Bunu da okuyun!
Dün yazdığım yazıya eleştiriler gelmiş. Olabilir. Biz fikrimizi, bilgimizden aldıklarımızdan yararlanarak aktarıyoruz. Hoşunuza gider gitmez, ama gerçeklere çok yabancısınız. İşte buna üzülmemek elde değil. Şayet futbol veya spor meraklısı bu haldeyse, vay ki memleketin haline...
Harun Bölükbaş, sağ olsun devamlı tepki mesajları atar. Ona hemen cevap vereyim bari... Bu arada zafiyet geçiren bilgi haznesi de dolsun bari... Harun kardeş; Fenerbahçe Divan toplantısını izledin mi? Aziz bey ne dedi? “Kazanınca tam prim, berabere kalınca yarım prim veriyoruz. Yenilgiye yok...” Hani yazmışsınız da, Galatasaray ve Beşiktaş da Aziz Bey daha önce açıkladığı için maç başına ödemeleri kaldırmış diye... Ne haber Harun kardeş? Benim 3 Temmuz sürecine su taşıdığımı da iddia etmişsiniz. Ben su falan taşımadım da, İbrahim Akın iki sene, Şekip Mosturoğlu bir sene, İlhan Ekşioğlu üç sene, Cemil Turan bir sene, Abdullah Başak bir sene gibi cezaları acaba hangi suçtan ötürü aldılar? Ne haber Harun kardeş? Yok yok mahkemeden söz etmiyorum. Bizim federasyondan aldılar bu cezaları... Mahkeme mi? Hukuk çoktan bitti zaten bu ülkede... Beni artık ülkenin hukuku hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Haa bir de Kayseri’den alınan Serdar’ın dört senedir bedava para aldığını dile getirdi Aziz Bey... Sanki ben aldım da, o bedava para veriyor...
Gelelim bazı arazilerin değerinin arttığından söz edişine Harun kardeş... Bilgi zafiyetinden Allah herkesi korusun! Harun kardeş; Ne Samandıra, ne Dereağzı, ne Stat ve çevresi, ne Düzce Tesisleri Fenerbahçe’nin değildir. Hepsi kullanma hakkıdır. Ama sen çok bilgilisin ya, belki de sahiplik tapularını elde eder bana yayınlarsın... Bak Harun kardeş; Aziz Bey bir büyük yalan daha söyledi son divanda... Dedi ki, “Stadın mülkiyeti siyasi bir manevra ile elimizden gitti.. “ Ayıp! Ama sallıyor ve yanına kâr kalıyor. O stat, tapusuyla 1964-65’de, Fenerbahçe genel kurulu kararı 27 milyon 500 bin liraya ile devlete satıldı. Amaç, Beşiktaş ve Galatasaray gibi maçları kendi sahasında oynamak ve kulübün giderek artan borcunun hafifletilmesi idi. Sonra da devlet oraya bundan önceki o ucubeyi tam 14 senede inşa etti.
Devam edelim bilgi fukaralarına cevap için... Şahin kardeş; Silahlı saldırı ile ilgili benden çok yazı yazan olmadı. Ama ben her yazımda o saldırının müsebbiplerinin Karadeniz sahillerinde değil daha uzaklarda aranmasını önerdim. Benden bu kadar!
İsmail Aslan dostum; Fatih Terim o toplantıda idi ve en ön sırada oturuyordu. Lütfen, dikkatli izleyin gelişmeleri.
Nadir Almaç da, Aziz Bey’le olan fotoğrafımı kaldırdığımı yazmış. Yahu birader, benim ne Tweet denen illetim var, ne başka bir yolla haberleşme aracım. O resimleri de ben koymadım oralara... Fenerbahçe Gazetesi›ne gelince. Onu ben kurdum ve ondan da ben kendi isteğimle ayrıldım. Çünkü amacından sapmaya başlatılmak isteniyordu. Ayrıca tam bir sefalet yöntemi ile okura ulaştırılmak durumu vardı. İstersen açıp üstada sor!
Sevgili okurlar. Sorun ama bilgi haznenizden yaralanıp sorun. Bana öyle sokak dedikoduları ile gelmeyin. Çünkü ben o sizin bildiğiniz atıcı, sallayan, bilgi fukarası olan gazetecilerden değilim. Çıkarır belgeyi ortaya koyarım, sonra yüzünüz kızarır. İşte bu kadar...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.