Ülke geneline yayılan seçim tablosuna dikkat edildiğinde kimin nereden koştuğu açıkça görülmüyor mu? Muhalefet okları yanlarda, Anadolu dimdik ortada.

Her daim olduğu gibi CHP’yi tercih eden şehirler kumsala, eğlenceye, dünyalığa müsait olan batı şeridi. Buralar Batıya, yani batıcılığa daha yatkın ve yakın…

Çağdaşlık dedikleri aklı esas alan felsefe tarzına daha uygun.

Terörün silah zoru ile baskı altına aldığı yörelerde HDP var.

PKK Diyarbakır, Ağrı, Van gibi yörelerde şehir gerillası yönünden özellikle örgütlendiği için şimdilik düdüğü ötüyor, ver diyor veriyorlar…

Ama göreceksiniz bu da kısa sürecek.

En kısa zamanda oralar da bu beladan sıyrılıp çıkacaklar.

Bir de devletine sahip çıkan Anadolu şehirlerine bakın.

Çoğunda tulum çıkardı.

Bu şu demektir: “Aç ve sefil kalırım, vatanımı böldürtmem.”

HDP’nin bu ülkede asıl oy oranı %5-6 dır.

Kendi hesaplarına göre; dönmesini, Yezidi’ni, Zerdüşt’ünü, eşcinselini, kavmiyetçisini, mezhepçisini topladığınızda o kadar sayı olması normaldir…

MHP’ye gelince bir nevi arada kaynadı.

“Seçimlerde cevabını alırsın” demiştik.

MHP’yi ikaz ediyorum diye beni sürekli suçlayan dostlar şimdi konuşsunlar.

Ne diyeceklerini merak ediyorum.

O kadar uğraştık, Bahçeli’ye “evet” dedirtemedik.

O hep “hayır” dedi, hayır oldu…

Bu aşamada artık MHP Genel Başkanı’ndan bir şey olmaz. Onun umudu, AK Parti beklediğini bulamazsa oturup CHP ile koalisyon kurmaktı. 

Yani eski günleri yad etmek.

Anadolu buna müsait etmedi.

Ülkücüler deyince büyük bir çoğunluğunu AK Parti saflarında (istikrarın yanında) görüyoruz, geride öfkeler savuran Oktay Vural’dan başkası kalmadı.

Bir de Kamalak Hoca, can dostum...

Konya’da yapmış olduğu konuşmasında:

“Papa’ya sorsak, Saadet Partisi’ne mi, AK Parti’ye mi oy verirsin diye? Ak Parti’ye der şüphesiz. Peki, İslam peygamberine sorsak ne der acaba. Elinizi vicdanınıza koyun, yüreğinizin sesini dinleyin, kararınızı ona göre verin.’’ 

O gece rüyamda Kamalak Hoca’ya soruyorum: “İslam peygamberi Saadet Partisi’ne oy verir dediniz, hani ne peygamber verdi ne de ümmeti…”

Bana göre, maksadını aşan bir benzetme.

Öylesi bir rüyanın tesirinde, daha oy verme işlemi bitmeden gazeteye yazıyı ve hem de %50’lere varan kesin bir tahminle ilk ben gönderdim. 

Tahminimden emindim, tuttu mu tuttu.

Merak edenler dünkü yazımı açıp okusunlar…

Aynı şekilde, 7 Haziran seçimlerinden iki gün günce, Lüksembourg’da akşam yemeğinde birlikte olduğumuz genç hakimlere “Pazartesi bavullarınızı hazırlayın, AK Parti koalisyona düşüyor, benim tahminim %40-41” deyince güldüler. 

Sandıklar açılınca telefonlar, nereden bildin?

Biz de herhalde bu saçı sakalı boşuna ağartmadık.

Kaç devir ve seçim geçti üzerimizden. 

Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir.

İletişim öylesine gelişti ki öksürsen Şırnak’tan duyuluyor. 

O bakımdan muhalefet, özellikle intikam peşinde koşan cemaatçiler her ne kadar yalan yanlış, cart curt propaganda yolunu tercih etmiş olsalar da bu halk yutmadı…

Anadolu, devletine sahip çıktı, hayırlı uğurlu olsun…