Elimdeki Ankara yayınlarından oluşan arşivimi geçtiğimiz yıllarda köylüm ve ağabeyim Halil Şıvgın’ın başkanlığını yaptığı Ankaralılar Vakfı’na bağışladıktan sonra Turizm İl Müdürlüğü’nün ilköğretim tahsili seviyesinde hazırladığı ‘Ankara Rehberi’ ne mahkûm oldum. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin konuyla alakalı yayınlarını tanıdığımız bürokratlar aracılığıyla ısrarla talep etmemize rağmen elde edemedim.  İnşallah başkentimizin uzatmalı Belediye Başkanı Melih Gökçek sesimize cevap verir diyorum.

Yazarlar Vakfı Mütevelli Başkanı hemşerimiz ve ağabeyimiz D. Mehmet Doğan’ın “Ömrüm Ankara” kitabıyla yaşayarak tanıdığım yerlerde tekrar gezerken, Ankara Üniversitesi Ankara Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin katkılarıyla Ernest Mamboury’un ‘Ankara Gezi Rehberi’ni başucuma alıverdim.

Başbakanlık Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya’nın döneminde Ankara ile ilgili iki fotoğraf albümü yayınladı. Birisi Uğur Kavas’ın hazırladığı ‘Yıldız Albümlerinde Ankara Fotoğrafları’ diğeri de Turan Tanyer’in ‘Ankara/1930-1960’ albümünü Ankaralılarla buluşturmuştu.

Peki, Ankara’da hizmete devam eden sivil toplum temsilcilerimiz mesela; Ankara Kulübü, Ankaralılar Vakfı, AHİD, BADER, Seğmenler Derneği vb. kuruluşlar Ankara kültürüne ilişkin neler yapıyorlar acaba? Birisi sadece Atatürk’ün Ankara’ya gelişi ve Ankara’nın başkent olduğu günlerde ağırlıklı şablon haline getirdiği etkinliğe imza atarken 23 Nisanlarda da TBMM tarafından birinci meclis bahçesinde düzenlenen programda bir iki Ankara oyunu sergilemenin ötesinde pek fazla bir şey yaptığını göremiyoruz. Ankara’nın en eski hemşeri derneği olan bu kulübün Ankara Abidinpaşa Köşkü’nde düzenlediği farklı sergi ve etkinliklerle göz doldurduğunu belirtmeliyim. Diğerlerinin neler yaptığı konusunda bana ulaşan bilgi olmadığından bir şey diyemeyeceğim.

 ‘Oyun havaları Merkezi’ türünden farklı isimlerle Ankara kültürünü ülkemiz insanlarına değişik yansıtan ve çirkin algılara neden olanlara bu kurumların yaptırımları olmadığı gibi bazılarının o tür oyunlarla anılmaktan mutlu olduklarını da gözlemliyoruz. Seğmenlik geleneğinin ve Ankara türkülerinin hikâyesini bile anlamaktan acizlere diyecek sözüm yok. Ankara’nın belli caddelerindeki bar ve pavyonlarla anılan musiki ve folklorla alakalı olarak üniversitelerimizin araştırmalar yapması dileğimi tekrar ediyorum.

Başkenti başkentliğine yakışır anmaların olması için kültürel varlıklarımızın ortaya çıkarılması ‘yeni yitme’ lerimizin kendi öz değerleriyle yaşamaları için elzemdir. Başka bir şey demiyorum 60. Yaşıma ‘elveda’ 61. Yaşıma ‘merhaba’ dediğim şu günlerde…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Erbay Kücet Arşivi