Önemli olan devamlılıktır!
MİLLİ Takım yarın akşam Çekleri yenebilir mi? Evet! Futbolda her zaman, her şey olabilir. Hele hele söz konusu bir Avrupa Futbol Şampiyonası ise... Çünkü buraya katılmış olmak, en iyiler arasında bulunmak demektir. Ama asıl önemli olan, bu tip organizasyonlara sürekli katılımcı olabilmektir. Böylece sizi favoriler arasında gösterirler, ya da itibar kat sıyınız çok yüksek olur. Ama şunu herkes iyi bilsin ki, Eyfel Kulesi’nin ışık gösterisinde bizim bayrağın renklerinin yer alması bu anlamı taşımaz.
Gelelim sadede veya detaya... Aynı yere gelmiş gibi olacağım ama bunu defalarca yazıp söylesem yeterli olmaz diye korkarım. Efendim; Terim hoca uzun uğraşlardan(!) sonra bizim Süper Lig’de 14 yabancı konuşlandırılmasına izin veren talimatın çıkmasında başlıca rolü oynamıştır. Bunların 11’i de sahaya çıkacak ilk on birde yer alabilecekti. Kenarda da 3 yabancı daha... Geriye ne kaldı? Dört adet yerli... Allah’tan kalecide yabancı istilası yedeğe yansımadı. Neyse, durum böyle olunca da parası bol alan ve kendi geniş kamuoyunu uyuşturma politikası ile malum kulüpler doldurdu da doldurdu yabancıyı... Efendim başka ülkelerde de tonla yabancı var... Evet ama onların aynı zamanda iki takım oluşturacak ve Avrupa’nın bir çok büyük veya orta dereceli takımında oynayan ihracatları da var...
Devam edelim... Benim kulüplerimin alt yapıları var mı? Var! Var da oralardan yukarıya senede kaç genç çıkar ki? Bunların çoğu göstermelik ve eski futbolculara harçlık çıkarmaktan öteye geçmemektedir. Bizim şu anda tek ihracatımız Arda’dır. Çin’dekileri tabii ki saymayacağım. Var mı onların ne yaptıkları konusunda bilgisi olan?
Bugün bazı örnekler verelim... Volkan Şen, Markoviç sakatlanmasaydı acaba ezeli ve ebedi yedeklikten kurtulabilir miydi? Ozan ne kadar oynadı? Alper son solukta girmedi mi takıma? Gökhan Töre, Kerim, hatta en önemlisi Cenk ne kadar oynayabildiler? Necip, Allah’tan joker de, zaman zaman ter atabildi. Az kalsın Tolga da gidiyordu. Bilal, Emre, hatta hatta Sabri gibiler az mı kenarda bazı yabancıların kurbanı oldular? Trabzon’un malum hoca tarafından yapılan yabancı transferleriyle ne yerlileri kenara attığını unutmadık ki!
Sonra siz çıkıp mücadele gücümüzden, yok efendim konsantrasyon eksikliğinden, maçı kendini verememekten falan söz ediyorsunuz. Siz önce altı ay futbolu yasaklanan, sonra da yedeğe hapis olan Arda’yı nasıl olup da yılın futbolcusu seçtiğine bakınız. Acaba hangi ülkede büyük bir turnuvaya katılan milli takım bu kadar reklam aracı olmuştur? İzin veren bence daha fazla kabahatli değil midir? O kafadakiler de tabii ki... Allah korusun, yarın elenirsek acaba bu reklamlar hâlâ devam edecek mi? Umarım ve dilerim ki devam edelim, firmalar da avuçlarını ovuştursunlar...
Hani Çek maçı kapıda ya... Ben Terim gibi bir hocadan Topal yerine Gençlerli Ahmet’i stoper oynatır diye boşuna mı bekledim acaba? Belki de Semih’i de... Hani bu maçta aklına gelir mi? Hem de orta alanın karşılama komitesini de böylece güçlendirmiş olur. Zaten adamların orta alan beyni de kupayı kapatmış... Acaba Volkan Şen mi oynar bir kenarda? Acaba Cenk ve Burak aynı on birde yer alır mı? Hani biri aldatmaca kenar adamı olarak... Şenol Güneş’in zaman zaman başvurduğu Gomez-Cenk işi gibi... Örnek mi? Belçika bile en önemli oyuncularını son maçta yedek kulübesine tıkmadı mı?
Özetle şimdilerde yarını da düşünmek gerekiyor. Ve derhal, nasıl yapılacaksa hukuk işini bilmem, bu 14 yabancı sayısının, bence, 5 içeride iki kenarda olarak değiştirilmesi gerekiyor. Yoksa bunlar iyi günlerimiz olur. Benden söylemesi...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.