BAŞLIĞI yarım bıraktım sanırsınız şimdi. Ama hayır... O ve kelimesinin arkasını yazıda dolduracağım tabii ki...

Bugün Antalya’da Ruslarla özel bir maç oynayacağız. Hemen ardından da, pazartesi günü Hırvatistan’da Dünya Kupası grup eleme maçın için sahaya çıkacağız. Yani Rus maçı tam bu resmi oyunun çok ciddi bir provası olacak...

Buradan bakınca Milli Takım’ın açıklanmasını büyük merakla bekliyorduk. Fransa-2016’ya bir son saniye frikik golü ile bilet almıştık. Acaba baraj oynayabilecek miyiz derken, bilet cebimize düşmüştü. Bendeniz o günlerde 14 yabancı kuralının devreye girmesiyle Milli Takım’ın büyük yara alacağını yazmış ve bundan böyle de büyük turnuvalara gitmesinin pek mümkün olamayacağı iddiasını ortaya koymuştum. Ama Selçuk işi kurtardı. Sonrası mı Gruptan çıkamadık. Normaldi... Stoperler çakma idi... Arda kendi takımında oynamazken bu kadroda direkt oynuyordu. Falan filan...

Şimdi yeni bir yola çıkacaktık. Aaaaa o da ne Selçuk, Burak, Hakan, Caner, Gökhan Gönül ve Arda kadroya çağırılmamışlardı. Tabii ki bu arada Fransa-2016›dan söz ederken, milli takım bünyesinde prim kargaşasından söz etmeyi unutmuştuk. Meğerse yara ağırmış... Öyle pansumanla falan geçecek gibi de değilmiş. Teknik direktör, pardon futbol direktörümüz neşteri vurup ameliyatı yaptı. Tam tamına altı adet ilk on bir oyuncusu, galiba öyle, ömür boyu Ay-yıldızlı formayı giymekten mahrum bırakıldı. Bu operasyon futbol tarihimizde eşine rastlanmamış bir uygulama idi. Bendeniz 50 yıldır mesleği yapıyorum da, rahmetli babamın görevi icabı bu futbol işinin içinde doğdum ve büyüdüm. Ne bana anlatıldı benzeri bir operasyon, ne de ben yaşadım.

Evet, Fransa’da bir prim kargaşası patlamıştı. Oyuncular, galiba Arda aracılığıyla bunu maçlar oynanmadan bir iki gün önce gündeme getirtmiş ve Terim hoca da küplere binmişti. Çaktırmadan da, basın toplantılarında altını çiziyordu ama maçlar kapıda olduğundan da kıyımı erteliyordu. Ve nihayet kıydı altı oyuncuya...

Hatırlanacağı gibi kaleci Volkan Demirel de milli formayı maçın başlamasına on beş dakika kala çıkartmış ve bir daha da kadro yüzü görememişti. İşin başındaki adam Fatih Terim idi... Bu ülkede sadece o böyle bir operasyon yapabilirdi. Bu iddiamın sabaha kadar arkasında dururum. Çünkü ben, asi futbolcu, asi yıldız Hagi’nin de Terim’in karşısında hazır ol durduğuna gözleriyle tanık olmuş bir kişiyim.

Şimdi ne mi olur Yepyeni bir kadro ile oynayacağız. Başarılı olamayız gibime  geliyor. Ama bu kadronun yeniliğinden değil, ligimizdeki 14 yabancı kuralından kaynaklanır. Stoperler yine Üç Büyüklerden olmayacak. Orta alan, forvet kimlerden oluşacak... Sürekli forma giyenlerden mi, yoksa kulübe elemanlarından mı İşte asıl mesele bu... Başlığı da bu yüzden öyle attım. Yani galiba yeni bir olmazı olur hale getirmek için ter dökeceğiz... Haydi hayırlısı!