Serdar Arseven

Serdar Arseven

Müjde, laik-çi-ler de gelişiyor!..

Müjde, laik-çi-ler de gelişiyor!..

Başlık biraz abartılı oldu.
Tamam “Laik-çi-ler de gelişiyor…”
Ama… öyle… “Müjdelenecek” kadar dikkat çekici bir gelişim değil bu…
Yıllardır yazıştığım iflâh olmaz laik-çi-lerden bazıları, son zamanlarda “peşin tepki” vermek yerine “hafiften” düşünmeye başladılar.
En azından… Sonuna kadar okuduktan sonra “vuruyorlar” klavyeye…
Eskisi gibi, yarı yerinde saldırmıyorlar öyle!..
Efendim… Hafta içindeki “Anıtkabir’e girişler ücretli olsun” muhtevalı yazım biraz da bu kesimdeki “ağır aksak gelişmenin” devam edip etmediğini gözlemlemeyi hedefliyordu.
Ne yazdığımızı hatırlatmak gerekirse;
Genelkurmay Başkanlığı, 2007’deki Anıtkabir’e ziyaret sayısını 12 milyon 661 bin 835 olarak açıkladı ya…
Bu rakamın sunduğu fırsatları değerlendirmiştik, o yazıda.
Ne müthiş bir seyir;
-2004’deki ziyaret 2 buçuk milyon,
-2006’da 8 nokta bir,
-2007’de ise 12 nokta 6!...
-üç yılda 6’ya katlanmış ziyaret!..
Bu trend devam ettiği takdirde, 2010’da 30, 2015’te ise 50 milyonu aşıyoruz.
Müthiş!.. CHP düştükçe Anıtkabir’e ziyaret tırmanıyor!..
Bu daha da müthiş!..
Olanın bitenin heyecanıyla bir teklifte bulunmuştuk o yazıda:
“Bakın, Şeriatçı Mevlânâ’yı ziyaret 4 YTL. Anıtkabir’i ziyaret niçin beleş olsun?..”
Hani… Yukarılarda bir yerlerde laisist arkadaşlarımızın, hafiften düşünmeye başladıklarını belirtmiştik ya…
İşte o arkadaşlar bu gelişimi ispatlamak istercesine “gerçekçi” itirazlarda bulunma gayreti içine giriyorlar…
Mesela… “Ziyaretçi sayısının artmasından rahatsız mı oldun?!” diyenler var…
Belli, okumuş çocuklar!.. Bayağı bayağı da düşünüyorlar!..
Lâkin çıkış noktaları yanlış… Anıtkabir’in bolca ziyaret edilmesi beni “sahiden” rahatsız ediyor olsa… Bunun tabii sonucu olarak, ultra laikçi örgütlerin güçlenmesinden de rahatsızlık duymaz mıyım?!..
Ben ne yapıyorum oysa…
Tutuyor; Anıtkabir’e girişlerin ücretli olmasıyla meydana gelecek muazzam fonun, ADD, THK ve çYDD gibi ultra Laikçi örgütler arasında paylaştırılmasını teklif ediyorum!..
Anıtkabir’e ziyaret patlamasının rahatsız ettiği bir yazar, böyle mi yapar?..
Di mi çocuklar!..
-
Hem sonra… Bakın; buradan elde edilecek gelirin, yurt dışında yeterince tanınmayan Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ve yine Anıtkabir’de medfun İsmet İnönü’nün “tanıtımında” kullanılmasını teklif ediyorum, o yazıda.
“Ziyaret patlaması”ndan rahatsızlık duyan, böyle mi yapar?..
Di mi çocuklar!..

Ve sonra…
“Oturduğunuz yerden fikir üretiyorsunuz” diyen laikçiler var…
Haksızlık!.. Masa başında düşünülüp gündeme getirilmiş bir teklif değil ki bu…
Aslanlar gibi, Türk Hava Kurumu’na gidiyorum… Sayın Genel Başkan Yusuf Güngör Paşa’yla ve diğer yöneticilerle görüşüyorum…
Kendilerine; “Ya böyle deri, bağırsak işleriyle uğraşacağınıza… Günden güne ziyaretçi sayısı artan Anıtkabir’e girişlerin ücretli olması için gayret sarf etsenize” diyorum.
Bu teklifime öyle kayda değer bir itiraz gelmediğini görünce de…
Gündeme taşıyorum!..

