Uçak icat edildiğinde herhalde kanatlar ana çalışma şifresi olmuştur. Kanatlı hayvanlara bakınız. Onların bir kanadını koparsanız uçamazlar.

Bu girişi neden yaptım? Yaptım, çünkü Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanan kritik derbinin şifresi de kanatlarda idi. Fenerbahçe, Topal, Sousa ve hatta oyun kurucu Diego’yu asil görev olarak rakibin aynı bloğunu durdurma, onun oyununu bozma ve dolayısıyla da öne doğru aktivitesini zayıflatmak üzere kurgulamıştı. Bunun yanı sıra oyunda durdurucu Nani değil öne doğru fırlayışı ile dikkat çeken Alper görevlendirilmişti. Diğer yandaki Volkan zaten malumdu. Her iki yöne de adam geçer, her iki ayağını da etkili kullanırdı. Sezon başında makaslanmasına bu ülkede en sert ve ciddi karşı çıkan yazar da ben oldum galiba... Siz olsanız Markoviç veya Nani’yi mi oynatırsınız, yoksa Volkan’ı mı? Neyse, zamanla hep sonunda bana geliniyor ya... Tabii ki Gökhan Gönül ve Caner de bu kurgunun kenar tamamlayıcıları idiler.

Peki, Beşiktaş ne yapıyordu? Onlar bu maçta kendi klasiklerini uygulamaya çalıştılar. Oğuzhan ve Sosa topla çıkacak, Gomez’i duvar olarak kullanacak veya kenara top geçerse de oradan gelecek ortalara dikkat kesileceklerdi. Beklerin ne işi mi vardı? Beck zaten öyle ahım şahım çıkamazdı.  İsmail çıkardı ama karşıdan gelen iki hızlı adam boş bırakılır mıydı? Atiba tek başına hangi işe yetişecekti ki? Olcay sıfır oynarken, Quaresma beklenenden de fazlısı yapmaya gayret etti. Zaten ilk yarıdaki iki pozisyonda da o vardı ama birini dışarı attı, diğerini de Volkan çeldi...

Maçın saha içi teknik yansıması bu idi... İkinci yarıda Olcay’la Gökhan Töre değişikçe, Beşiktaş ileride biraz daha dengeli top tutabildi. Driplingle veya duvar pası ile iyi kümelenen Fenerbahçe’nin orta alan destekli savunmasına zarar vermeye başladı. Ama ele geçen fırsatlar ya harcandı, ya da kaleci Volkan’ın formunda eridi. Beşiktaş da iki kanatlı çalışınca aradaki fark kapandı. Hani başlığa uysun diye hatırlattım. Fenerbahçe ise bu devre de sadece oyuna bakan, karşılayan taraf idi. İkinci gol nasıl mı oldu?  Eh, Beşiktaş’ın savunma göbeği yenilenmeli diyenlere soracaksınız onu...  Bu yenilenmiş göbek, ilk yarıda Van Persie yerine yıkıcı adam Fernandao ile karşılaşsaydı, soyunma odasına ikinci devreyi oynamanın bir anlam taşımayacağı en az üç veya dört farkla gidilirdi. Ama şansın olacak bu hayatta... Ya o ikinci yarıdaki Beşiktaş baskısından bırakın iki golü, bir gol çıkıp da maç berabere bitseydi acaba Pereira neler söylerdi veya ünlü yazar-çizer-konuşur kısmı neler yazar, neler söylerdi?

Ben Fenerbahçe’nin maç öncesi yüzde 55’e 45 oranla önde olduğunu yazıp söylemiştim. Öyle de oldu sanırım. Bir önemli konu daha... Şimdi ikili averaj da Fenerbahçe tarafına geçti. Hani lig sonu puan eşitliği için yazıyorum...