MİLLİ Takım’ın Fransa-2016 kadrosu netleşti. Yani 31 oyuncudan oluşan ilk aday kadro tıraşlanarak UEFA’nın istediği 23 kişiye indirildi. Bizim yazlıklara atılanlar arasında Gökhan Töre var. Tamam... Zaten iki maç cezası var... Alper var... Genelde topu alıp giden, mesafe izin verirse kafasını kaldırıp başka bir oyuncuyu gören futbolcu... Bu da doğru karar... Mevlut Erdinç var... Burak, Cenk ve Yunus üçlüsü içinde kalamayan. Sanki bu da doğru... Serdar var. Zaten ebedi sakat... Bu futbolcu kardeşimin çok ciddi bir tepeden tırnağa kendine baktırması gerekir. Mahmut var. Zaten ilk kurban olma şanssızlığı yüksekti. Bir kere oynadığı takım hangisi ki? Kaleci Ali... Lig sonrası boşuna yükleme yapılmıştı zaten... Benim asıl meselem mi? Fatih hocam; neden ilk icraatta bu 23’ü belirlemedin? Zaten bu arkadaşların tıraşlanacağını kime sorsak aynı listeyi alırdık yani... Yani bu 23’ü seçip de, sakatlanan olursa yerine bir yenisi almak daha az kırıcı ve daha uyum sağlayıcı olmaz mıydı? Yine de hayırlı yoluculuklar! Emre Mor mu? Ferdi özellikler çok var. Acaba paylaşımda hangi dereceyi bulacak? İşte en önemli nokta bu... Pardon unutmadan; o sürate ve çabukluğa takımdan kimler uyum sağlayacak. Tencere kapak meselesi yani...

Basketbola geçelim. Fenerbahçe ki, bence Avrupa’nın en iyi kadrosuna sahiptir. Bunu bu sütunlarda Eylül başından beri defalarca yazdım. Karşısında günün basketbol temposu 6 kişi ile kaldırmaya çalışan Galatasaray vardı. Bu son maçta iki defa 11 sayı geriye düşen Fenerbahçe, dönüp maçı aldı. Son maçta Bogdanovic’in tercih edilmeyişi de ilgi çekici idi. Obradovic pota altını üç uzunu ile yetinmeyin bir Kalinic’i ekleyerek etki altına aldı. Ergin hoca ise ancak bu kadarını yapabilirdi. Şimdi Anadolu Efes-Fenerbahçe finali var. Favorim mi? Tabii ki Fenerbahçe...

Benim basketbolla ilgili bir diyeceğim daha var. Federasyon, malum olaylı maçtan daha 24 saat geçmeden Galatasaray’a cezayı kesti. Ceza bence yeterli değildi ama zamanlaması şaşırtıcı idi. Bendeniz basketbol federasyonunun benzeri gelişmelerde böyle 24 saatten daha az bir süre sonra ceza kestiğini hiç hatırlamıyorum. Neyse, takip edeceğim. Önümüzde koca bir sezon duruyor. Orada benzeri problemler çıkarsa bakalım aynı federasyon kaç günde ceza kesecek? Haaa bu finalde ne mi olur? Olaylar açısından... Hiç! Çünkü Anadolu Efes’in taraftarı zaten yok gibi, var olanı da balo salonunda oturur gibi maç izler.

Son paragraf... Fanatik Gazetesi’nde bir yazı çıktı bu basketbol olayları ile ilgili. Hemen ertesi günü... Yazıda diyor ki, “Abdi İpekçi’de olay çıkması normal. Çünkü o yörenin halkı bilinçsiz, kültür yoksunu, orada mezarlıklar falan var. Ama Ataşehir Arena’da olay çıkmaz. Çünkü oralara sosyetik muhitlerden gelirler...” Düşünebiliyor musunuz, böyle bir bölücülük, ayrımcılık siyasette bile yapılmıyor... Ama bu arkadaşa hatırlatmak isterim. Senin patronunun en büyük gazetesindeki bir yazarın ablası tribünlere o malum parmak işaretini yapmıştı. Hem de Cadde tarafından gelerek... Gördünüz mü nerelere geldik!