Suçlu ayağa kalk!
Başlığa baktığınızda sakın ola ki bu suçlunun hakem olduğunu sanmayınız... Bu suçlu net olarak Fenerbahçe’nin spor medyası ulemaları tarafından yere göğe sığdıramadıkları teknik direktörü Pereira’dır.
Açalım... Rakip senin kalitende değil. Bu biiir… Stoperlerinin yanlış yerleşimi yüzünden de forvetsiz takımdan erken bir gol yemene rağmen, kalite farkıyla çabuk toparlandı takımın... Ve de iki kanatlı bir organizasyonda da beraberlik golünü buldun. Bu gol çok değerli, çünkü rakip sahada atılıyordu bir kupa maçında... Ve devreye tur skoru ile giriyorsun...
Açmaya devam edelim... Şu bu derken bir penaltı patlıyor kalende... Sebep olan Topal da ikinci sarıdan atılıyor. Kaldın mı on kişi? Sen iyi bir teknik adamsan ne yapardın biliyor musun? Şunu; seni on kişi oynatan ve bu yüzden rakibin artık iki bekini de rahatlıkla oyuna çıkmasına çanak tutan Van Persie’yi kenara alırsın. Çünkü Topal’ın çıkışı ile kaldın mı dokuz kişi... Bak bakalım oyun nasıl oynanmaya başlandı.
Aça aça bitmez! Şunu yapmalıydı: Van Persie adlı emekliyi kenara alıp yerine Volkan’ı sokarsın. Bak Fernandao da demiyorum. Böylece hem öne sürat kazanırsın, hem de geriden daha çabuk top çıkartabilirsin... Hatta hatta Van Persie’yi alıp Ozan’ı da sokabilirdin... Böylece orta saha zenginliğine kavuşur, ilerdeki işleri de Alper’in sırtına yüklerdin. Çünkü Nani adlı vatandaşın da çiftetelli oynuyordu. Kaçırdığı gole baksana beyefendi! Yani Van Persie dışarı, Nani dışarı, yerlerine Ozan’la Volkan girse inan büyük üstat(!) bu turu geçerdin...
Devamla... 3-1 ve 4-1 oldu maç... Senin elindeki kadro bu Braga karşısında asla ve asla dört gol yemezdi büyük üstat(!) Arada çok ama çok futbolcu kalitesi farkı vardı. Ama o derece de teknik adam farkı, tabii ki rakip lehine...
Açmaya devam... Şimdi merakım odur ki, Van Persie ve bu büyük üstat(1) için otoritelerimiz, yorumcularım neler yazdılar, neler söylediler. Ben bu yazıyı maçtan yarım saat sonra yazdım. Merak eden, isteyen teknik olarak araştırıp bulur.
Gelelim hakeme... Topal’ın ilk kartında hakem, kendisini aldattığına inandı. Doğru mu? Evet. Topal’a faul yok orada... Peki kurallara göre bir hakem kendisini aldattığına inandığı futbolcuya kart gösterir mi? Evet! Gelelim penaltıya... Şimdi şöyle gözlerinizin önüne bir pozisyonu getireceğim ki, bütün maçlarda izliyoruz. Hakem frikik atışından önce baraj gidip hangi hareketleri yapmamasını söylüyor. Yaparsanız da oradan da ikinci ihlali çalarım diyor. Ellerinizi kollarınız bedeninize doğru kaldırmayın. Yani atış yapılmadan aşağıda iseler, yapıldıktan sonra suratınıza, üzerine gelen topa asla elinizi, kolunuzu kaldırmayın diyor. Diğer kırmızılar ve Sosa’ya, Caner’e gösterilen kartlarda yanlışlık var mı? Peki, Pereira’nın tribüne atılışında ne vardı? Eh siz Braga stadını Saraçoğlu sanıp da öyle patlarsanız yolunuz tribün olur tabii ki...
Maçı tekrar izleyebilirseniz çok ama çok kârlı çıkarsınız, bizim hakemlerle yabancıları kıyaslamada...
Sonuçta yazık oldu... Fenerbahçe, kalitesinin yarısı kadar bile olmayan bir Portekiz takımına elendi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.