Kemal Belgin

Kemal Belgin

Usta’dan usta işi!

Usta’dan usta işi!


Aziz Yıldırım’ın şovundan sonra aynı kanalda konuşma hakkı talep eden Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta emeline ulaştı. Dikkatle izlemeye gayret ettim. Tabii ki sadece Yıldırım’ın söylemlerine karşı olan bölümünü... Trabzonspor’un iç meseleleriyle ile ilgili olan bölümler konusunda zaten bilgimiz mevcuttu.
Neyse uzatmadan sadede gelelim. Trabzonspor Başkanı açık ve net konuşmayı çok iyi beceriyor. Yani ilkokul ilk sınıfına giden futbol meraklısı bir çocuğun bile anlayacağı biçimde net konuşuyor. Lafı geveleme hiç yok. Hatta hatta yaşını başını almış ama gözü fanatizmle perdelenmiş olanların bile kolayca anlayacakları şekilde konuşuyor. Hoş bunlar nasıl konuşursanız konuşun anlamamak adına büyük ustalık sergilerler ya… Hatta bizim hukukçular da... Çünkü onların ufku sadece bizim sınırlar içindir. Ne FIFA, ne de UEFA normlarını bilirler. Sportif yargılamaya onların çapı pek uygun değildir.   
Biz meseleye gelelim. Başkan Usta, sportif yargılama ile ceza hukuku yargılamasının apayrı şeyler olduğunu ve bütün dünyada, özellikle de Avrupa’da bunun böyle işlediğini anlatmaya çalıştı. FIFA ve UEFA denilen futbol makamlarında da bu sistemin geçerli olduğunun üzerinde ısrarla durdu. Buradan bakınca da şöyle dedi: “UEFA Disiplin Kurulu üç yıl kupalardan men cezası verdi. Tahkim Kurulu’na gidildi, orası da onayladı... Ardından CAS, yani uluslararası spor mahkemesi de kendisinden önce verilen cezaları onadı. Hatta İsviçre yerel mahkemesi de aynı anlamda onay verdi... Bu arada, bizim Futbol Federasyonumuzun Disiplin Kurulu ve de Tahkim Kurulu da bazı Fenerbahçeli yönetici ve profesyonellere çeşitli cezalar kesti. Yani sportif yargılamanın tek bir yerinde bile Fenerbahçe, şike yapmadı denmedi... Zaten şike kanaatine varmak, sadece tatmin ve inanmaktan geçiyor. Yani ceza hukukunda olduğu gibi net kanıta da ihtiyaç yoktur...”
Şimdi bana gelelim. Bu sütunların yazarı da daha taaa ilk günlerden beri bu ülkede belki de tek başına Trabzonspor Başkanı’nın söylediklerini yazdı ve ekranlardan söyledi. Bunun yanı sıra bu sütunların yazarı, “Beni bizim mahkemeler hiç ilgilendirmez. Çünkü bu sportif bir davadır. Oralarda da cezalar kesilmiştir. Üstüne üstelik bendeniz bizim ceza hukukuna da çok fazla güvenmem…” diye yazdı ve söyledi.
 Gelelim duvarlara bir önemli noktayı yazmaya... Yani görmemek için çırpınan, duymamak için ter dökenler için... Hatta biraz da Oğuz Haksever için... Efendim Olimpiyakos Velo örneği varmış. Var tabii ki... O Yunan takımı neden küme düşürülmüştür Şundan; başkanı yargılama sonunda hapse mahkûm olmuştur. FIFA ve UEFA normlarında da kulüpler sadece ve sadece başkanlık makamıyla temsil edilebildiklerinden, o takım o mahkeme kararından sonra küme düşürülmüştür. Hem de dönemin UEFA Başkanı Platini’nin Atina’ya gelip yaptığı baskı ve uyarı sonrası... Yani Messi’nin şike yaptığı kanaatine varılsın, kendisi ceza alır, ama Barcelona’ya en fazla Fenerbahçe’ye verilen cezanın benzeri, azı veya çokluğu ile verilir.
Peki, şimdi bu son çırpınışlar neyin nesidir Şayet Yargıtay’dan, davanın şike bölümüyle ilgili  Aziz Yıldırım için tatsız bir karar çıkarsa, UEFA, aynı cezanın Fenerbahçe için de verilmesini isteyecektir bizim federasyondan... İşte meselenin can damarı da burasıdır. Eski başkan Mehmet Ali Aydınlar bunun önlenebilmesi için puan silme değişikliği adına bir genel kurul yaptırmış ki, UEFA’nın da değişikliği kabul etmiş olmasıyla, ama teklif reddedilince, üyesi olduğu ve büyük emek verdiği kulübü için gelecekten ürktüğü için istifa etmiştir.  
Görmeyen, duymayan duvarların bu yazıyı bir kere daha ta başından başlayarak okumalarını tavsiye ederim. Ve de Trabzonspor Başkanı’nı konuşma hakkını kullanıp on üzerinden on numara konuşmayla meseleyi gündeme getirdiği için de kutlarım!
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi