Hiç bir başarı tesadüfi değildir.

Çalışmadan, emek vermeden, terlemeden başarı olmaz.

1 Kasım emeğin, alınterinin, stretejinin, geyretin atalete, tembelliğe karşı bir zaferidir.

Arkasında nice isimsiz kahramanın çabası vardır.

AK Parti hep kazandı, hiç gururlanmadı.

Onlar hep kaybettiler hiç ders almadılar.

Yenilgiyi bile allayıp pullayıp tabanlarına birer zafer gibi takdim ettiler.

Muhtemelen yine öyle yapacaklar.

Bize düşen kendimizle olan yarışı sürdürmek, çıtayı daha yukarı çıkarmaktır.

Doğru strateji, doğru yöntemlerle her zaman başarı getirir.

Daha önce HDP’nin gerçek tabanının yüzde 5 olduğunu yazmıştım.

1 Kasım’da HDP’nin aldığı oylar beni haksız çıkarmadı.

Bölgeye sahip olur, vatandaşa güven verirsek HDP yüzde 5’in bir puan bile üstüne çıkamaz.

Dün Türk Milleti sadece AK Parti’yi iktidar yapmadı, HDP’ye de ‘Özerklik, ana dille eğitim, federalizm, öz savunma gücü yok’ dedi.

Milli bütünlük içinde kalarak siyaset yapın dedi.

HDP bölücü taleplerini bir daha çıkarmayacak şekilde toprağa gömmediği takdirde Güneydoğu’daki vatandaşlarımız HDP’yi tarihe gömecektir.

Doğru strateji terörle müzakere değil, mücadeledir.

Alınan oylar bunu teyit etmiştir.

Bu başarıyı küçültmek değersizleştirmek isteyenler olacaktır.

Bunu her zaman yaptılar.

Mağlubiyete zafer kılıfı, zafere yenilgi elbisesi giydirdiler.

Ama millet hiç inanmadı, doğru bildiğini yaptı.

Kimseyle kavgamız yok.

Kimsenin düşmanı değiliz.

Kucağımız Türkiye kadar büyük.

Kinle, nefretle, öfke ile işimiz yok.

Herkesi kucaklayacağız. Çünkü biz bir bölgenin, grubun partisi değil, milletin partisiyiz.

Türk milleti bu alicenaplığı karşısında bir defa daha teşekkürü hak etmiştir.

Hem partim adına hem de aday olduğum Manisa’da gösterilen yüksek teveccüh adına milletimize ve hususan Manisalılara teşekkür ediyorum.

Kaybeden yok hepimiz kazandık...