Hırvatlarla, yani grubun kâğıt üzerindeki favorisi ile deplasmanda, hem de yarısından çoğu yenilenmiş takımımızla ilerisi için umut verecek bir beraberlik kaptık. Ama bu sadece umut verir. Ekim ayında üç gün ara ile oynayacağımız iki önemli maçtan en azından dört puan çıkartmamız gerekir.

Neyse, özellikle de Arda feryatlarını bir kenara bırakarak başka konular girelim biraz da...

Türkiye Futbol Federasyonu maç takvimi belirle komitesinde kim görevli ise onlara bazı sorularım olacak. Milli maçı pazartesi akşamı oynadık. Cuma maçı olmaz. Tamam... Cumartesi neden Galatasaray oynuyor peki Beşiktaş tamam. Bu takımın salı akşamı Şampiyonlar Ligi maçı var Ama Galatasaray’ın nesi var Peki, Fenerbahçe, Osmanlıspor ve Konyaspor’un perşembe akşamları Avrupa maçları yok mu Neden onların maçları milli maçtan sonraki cumartesiye almıyorsunuz Salı, çarşamba, perşembe, cuma ve cumartesi... Yani milli maçtan sonra beş gün...  Peki, pazar oynanırsa, perşembeye kaç gün var Pazartesi, salı, çarşamba  ve perşembe... Yani sadece dört gün... Üstelik takımlarımızın deplasmanları da bir hayli problemli... Nasıl ama Kimlerdir bu görevliler hakikaten çok merak ediyorum...

***

Yusuf Namoğlu kardeşimiz, yani MHK’nin yeni başkanı  televizyona konuk oldu. Ona şu soruyu sorarlar mı diye çok merak ettim. Hangi soru mu Şu; Hani şu Fenerbahçe Stadı›nda maç yönetmesi Aziz Yıldırım tarafından yasaklanan hakeme maç verecek misiniz Öyle ya Aziz Bey demişti ki; “Ona bizim burada maç verirseniz, olacaklardan sorumlu olmayız...” Açık tehdit! Hani nerede ünlü savcılar Yusuf kardeş kararını bekliyorum. Öyle ya sen iktidarın eski belediye başkanlarından birisin aynı zamanda. O halde

***

Şu bizim Milli Takım’ı karıştıran Fransa primleri var ya... Hah işte, size şimdi hangi ülkelerin ne kadar prim dağıttığını ve hangi ülkelerin hiç prim vermediğini yazacağım. İşte vermeyenler: Fransa (Hadi ev sahibi diye), Ukrayna, İsviçre, Portekiz, İtalya, İngiltere, Almanya, Belçika, İspanya, Rusya ve Hırvatistan... İşte prim verenler ve toplam avro olarak şöyle: Çekler 40 bin, İrlanda 40 bin, Romanya 50 bin, Slovakya 50 bin, İsveç 50 bin, K. İrlanda 50 bin, Avusturya 50 bin, Arnavutluk 70 bin, Macaristan 80 bin, Galler 100 bin ve Türkiye 500 bin... Eh artık bu tablodan sonra bizim futbolcunun neden en lüks  arabaları kovaladığını merak etmezsiniz herhalde...

***

Advocaat bir rapor hazırlamış Hollanda’da... Önce neden Türkiye’de değil Sonrasında da şöyle maddeler varmış; Topal artık öne doğru hücumcu olarak oynayacak...  (Terim onu stoper oynatıyor) Atııf kenarda değil oyun kurucu rolüne çıkacak. (UEFA maçı için kadroya alınmadı)... Emenike eldeki en iyi santrfor... (Van Persie ile Fernandao ne işi yapar) Sow nerede rol alır Kısaca buradan ülkesine dönünce hoca, rüzgârda kalmış sanırım...

***

Beşiktaş’ı Gaziantepsporla oynadığı maçta bir 35 dakika izledim. Şayet, milli kadroda bulunan, ya da sakatlığı olanlar döndüğünde “İç huzur” bozulmazsa, bu takım Şampiyon Ligi’nde çok uzaklara gidebilir.