İçim rahat değil!
Milli Takım ilk maçında Hırvatistan’a kaybetti. Olabilir. Bu bir turnuvadır, dolasıyla da daha iki maç vardır. Üstüne üstelik de gruptan en iyi dört adet üçüncü de çıkacaktır bundan sonraki tura... Tamam da...
O halde ne mi? Bu takım sizce bundan sonra oynayacağı maçlarda hiç olmazsa bir üç puan kazanabilir mi? Hemen ifade edeyim, önde Arda ve Hakan Çalhanoğlu ile asla... Bu görüşümü bu sütunlarda oynadığımız hazırlık maçlarından sonra da gündeme getirmiştim. Yani ilk defa yazmıyorum... Bu iki oyuncunun öndeki görevleri sebebiyle takım hücuma hızlı kalkamıyor. Bu nedenle de rakip sahamızda çoğalıp hücum aksiyonlarını fazla adamla deneyebiliyor. Yani onlar dönene kadar biz hızlı takılamıyoruz işe... Şöyle bir ilk yarıya bir bakınız. Tıpkı Slovakya, İngiliz maçları gibi. Rakip sağ bek ki, Lucescu eğitimlidir, Sırna saymaktan yoruldum, üstümüze gele gele bir hal oldu. Rakitiç ve de Modric ki, biri Real Madrid’in, bir diğeri de Barcelona’nın oyuncularıdır, istedikleri gibi adam eksilttiler ve aralara bırakıp durdular. Şayet Hakan’la zaman zaman da Topal rakibin son adamını iyi tutmasalardı, vay halimize olurdu. Yine de iki top direklerimizden döndü ve de kaleci Volkan üç adet önemli kurtarış yaptı. Yediği gol iki sürpriz birden taşıyordu. Birincisi o topa rakipten birilerin vurmasını düşünmek olamazdı. Hadi oldu diyelim, bir de yere vurmaz mı hayırsız top!
Gökhan ve Caner, özellikle ilk yarıda önlerindeki oyuncuların ağır hareketleri yüzünden açık düştüler ama hücuma da katkı yapmayı ihmal etmediler. Emre ve Volkan Şen girdikten sonra özellikle önde çarpışabildik, hızlanabildik ama orta alanımızdan gerekli desteği alamadık.
Özel bir paragraf açayım. Bizim ülkemizde bir gazetemiz ki, yıllardır hep onlar düzenler, bu defa da altı ay maç oynamayan, sonra yedek kulübesine mahkum edilen Arda’yı yılın futbolcusu seçtiler. Böylece hem Arda’ya, hem de Terim hocaya kötülük ettiler. Eh basının uçurduğu bir oyuncuyu nasıl olur da kadroya almazsınız oldu...
Arda koca oyundan tek bir kere dahi rakiplerini geçemedi. Hani şu bazılarının Burak’a attırdığı golden sonra Barcelona ortasını yaptığı iddia edilen Arda, bence derhal oynayacağı bir takım bulmalıdır. Yoksa o klasa, o tekniğe yazık olacaktır.
Bilmem daha önce yazmış mıydım? Sakatlanan bir Hırvat oyuncu kenara gelirken şöyle formasını üste sıvadı. Gördünüz mü baklavaları? İşte biz vücut zafiyeti yüzünden ikili mücadeleleri hep kaybediyoruz. Koşuyoruz. Hem de doksan dakika... Ama ikili direncimiz hemen hemen hiç yok gibi... Bu yüzden de Volkan’ın, Cenk’in gördüğü gibi kartları da görmek zorunda kalıyoruz...
Neyse dökülen İspanya maçı umarım bir tek puanı sunar. Ya da diğer gruplarda başı alacaklar hep kazanır da, dün direklerimizi döven toplar sayesinde belki de averajla seyahatimiz yarıda kalmaz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.