iyorum. Malum; Şu kulüp buna talip, o futbolcu geliyor, bu futbolcu gidiyor kabilinden sallamalar... Yorumcular da henüz kesinlik kazanmamış, hatta çoğu da palavra olan bu haberlerin yorumlarını yapıyorlar.

Neyse, bir alt yazı patlamaz mı «Türkiye Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu Aziz Yıldırım›a 8 ay hak mahrumiyeti ceza verdi...» Kararın gerekçesi de, Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanmış olan Türkiye Kupası finalinden sonra yaptığı açıklamalar. Hani şu Galatasaray›ı her gün şike yapan kulüp olarak tanıttığı açıklamalar.

Yanımdaki dostlar şaşırdı. «Vay be» dediler, «Bu ne ceza böyle...» Tabii ki onlar bu sekiz aylık hak mahrumiyetinin ne anlama geldiğini bilmiyorlardı. Bilmek zorunda da değillerdi. Çünkü onlar birer futbol izleyicisi idiler. Bu cezanın ne anlama geldiğini ekrandaki ünlü(!) yorumcular bilmeliydiler. Bilip de açıklamalıydılar. Ama nerede Ne bir ses, ne bir nefes!

Ben bu yazıyı daha gazetelere bakmadan yazıyorum. Bu önemli bir ayrıntıdır. Merakım da odur ki, acaba gazeteler bu cezayı manşet yapmışlar mıdır Bence yapmışlardır.

Peki, bu ceza kapsadığı ay sayısı sebebiyle acaba çok caydırıcı, çok vurucu, çok çarpıcı mıdır Hayır! Bu ceza sadece yasak savmaktır. Çünkü bu cezayı alan yönetici, sadece resmi yazışmalara bu sürede imza atamaz, bir de VİP Tribününde maç izleyemez. Hepsi bu kadar... Peki, daha önce bu şahıs tonla hak mahrumiyeti cezası almamış idi. Acaba onlarla toplanıp daha ağır bir uygulama olur mu Hayır! Sadece dostlar alış verişte görsün meselesi... Çünkü Fenerbahçe yönetiminde herkes asbaşkandır. Kendi aralarında başka görevlerle de sorumludurlar. O yazışmalara imza atacak tam 14 kişi daha vardır, asil üye olarak... Maçı izlemeye gelince... Fenerbahçe TV, Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’ndadır. Yani Aziz Bey televizyona gelir, koltuğuna kurulur, oradan da maçını rahat rahat izler... Zaten kendileri de öyle VİP falan meraklısı da değillerdir. Peki, herhangi zat-ı muhterem buna engel olabilir mi Denemesi bedava!  

Şimdi sadede gelelim. Burası önemli... Türkiye Büyük Millet Meclisi›nde bir kulüpler yasası vardır taslak olarak incelenmeyi ve kanunlaşmayı bekleyen. Meclisin hangi rafında, hangi odasındadır bilemem ama bütün kulüpler bunun çıkarılmasını engellemek adına çaba göstermektedirler. Çünkü bu yasanın en önemli maddelerinden biri de bu tür cezaların falan kadar katlanması veya şu kadar süreyi kapsaması halinde o yöneticinin bir daha asla yöneticilik yapmamasını içermektedir. İşte bu yüzden yasanın çıkmaması için bütün gayretler harcanmaktadır. Neden mi Çünkü 6222’nin çıkması için uğraşanlar, yasanın çıkışından hemen sonra hapse girenlerdir. Sonra da ağır geldi diye bu ülkenin hiç birleşemeyen partileri yasayı yumuşatmışlardır.

Biz ne ülkeyiz be! Varsa benzeri beni ne olur bilgilendiriniz! Pardon son bir soru; Örneğin futbolun beşiği İngiltere›de bir üst düzey kulüp sorumlusu bu kadar sık ve ağır cezalar alsa ne olur Bir daha oralarda göremezsiniz. Zaten oralarda bir yönetici de o lafları etmez ya...