Bu tip yazı yazmayı pek sevmem. Tabii ki hakemleri de zamanı gelince eleştiririm. Ama bu genelde faulün çalınması veya çalınmaması, penaltı kararının yarım porsiyon doğru oluşu ile ilgili falan olur. Ama bu defa ki bana göre maçın önüne geçmiştir. Ve de ne yazık ki izlediğim hiç bir kanalda bu gelişmenin üzerinde durulmadı veya eksik duruldu. Maçın hakemi Ali Palabıyık da bu yanlış, eksik ne derseniz deyin bu kararından dolayı da ciddi şekildi inzivaya çekilmelidir. Şaştınız değil mi bu kadar yazışıma... Ama bu bilgiyi size aktarmak da benim meslekle ilgili olmazsa olmazımdır.

Mesele şu... Başakşehirspor -Beşiktaş maçının uzatmayla birlikte ilk devresinin son saniyeleri. Santra civarında Mahmut’la Oğuzhan önlü arkalı topa hamle yapıyorlar... Hakem, bir buçuk iki metre civarında olaylı izliyor. Arada başka topçu da yok... Yani görüş alanı apaçık... Mahmut, topu hiç bakmadan, zaten top da kendisinden bir metre kadar uzakta, arkasındaki Oğuzhan’ın bileğine tabanıyla basıyor. Yani açık ve net kasıtlı... Yani topa yapılmış ve kaymış bir hamle de yok. Hakem mi? Çalıyor düdüğü... Faulü gördüm diyor yani... Sonra da atışı yaptırmadan devre bitti diyor. Tamam. Tamam da teknik ceza devre bittiği için yok, tamam... Ama ya kasıtlı şiddet içerene ne ceza var? Yok... Olur mu? Buyurun devrede içeride çay içmeye ama Mahmut sana kırmızı kart sen ikinci devre içeride kalacaksın. Ama yapmıyor hakem... Sevgili dostlar... Disiplin cezası bir hakem tarafından top oyunda olsun olmasın, sahadan soyunma odasına gidilirken bile rahatça verilir... Tamam mı?

Beşiktaş mı? Şenol Güneş’in özellikle de Gökhan’ı, hatta Olcay’ı o kadar dakika kenardan izlemesine şaşırdım. Hatta hatta Gomez’i de... Gökhan’a 68 dakika, Olcay’a da 60 dakika dayandı. Zaten maç 2-0 Beşiktaş aleyhine olmasa da berabere gitseydi bence Olcay hiç çıkmayacaktı. Savunmaya destek olduğundan. Ama aynı Olcay bu maçta onu da yapamadı. Bu maç Beşiktaş’ın önündeki iki tehir maçının da savunma kurgusu yüzünden risklerle dolu olduğunu açıkça gösterdi. Gomez düşmüş nedense... Çok mu rahat etti acaba, nasılsa milli takıma da giderim, buralarda bir gol de atsam manşet olurum diye... Abdullah Avcı’nın Emre’yi neden oyundan aldığını da anlamadım. Sakatsa tamam, ama değilse maç hediye edilmiştir. Mehmet Batdal’ın kırmızı yiyeceği korkusu ile oyundan alınışı doğru. Ama hakem zaten onu da oyundan atmalıydı.

Maçın ilk on beş dakikası içindeydik, yanımdakilere Gomez’in çıkıp Cenk’in girmesi gerekir dediğimde yapma yahu dediler. Sonra hepsi yanıma geldi. Neden mi? Çünkü Gomez yorgun gibiydi. Cenk’in dolaşarak oynayabilme yeteneği iyi yerleşen rakip savunmayı dağıtabilirdi. Dağıttı mı? Özetle Beşiktaş, özellikle de Galatasaray’ı yenmiş Mersin İdmanyurda maçı öncesi  alarm sinyallerini çaldırdı. Bu arada Başakşehirspor, Akhisar ve Galatasaray arasında geçecek müthiş bir üçüncülük savaşı başladı.