Kemal Belgin

Kemal Belgin

Sıkı bir maç!

Sıkı bir maç!

Galatasaray’ın da Beşiktaş gibi ligin yeni takımına karşı, daha doğru bir deyişle tepeden tırnağa yenilenmiş Karabükspor’a fark atması bekleniyordu. Ama olmadı. Olamazdı da... Çünkü Karabükspor çok iyi elemanlardan kurulu bir kadro yapmıştı. Üstüne üstelik bir zamanların kaliteli futbolcusu Tudor’u da meslekteki yeni ufku teknik adamlıkta göreve getirmişti.

Yazılarımda veya ekrandaki yorumlarımda sadece büyükleri değil diğer ekipleri de mümkün olduğunca geniş bir biçimde değerlendirmeye alırım.  Galatasaray, şimdilik ideal gibi görünen kadrosu ile maça çıktı. Ama ne var ki, bu kadronun ön bloklarında yer alan oyuncular Sinan, Bruma, Eren ve sonradan oyuna giren Yasin, orta alanlarıyla bütünleşip rakibin önlemlerini açmayı henüz becerememektedirler. Yani Selçuk, Sneijder ve Tolga’dan ayaklarına kadar top getirmelerini beklemektedirler. Bu olmaz... Bunu yaparsanız Karabükspor gibi müthiş çağdaş biçimde topun arkasına geçen bir takımı yenemezsiniz. Hatta yenmek şöyle dursun pozisyona bile girmeniz çok güç olur. Yarın orta alan yeni adamlar alsanız bile onlar da bu zorluğu yaşarlar.

Tabii ki maçın en çarpıcı özelliklerinden biri de Linnes’in erken bir zaman diliminde kenara alınıp Sabri’nin oyuna dahil oluşu idi. Hep söyler, hep yazarım, teknik adam ille de 70. dakikayı beklemez oyuncu değişikliği için... Aksayan bir yer varsa, aksayan bir oyuncu görev dışı kalıyorsa hemen değiştirilir. Bundan, hatırlarsanız Fenerbahçe maçında da söz etmiştim. Riekerink de Linnes’ı alıp Sabri’yle hem savunmada, hem de sağ önde hiç bir oyuncunun beceremediği etkinliği sağladı. Bu da sanırım ders olacaktır. Bu arada Hollandalı hocanın Mustafa Denizli tarafından dibe vurdurulan fizik gücünü yukarılarda çektiğini de vurgulayayım.

Dönelim Karabükspor’a... Transferde takımı tepeden tırnağa yenilediklerini öğrenmiştim. Bravo! Bizim ligde yarınlarda üst sıralara dayanarak mücadele verecek bir kadro yapmışlar. Hoca da neredeyse Fenerbahçe’nin basketbol koçu Obra gibi takımı kenardan yönetebiliyor. Mükemmel kapadılar, çabuk ve koşu yoluna, ayağa pasla oyuna çıktılar ve pozisyon da buldular. Ancak ne var ki, Yatabare’nin savrukluğu yüzünden golü bulamadılar. Bu arada Muslera’nın da hakkını teslim edelim. Bu arada kapandıktan sonra açılışlarından, yani Karabükspor’dan  Galatasaray’ın da topu arkasına geçtikten sonra öne çıkmada örnek almasını tavsiye ederim.    

Maçın golü mü Ekrandaki eski hakem yorumcuları Bülent Yıldırım’ın maçı fazla oynatması yüzünden Galatasaray’ın kazandığını iddia ettiler. Ayıp yahu! Bu nasıl yorum böyle... Maçın saati hakemin kolundaki değil midir Yoksa siz hakemlikte düdük öttürürken başka (!) saatlerle mi çalıyordunuz

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi