Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Terörden Daha Tehlikeli

Terörden Daha Tehlikeli

Terörün amacı, toplumun duygularını esir almaktır. Duyguları esir alınmış toplum, kendine güveni olmayan,  herkesin birbirine şüphe ile baktığı, kurumların birbiriyle devamlı kavga ettiği bir toplumdur ve böyle toplumlarda toplumsal iradenin teşekkülü ve tecellisi çok zordur. Tabiri caizse terör, bedene veya bilgisayara giren bir virüs gibidir.

Terörün amacı, cana kasdetmek değil, o can veya canlar üzerinden topluma mesajlar vermektir. 1968-1980 arası estirilen ideolojik terörün de amacı aynıdır, 1984’ten beri estirilen PKK terörünün de. Her iki dönemde de Türkiye değişik fazlarda akıl tutulması yaşamış, duygusal olarak esir alınmıştır. 

Türkiye’de ve Ortadoğu’daki her terörist grup, dünyanın üst akılı olan İngiltere ve onun kovboyu Amerika’nın “mayın eşeği”dir. Kendi orduları gelmeden önce, üst akıl, bu topraklara mayın eşeklerini sürer.

10 Ekim günü Ankara’da patlayan bomba da mayın eşeklerinin işidir; yıllardan beri askerimizi, polisimizi, öğretmenimizi ve sivil vatandaşımızı, en son da Dağlıca’da 4 askerimizi şehit edenler de üst aklın eşeğidir.

Üst aklın eşekleri, dağda, bayırda, ovada, şehirde araziye sürülür. Bir veya 99 insan katledilir… Üst aklın kravatlı eşekleri çıkar sahneye. Bunlardan bazıları yaptıkları işin farkındadırlar ve tepelerine kuş pislese devleti suçlarlar. Böylece toplumsal iradenin temsilcisi olan devlet, üst akıl adına yıpratılmış olur. 

Ankara patlamasında kaydedilen videolarda gördünüz. Bombanın kokusu ve dumanları henüz kalkmamış… Her tarafta insan parçaları var… Kan asfaltı kızıla boyamış… Yüzü kanlı biri, “Devlet yaptı!...” diyor. Hangi istihbarattan bilgi aldın?.. Anında bu kadar net bilgiye erişecek kadar nasıl güçlü bir istihbaratın var da çok rahat bir şekilde bu cümleyi kurabiliyorsun?

Bir de akan kanlar üzerinden oy devşirmeye çalışan “ovadaki siyasetçiler” var. Meydanlarda, salonlarda, kapı çıkışlarında kravatlarıyla arz-ı endam edip “Devlet yaptı!...” diyebiliyorlar. Ankara patlamasından yarım saat veya kırk beş dakika sonra Selo, “devlet yaptı” solosuna başladı; arkasından korosu girdi devreye…

Ve maalesef “Devlet yaptı” korosu, hiç bir delile ve ahlak nizamına dayanmayan  şarkısına devam edip toplumsal zihniyeti bulandırıyor da PKK’nın 36 yıldır neredeyse her gün yaptığı katliam konusunda, aynı etkiyi uyandıracak zerrece laf çıkmıyor bu koronun ağzından.

Bu gönüllü ve bilinçli mayın eşeklerinin yanı sıra, bilinçsiz bir şekilde ve sadece iktidara muhalif olarak hayatlarını idame ettiren siyasi zihniyetler de terör değirmenine su taşıdıklarının farkında değiller. Her şehit haberinden ve her patlamadan sonra, teröristi bırakıp devlete ve iktidara yüklenen bir muhalefet var bu ülkede. Sanki teröristler masum; tek suçlu iktidar veya devlet… (Bu sözleri iktidarda CHP ve MHP de olsa aynı şekilde söylerdim.)

Terör saldırılarından sonra, siyasetçilerimizin birbirlerine dalmalarını, terörist kenarda kıs kıs gülerek seyrediyor ve bir süre sonra da iç politika malzemesi şeklinde araçsallaştırılan terör, vak’a-i âdiyeden bir olay durumuna geliyor.  

Üst aklın da amacı bu ve bu durum, terörden de tehlikelidir. Toplumsal duygu ve hassasiyetleri esir alarak ve hatta yok ederek ülke iradesini ele geçirmek, terörist dururken iktidarla uğraşılan bir ülkede bu hiç de zor değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi