ABD Gülen’i verecek mi?
FETÖ’yü devletin en tepe karar alma mercii olan MGK da terör örgütü olarak tescilledi.
Mahkeme safahatı ise bir noktaya geldi. Burada iddianamenin tafsilatına girecek değilim. Yeteri kadar yazılıp çizildi.
Peki örgütün lideri olarak iddianameye giren ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Gülen’in iadesi hangi aşamada?
Açıkçası ben iade konusunda yakın sürede bir sonuç alınacağı kanaatinde değilim. Zaten siyasi iradenin de iadeye ne kadar istekli olup olmadığı tartışılır. İddianame hazırlanalı aylar oldu lakin iade konusundaki hazırlıklar kaplumbağa hızıyla ilerliyor.
Burada yetkilileri isteksizliğe iten iki ana neden var:
1-ABD’nin iadede isteksiz tutumu.
2-FETÖ’nün olası bir iadede meseleyi örgüt lehine çevirmek için Gülen’in kalacağı cezaevinde oluşturulacak bir trafik ile dünya kamuoyundaki lobi faaliyetleri yapacak olmaları…
FETÖ lejyonerleri, lobiciliği Siyon üstatları ile Ermeni dostlarından, istihbaratçılığı ise CIA uzmanlarından çok iyi öğrendiler!
Ama asıl mesele bu değil. ABD’nin Gülen’i nasıl himaye ettiği de değil. ABD Gülen’in kara kaşı, kara gözüne meftun değil.
ABD çıkarlarına bakıyor. Nasıl ki ABD’nin bölücü başı Öcalan’ı paketleyip Türkiye’ye verirken taktik hamlelerini zaman içerisinde izledik; tıpkı Öcalan gibi, ilerleyen günlerde Gülen’in de iadesi konusunda ABD’nin taktik hamlelerini hep beraber göreceğiz.
Bir defa ABD elindeki böylesine önemli bir koza pragmatist yaklaşıp, Siyonistlerin lehine nasıl çevireceğini hesaplayacaktır. Özellikle Ortadoğu eksenli bir pazarlık aracına dönüştürmek isteyecektir. Türkiye’nin zora girdiği Suriye ve Güney sınırımızdaki haraketlilik noktasında Gülen kozunu devreye sokacaktır ABD.
ABD terör bahanesiyle girdiği Irak ile Suriye topraklarında IŞİD’ten boşaltılan alanlara itina ile Peşmergeler ve PYD’liler yerleştiriliyor. Yanı başımızda Kuzey Irak’ta ve Kuzey Suriye’de bizim toprak bütünlüğümüzü de tehdit eden kritik haraketlilikler yaşanıyor.
Türkiye için öyle zor bir süreç ki… Bir taraftan Rusya, İran ve Hizbullah’ın fiilen desteklediği Esed, diğer taraftan ABD ile Batı ülkeleri her geçen gün bölgede yayılıyor. İşi Kobani’ye korsan İncirlik yapmaya kadar ilerlettiler.
İşte ABD Gülen kozunu, Türkiye’nin yumuşak karnı olarak gördüğü Fırat’ın Batısı’nda kullanmak isteyecektir.
Şüphesiz bu noktada devlet aklı devreye girecektir.
Yılanın deliğinden iki kere ısırılmayacaktır Türkiye. Öcalan’ın paketlenip verilmesi Türkiye açısından yönetilmesi zor bir sürecin başlangıcı olmuştur. Bölücü Terör Örgütü ve PR’cıları PKK’nın uluslararası arenada legal işlerlik kazanması için Öcalan’ı stratejik bir hamleye dönüştürmüştür.
Türkiye Öcalan konusunda düştüğü hataya Gülen konusunda asla düşmemelidir.
Yani ne fırsatçı ABD ile ne de Gülen ve çevresi ile müzakere masasına oturulmamalıdır.
Biz ülke olarak müzakere dönemini çoktan aştık. Şimdi bütün çetelerle mücadele dönemi. Tabi bu arada içimizdeki fırsatı ganimet bilip ellerini ovuşturan istismarcıları da unutmamak gerek!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.