İşte o yazı, muhteremler!
EFENDİM; başta da dikkatli okurum Harun kardeş, aşağıdaki yazıyı çok dikkatli okuyunuz değerli okurlar! Bu yazı 9 Nisan 1951’de Son Telgraf Gazetesi’nde Halit Kıvanç imzasıyla yayımlanmıştır. Yani Fenerbahçe’nin 65 yıllık kongre üyesi tarafından kaleme alınmıştır. Bu yazıyı neden şimdi bir kere daha gündeme getiriyorum... Şundan; Hani Aziz Bey Türkiye’de şikeyi kimin icat ettiğini, ilk olarak kimlerin yaptığını iddia etmişti ya, en küçük kanıt olmadan sadece söylentilere, dedikodulara dayanarak. Ben de Sevgili ustamız Halit ağabeyden alıntı yapayım dedim. Belgeli, açık ve net kanıtlı ilk ve son şikeyle ilgili...
“Lig şampiyonunu tayin edecek olan dünkü maç, maalesef pek nahoş bir şekilde kapandı ve spor hayatımızın acı vakalarından biri olarak tarihe geçti.
Normal olarak şekli Fenerbahçe takımının en kuvvetli tertibiyle sahaya çıkması ve rakibini yenmesi idi. Bu arada dolaşan dedikodulara asla inanmıyor ve sarı-lacivertin bu kudretli kadrosunu bekliyorduk.
Fakat maç saati geldiği anda, İnönü Stadyumunu dolduran 25 binden fazla seyirciyi hayal sukutuna uğratan bir manzara ile karşılaştık. Fenerbahçe sahaya lisansı olmayan iki oyuncu ile çıkıyordu. Evet, Fener takımı, daha birinci dakikada mağlubiyeti hem de kendisine tek puan bile kazandırmayacak olan hükmen mağlubiyeti kabul etmişti. Bu demektir ki, Sarı-lacivertliler puan ve fikstür icabını suiistimal ederek şampiyonluğu Beşiktaş’a vermeyi uygun görmüşlerdi.
Fenerbahçe gibi şerefli ve şöhretli bir kulüp, bu gibi kaprislere alet olacak tiyniyette bir teşekkül müdür? Sarı-lacivert şeref dolu tarihinde böyle peşin bir mağlubiyet bulunduğunu biz zannetmiyoruz.
Fenerbahçe taraftarları dün büyük bir yeis içindeydiler. Günün erken saatlerinden itibaren stada koşan binlerce seyirciyi istismar etmeye kimin hakkı vardı?
Herhalde bu hadisenin resmi bazı neticeleri de olacaktır.
Başta böyle bir gayri nizami oyuna müsaade eden hakem olmak üzere müsebbipler hakkında gereken kararların alınması doğru olur...”
Evet, Halit ağabey yazısı böyle... Maçı 3-0 hükmen Beşiktaş kazanmış ve şampiyon olmuştur. Çekiştiği Galatasaray ikinci... Lisansız oynayanlar ise İlhan ve Nüzhet’tir. Maçı izleyen Zeki Rıza Sporel ve kardeşi ki başkanlık da yapmıştır. Hasan Kamil “Buna daha fazla tahammül edemeyiz “ deyip stadı terk etmişlerdir. Hakem de defalarca uyarmasına rağmen ısrar üzerine maçı oynatmıştı. Adı da Sıtkı Eryar’dır. Bu maçta penaltıyı deniz kalesindeki kaleye dört metre havadan auta atan Lefter’e de, A kapısı çıkışında bir taraftar kasatura çekmiş, ünlü oyuncu zor kurtarılmıştır.
Haaa Harun kardeş, bir de İnönü’de oynanan ve 0-0 biten Fenerbahçe-Şekerspor maçı vardır. O maç sonucunda Fenerbahçe şampiyonluk turu atarken, tribündeki
30 bin taraftarı acaba hangi tezahüratı yapmıştır? Araştırın ve öyle gelin... Ve beni yalan yazmakla suçlayın! Hadi bakalım, hodri meydan!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.