Kriptolar, münafıklar ittifakı kime karşı?
“Ey inananlar! Yahudileri ve Hıristiyanları dost (sırdaş) edinmeyin. Zira onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz ki Allah, zalimler topluluğunu (istemedikleri için) doğru yola eriştirmez.” MAİDE, 51.
Ayet-i Kerime apaçık değil mi?
Gıybetten hayâ ederim ama bazı gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.
Hafta sonu geçmişte TV Kanallarına sakallı diye dindar insanları ve uzmanları dahi çıkartmayan malum yapının öğrenci yetiştirmiş bir hocası ile karşılaştım. Sakal bırakmış. Piyasada da görüyorum sakal bırakıyorlar. Sanırım yeni imaj!.. Hayırlı olsun, sünnettir nihayetinde. Hem de unutulan ve terk edilen sünnetlerden biri. Yanında da, geçmişte ve halen sözde bu yapıya çok karşı bir köşe yazarı.. Bu yazar da Milli Görüş’ün yayın organlarından birinde köşe yazıyor. Tanırım kendisini.. Tefsir ve Adil düzen dersleri verirler öteden beri.
Şu anda birisi bir düşünce gurubunun başkanı olmuş, diğeri de yardımcısı. Buraya kadar şaşırmakla beraber, sadece ilginç gelmişti.
Ancak, sayın yazar “Hıristiyan ve Yahudiler de Müslümandır, ittifak edilmelidir, herkesi cehenneme koyan bir Allah tasavvuru mu olur? Hatta Budistler bile aynı..” nevinden şeyler söyleyince şok oldum.
Ülkemizdeki büyük cemaatlerden birine mensup hocaefendilerden biri de Hükümet için “Cemaat yapılarını tamamen bitirmeyi hedefliyorlar, bu sebeple onları desteklemiyoruz.” dedi. Oysa kendilerine gerek hükümet ve belediyeler, gerek seçmenleri her yerde destek oluyorlar.
Dini yapılar diyebileceğimiz bu yapılardaki sonsuz keyfiyet, fetva verme, topluma karşı, ümmete karşı hiçbir sorumluluk duymama rahatlığı düşündürücü değil mi?
Ülkemiz bir yerlere sürüklenmeye çalışılıyor.
Halkımızı bir şekilde sürükleme, yönlendirme, aldatma ve birbiri ile karşı karşıya getirme derdinde birileri. İslam diye, kendi dinini ilan ve yaşama derdindeler.
İttihad-ı İslam gibi bir dertleri yok. Millet paramparça, ne gam? Mezhep camileri, tarikat camilerinden sonra sanırım şimdi, hoca, şahıs, zat, şirket camileri de açılır..
Tüm bunlara fırsat verilmemelidir.
Cumhurbaşkanımız’ın “Ben ne Sünniyim, ne de Şii. Ben Müslümanım.” çağrısı yayılmalıdır. Müslümanların arasındaki ihtilafların özünde, ne farzlar var, ne de haramlar… Uyanma ve silkinme zamanıdır.
Devletimiz, milletimizin ihtiyaçlarının tamamını karşılamalıdır. Dini eğitimden tutun, öğrenci yurtlarının sayısının artırılmasına varana kadar…
Bir yanda, sözde AKPARTİ ve RTE karşıtlığı görüntüsü ile bir araya gelen dış güçlerin tezgâhında hareket eden sözde dindarlar, diğer yanda Kripto Ermenilerin yönettiği silahlı terör gurupları, PKK, TİKKO, DHKPC vs. Tabii, ulusalcı görüntülü, maneviyat düşmanlarını ve geleneksel masonik yapıları saymaya gerek var mı bilmiyorum.
Adam diyor ki; İran’dan ve Ermenistan’dan Kürt Ermenileri yâda Ermeni Kürtleri geliyor PKK içinde TC ile savaşmaya. Diyorum ki, “Kardeşim bunlar Kürt mü, Ermeni mi?” Cevap yok. Ama cevabı çok açık. Bakın PKK militanlarının kod adlarına.. “Agit!.., Sara” Kürt ismi mi? Bu soruya İslamcı görünümlü kripto Kürtçü arkadaşlarda cevap versin.
Tarihimize bakınca 28 Şubat Süreci gibi zor günler, Abdulhamid Han gibi dirayetli ve şuurlu liderlerin dönemi aslında turnusol kâğıdı gibi.
Abdulhamid Han’a karşı olanlara bakın. M. Akif bile olsa..
28 Şubat Sürecinde kimler nasıl davrandı inceleyin…
Devletimiz, Müslüman Milletimizin son kalesidir. Kim ki şu ya da bu sebeple devlet düşmanlığı yapıyorsa gözden geçirilmelidir. Sistemi tartışırsınız. Ancak devlet düşmanlığı ihanettir. Düşünün, MİT tırları, Halk Bankası Operasyonlarını.. Düşünün PKK’nın resmi partisi HDP’ye oy verdirilen, veren asker ve polisleri. Aynı çevreler şimdi de hayâsızca kendi müntesiplerinin isimlerinin Perinçek tarafından hükümete verildiğini, bu kişilerin çatışma bölgesine kasıtlı tayin edilip bakın şehid değil, öldürüldüğünü söylüyor ve yayıyorlar. Tüm bunlar ihanet değil midir? Bunlar devletimize ve milletimize operasyon değil midir?
Necip Milletimiz kuşatılmaya çalışılmakta, bilinci ve aklı hedeflenmekte ve enerjisi tüketilsin diye ciddi bir saldırı ile karşı karşıyadır. Peki, tüm bu sosyal ve psikolojik saldırılara karşı devlet ve müspet medya ne yapıyor?
Elinizde o kadar çok malzeme var ki!
Neden ABD’de Türkiye’nin cami açılışını bile protesto eden Ermeni, PKK ve PDY Unsurlarını işlemezsiniz?
300 yıldır ilk kez karşı taarruzunu Karabağ’da yapan milletimizin Azerbaycan’daki gayretlerini haber yapmazsınız? Cepheden bir tane haber yapılmıyor.
Sözde dindar görünümlü şeytan, iblis ve tecavüzcü namussuzları siz herkesten daha çok tahkir etmez ve taşlamazsınız?
Karşımızda küfür bakın kaç koldan saldırıyor?
Ne için? 1000 yıldır plan Müslüman Türkü zayıflatıp, Avrupa’dan ve Anadolu’dan atarak, ümmeti sahipsiz, çaresiz ve başsız bırakmak değil midir?
Bu bir Haçlı Operasyonudur. Siyonizmle koordinelidir.
Saflar çok net aslında. Herkes durumunu gözden geçirsin. İman için çok bilgi değil, feraset gerek. Şimdinin çokbilmiş Müslümanlarından kaçı Çanakkale’nin yiğitlerinden biri olabilir? Bu soruyu iyi düşünelim.
Bir olma, birlik olma zamanıdır. Zor günlerden geçiyoruz. “Onlara Allah(cc)’ın indirdiğine (kitaba) ve resule gelin (onlara başvuralım) denildiği zaman münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.”(Nisa 61). “Onlara “yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiği zaman ; “biz ancak ıslah edicileriz” derler. Kesin olarak biliniz ki onlar ancak kötülük yayan bozguncudurlar. Lakin anlamazlar.(yani yapmakta oldukları kötülüğü fark etmezler.)”(bakara 11-12) Biz bu ilahi ikazı anlayan ve itaat edenlerden olalım. Allah rızasından bizleri de, Milletimizi de, ümmeti de hatta tüm insanlığı ayırmasın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.