Değerli okurlar; bu sütunları iyi takip edenler bilirler ki, bu satırların yazarı Türkiye Futbol Federasyonu tarafından açıklanan “Bundan böyle her kulüp 14 yabancı transfer edebilir. Bunların 11’i de ilk on birde sahaya çıkabilir. Diğer 3’ü de yedek kulübesine girer. Ancak kalecilerde mutlaka bir yerli ve bir yabancı kuralı işler...” kuralını duyar duymaz, “Bittik. Artık Milli Takımımız hiç bir biçimde başarılı olamaz. Yurt dışındaki gurbetçiler de oraların eğitiminden  geçtiklerinden, daha doğru bir deyişle o topluluklarla oynamaya alıştıklarından sınırlı şekilde katkı yapabilirler. Herkes bilsin ki, Milli Takım artık büyük organizasyonlara da katılamaz içerikli geniş bir yazı yazmıştım.

Ve İtalya’nın hem de haklı olarak yedek kadrosuyla çıktığı maçta S. İrlanda’ya yenilip bizim kupa dışı kalmamız sonrası ekranlara düşenleri yorumlayacağım sizlere...

Efendim İtalya ayıp etmiş. Ersun Yanal bey derler ki, etik değildir yaptıkları... Şimdi Ersun Bey’e ve onun kafasındakilere bir sorum var; Şayet siz İtalya’nın yerinde olup bundan sonraki etapta İspanya’yla karşılaşacak olsanız acaba son ideal on birden kaç oyuncuyu kenara alırdınız? Bir sakatlık, bir kırmızı kart gibi talihsizlikleri yaşamamak adına aynı uygulamayı yapmaz mıydınız? Dürüst olun beyler!

Devam edelim... Ekranlara mümkün mertebe dikkat kesiliyorum. Hem elendiğimiz akşam, hem de dün sabah... Fransa’daki koltuğundan NTV yorumcusu, TRT’de eski Çarşı amigosu, A Spor’daki eski topçular, Lig TV’deki, kupadan elendiğimiz için onca parayla çaresiz düşmüşler neler neler söylüyorlar. Ama içlerinden bir teki dahi bu 14 yabancı kuralının ülke futboluna dinamit koymak anlamına geldiğini vurgulayamıyor. Zaten yapmalarını da beklemem. Çünkü bu kural açıkladığında alkışlamaktan avuçları parçalanmıştı. Tekrar edeyim, bu ülkede bir tek bendeniz bu kuralın yarının iflasını hazırlayacağını hem yazmış hem de söylemiştim. Derseniz ki, gruptan nasıl çıktık ama... Nasıl çıktığımız ortadadır.

Bir daha yazıyorum... Bu kural en azından eskisi gibi 5+3 olarak değişmezse Milli Takım bir daha ne eleme grubundan çıkar, ne de daha üst yerlere tırmanır. Yazık! Bir hatırlatma daha yapayım mı size? Sezon bittiğinde, yani Milli Takım Fransa yoluna çıkarken üç büyüklerde toplam 11 yabancı stoper vardı. Sonra neden Mehmet Topal ve Hakan Balta gibi çakmalara kaldık diye yazıp konuştunuz?

Tekrar ediyorum. Bırakın bu prim kavgalarını. Bırakın bu şu oynamalıydı, bu oynamamalıydı masallarını. Yerliler çok pahalı olduğundan yabancılara sınırları alabildiğine açanları eleştirin önce... Hele hele şu NTV’nin Fransa’daki büyük üstadı(!) demez mi, Terim’in yardımcıları kimler? Terim aslında yalnız falan... Şimdi soruyorsun, Nihat, Tuncay ve Tümer ne işi yapar diye... Onu da daha ilk olarak bir idmanda gördüğümde yazmış kişiyim. Özetle Milli Takım’ı çiftlik olmaktan kurtarınız ey sorumlular! Ve de acilen, bu sezon olmaz tabii, 2017-18 için yabancı oyuncu statüsünü yeniden en azından eskisi gibi düzenleyin. Yerli çok pahalı gibi palavralara da inanmayın. Onların alıcılarına kızın!

Son bir not... Ne olur skor tabelasına bakıp yazıp konuşmayın! Biraz geriye bakın, hatta maçın öncesi ki, geleceği görebilesiniz!