2013 yılında yaklaşık 22 milyar avro gibi rekor bir fiyat ile ihalesi alınan 3.havalimanı inşaatı devam ederken Türk Dünyası Mimarlar ve Mühendisler Birliği’nde bir grup mühendis, mimar ve akademisyen ile yapılan mesleki geziye davet edildiğimde düşünmeksizin ‘Evet’ dedim.  Temel atma işleminin 2014 yılında yapıldığı projede her vatandaşımız gibi benim de bilmem gerektiğine inandığım konuların merak unsuru ile birleşmesiyle güzel bir seyahat olacağından hiç şüphem yoktu. Zaten evvelce de TDMMB’ nin farklı yurtiçi ve yurt dışında düzenledikleri etkinliklerde de bulunduğumdan yol arkadaşlarımı iyi tanıyordum.

Yüksek Hızlı Tren konforuyla Ankara Garından başlayan yolculuğumuzun Pendik’te nihayetlendiği saatlerde akşama yakalanmıştık. DSİ Bölge Müdürümüzün ev sahipliği ve mihmandarlık yaptığı inceleme gezimizde misafirperverliğiyle gönüllerimizde yer tutan çelebi kişilikli Sedat Özpınar’ın Pendik İstasyonundan Çamlıca’daki DSİ Bölge Müdürlüğü binasına varıncaya kadar Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Akif Özkaldı’ya neredeyse brifing vermesinden deneyimli bürokrat olduğu kanaatim ertesi günkü incelemelerimizde de belli oluverdi. Sabah erken yapılan kahvaltının akabinde Karadeniz Avrupa yakasındaki Yeniköy ile Akpınar köyleri arası seçilen mekâna vasıl olduk.   

Şantiye girişinden itibaren ilgili ve yetkililer bizleri bilgilendirmenin yapılacağı salona alarak burada çaylarımızı yudumlarken slaytlar ve filmler eşliğinde inşaatın aşamalarının yanı sıra oradaki bitki örtüsünün nasıl korunacağına varıncaya kadar en küçük ayrıntısı bile atlanmaksızın anlatıldı ve sonunda aklımıza takılan sualler geçiştirilmeksizin cevaplandırıldıktan sonra inşaatın yapıldığı araziye tahsis edilen araçlara binmeden kasklarımız ve montlarımızı da giyiverdik.

Oldukça büyük bir alana büyük bir kapasite düşünülerek tasarlanan arazide harıl harıl çalışan iş makinelerinin yanı sıra onların çıkardıkları moloz ve toprakları farklı yerlere taşıyan kamyonların arasında şaşkınlığımız bir kat daha arttı. Mübalağasız söylemek gerekirse karşıdan karşıya geçmek için bekledik, hatta fotoğraf çekiminde trafik memuru görevini de yaparak kamyonları durdurup öyle poz verdik.

Yıllık yolcu kapasitesi olarak 150 milyon yolcu hedeflenen 3.havalimanı Avrupa’nın en büyük havalimanı olarak kayıtlara geçecektir. Önümüzdeki 4 yıl içerisinde tamamlanarak komple bitmiş hali ile hizmete açılacak.3.havalimanının hava ulaşımı konusundaki diğer havalimanlarında bulunan yükü hafifleteceği de gerçek olarak karşımızdadır.

Pek çok kişi için istihdam alanları oluşturacak olan havalimanımız ile ülkemize katkısı olacağını söyleyebiliriz.

Sorular kısmında teknik bilgilerim olmadığından haddimi aşan konulara da girmeden sadece “1 Kasım seçimlerinde Ak Parti iktidar şansını kaçırsaydı, istikrarsız bir ülke olacağımızdan bu ve benzeri yani köprü, Marmara Tünel geçidi gibi projelerimiz ne olurdu?” diye sorduğumda yetkili mühendisimiz “Allah korusun, tüm bu yapılanlar durdurulur, hatta firmalar şimdi malzemelerini sökmeye bile başlarlardı” mealinde cevap verince salonda bulunanların “Allah muhafaza etsin” tarzındaki dualarına ‘amin’ dedik.

3.havalimanının ilk etap kısmının 42 ay içerisinde tamamlanması ve hizmete açılması beklenirken, projenin tamamlanması ve komple olarak hizmete açılması için işaret edilen tarih ise 2018 yılı.

Hava ulaşımı konusunda kilit bir noktada bulunan İstanbul ‘un havalimanı ile çok daha fazla yolcuya hizmet verebilen bir hale geleceğinde şüphemiz kalmadı.

Milletimiz ve de ülkemiz adına önemli bir yere sahip olan havalimanımız sayesinde hava yolu ulaşımının büyük oranda gelişme göstermesi beklenmektedir. Yabancı ve yerli turistler için de farklı avantajlar anlamında gelen bu projenin tamamlanmasına daha zaman olmasına rağmen şimdiden insanlar üzerinde büyük beklentiler oluşmuş durumda.

Bizler gittik, gördük ve yerinde duyduk ki bu proje Avrupa’nın değil Dünyanın dikkatlerini üzerine çeken cazibesi ile nazarlardan korunması gereken bir projemizdir. Allah burada hizmet eden kardeşlerimize güç, kuvvet ve sağlık versin. Bize düşen duadır.