Tekrar edelim; Mevlânâ’yı ziyaret 4 YTL.
Ve bu durum, hiç mi hiç azaltmıyor ziyaretçi sayısını…
Peki Anıtkabir’i ziyaret diyelim ki yine 4 YTL olsa, ziyaretçi sayısı azalacak mı?..
Doğrusunu isterseniz, buna “pek” ihtimal vermiyorum.
“ücretli olursa ziyaretler daha da artar” görüşünü dile getiren bazı ya da “bir kısım” laikçi okuyanlarıma iştirak ediyorum.
Bir vatandaş düşünün: Hem ziyaretin… Hem de, ADD, THK, çYDD gibi sivil toplum örgütlerine katkı sağlamanın “huzuruyla” dolacak!..
Az mutluluk mudur bu?

Anıtkabir elbette “gelir kapısı” değil… Bu yöndeki itirazlara katılıyorum… Ancak; burada “ticari faaliyetten” bahsetmiyoruz ki…
“Anıtkabir özelleştirilsin” filan demiyoruz ki… Girişler, ücretli olsun. Buradan elde edilen gelir, “laikliğe bağlılığından şüphe edilemeyecek legal örgütler arasında paylaştırılsın” diyoruz…
Bir nevi “hayır” işi.
-
Bir başka itirazcı gruptan da, “Camiler de paralı olsun o zaman!..” tepkisi geliyor.
Evet iyi-kötü fikir de… çok yanlış… Anıtkabir’le Cami birbirinin alternatifi mi ‘ki’?.. Anıtkabir’den bahsedildiğinde hemen “Cami”yi öne çıkartmayı, hangi zihinsel arka plân empoze ediyor acaba?..
Cami, ibadethane…
Anıtkabir ibadethane mi ‘ki’?..
Hem sonra… İbadethanelerin ücretsiz olduğunu da kim söyledi?..
Camileri kim yaptırıyor?..
Mahalleli, köylü… Vatandaş para topluyor… Camisini yaptırıyor… Halısına kadar vatandaşın parasıyla yaptırılan caminin ücretsiz olduğu iddia edilebilir mi?..
Parası peşin ödenene, “beleş” denilebilir mi?.. Kaldı ki, pek çok caminin tuvaleti ücretli… Anıtkabir’deki tuvaletler ücretli mi?..
Ve tabii… Cami, bütün medfunların ruhuna hediyelerin gönderildiği mekândır. Anıtkabir, “dinsel mekân” değildir.
Orası, Laikliğin kalesidir.. Laikliğin kalesine giriş ücretli olsa, Kıyamet mi kopar?.. Hem sonra, Laiklikte “kıyamet” mi var?..
-
Ve bir başka grup… “Mevlana müze aslanım. Anıtkabir müze mi ki para alınsın?” diyor…
Tamam da.. Müze de yok mu orada?.. Ne yani, “Anıtkabir’e giriş bedava, içindeki müze paralı olsun” mu demek istiyor, bu arkadaşlar?..
-
Neyse… Ben kabul edilmesi halinde, cebime tek yeni kuruşluk gelir sağlamayacak olan bir teklifte bulundum…
Gerisi, okuyanın izanına kaldı… Şöyle bitireyim müsaadenizle: Atatürk ve İnönü bu yazımı değerlendirebilecek durumda olsalardı…
Hatıralarını yaşatacak olan örgütlere çok daha büyük imkânlar sunmayı hedefleyen böyle bir teklife destek vermezler miydi?..
Hadi bakalım bir soru… “Laikçi okuyucularım” buna da kafa yorsunlar!.. Hazır gelişiyorken… Biraz daha yol alsınlar!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi