Darbe girişimi bütün halk canlı yayınlardan izledi. O saatten sonra yapılacak olan gazetecilik değil devlet ve milletin bekası için katkı sunmaktı.

Bu millet daha evvel de darbeler ve muhtıralar yaşadı. Çok badireler atlattı bu vefakar, cefakar millet. Vatan şairi Mehmet Akif’in Çanakkale Destanı’nda özetlenmiş her şey. Şimdi hamasetin, nutuk çekmenin zamanı değil.

Biz bu hale nasıl geldik? Bunun muhasebesini gerçek manada yapabilmiş değiliz ne yazık ki…

Yüzeysel muhasebeler, pansuman tedavilerle yetiniyoruz.

1960 Darbesi’nden, 28 Şubat Post Modern Darbesi’ne kadar bütün darbenin acısını yüreğimizde taşıyoruz. Demokrasi şehidimiz Menderes’in de, 28 Şubat mağduru Erbakan hocamızın da mağduriyetini giderecek, acısını dindirecek bir ilaç icat edilmemiştir.

Ama her halükarda bu devlet yaralarını sarmayı başarmıştır. Pansuman da olsa akan kanı durdurmayı, ayakta kalmayı başarmıştır.

Lakin önceki gün atlattığımız badire darbeden de öte bir şeydi. Çünkü daha önce yapılan darbelerden sonra ülke normale dönmeyi başarmıştır.

Allah göstermesin önceki gün girişilen darbe başarılı olsaydı bu ülke normale dönebilir miydi?

Hepimizi cezaevine tıkmaları basit bir konu.

Zerre kadar bunun endişesini taşımıyoruz.

Ama şundan hiç şüphemiz yok:

Başarılı olan FETÖ bu ülkeyi ABD’ye manda yapacaktı.

Kim bu FETÖ,  nasıl bu hale geldi?" başka bir yazının konusu...

Fakat son kertede nereden baksanız bir Haçlı taşeronu.

FETÖ’nün haçlı taşeronu olduğunu ispata Dinler Arası Diyalog Safsatası, sözde ETÖ adı altında Milli Ordumuza kurduğu kumpas ile 15 Temmuz’daki kanlı kalkışması yeterde artar bile.

Bırakın Müslümanı, bu olup bitenleri normal bir insan düşünemez; düşünse dahi asla uygulayamaz.

Yapsa yapsa, şeytanın askerleri yapar. O şeytan da bütün dünyayı kana bulayan Amerika’dan başkası değildir.

Biliyorsunuz şeytan ademoğluna sağdan ve soldan yaklaşır.

ABD’nin kucağına oturan FETÖ, dini kullanarak bu millete sağdan yanaşmıştır.

Allah denilen yerde akan suların durduğu yerdeki bu millet de, dişinden tırnağından artırdığı her şeyi bu canilere teslim etmiştir.

Yeri gelince evladını dahi emanet etmiştir bunlara!

İnanın bunları tarif etmek için kelimeler kifayet etmiyor.

Namussuz desek, şerefsiz desek, hain desek, batı uşağı desek, bukalemun desek, riyakar desek, takiyeci desek, soruları çalarak hak etmediği halde devletin kılcal damarlarına sızan hırsızlar desek, haşhaşi desek, Peygamber Ocağı’nı ifsat eden taşeron desek… 

Yeterli olur mu?

Tarif edebilir miyiz?

Mümkün değil!

İnsanın aklı havsalası almıyor!

Bunlar olsa olsa Büyük Şeytanın emrine girmiş, sürekli kendisini güncelleyen, modern şeytanlar…

Allah bu vatanı bu milleti bunların şerlerinden emin eylesin!